YEREMYA 34:1-22
YEREMYA 34:1-22 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Babil Kralı Nebukadnessar'la bütün ordusu, krallığı altındaki bütün uluslarla halklar, Yeruşalim ve çevresindeki kentlere karşı savaşırken RAB Yeremya'ya şöyle seslendi: “İsrail'in Tanrısı RAB diyor ki, ‘Git, Yahuda Kralı Sidkiya'ya RAB şöyle diyor de: Bu kenti Babil Kralı'nın eline teslim etmek üzereyim, onu ateşe verecek. Ve sen Sidkiya, onun elinden kaçıp kurtulamayacaksın; kesinlikle yakalanacak, onun eline teslim edileceksin. Babil Kralı'nı gözünle görecek, onunla yüzyüze konuşacaksın. Sonra Babil'e götürüleceksin. “ ‘Ancak, ey Yahuda Kralı Sidkiya, RAB'bin sözünü dinle! RAB senin için şöyle diyor: Kılıçla ölmeyeceksin, esenlikle öleceksin. Ataların olan senden önceki kralların onuruna ateş yaktıkları gibi, senin onuruna da ateş yakıp senin için ah efendimiz diyerek ağıt tutacaklar. Ben RAB söylüyorum bunu.’ ” Peygamber Yeremya bütün bunları Yeruşalim'de Yahuda Kralı Sidkiya'ya söyledi. O sırada Babil Kralı'nın ordusu Yeruşalim'e ve Yahuda'nın henüz ele geçirilmemiş kentlerine –Lakiş'e, Azeka'ya– saldırmaktaydı. Yahuda'da surlu kent olarak yalnız bunlar kalmıştı. Kral Sidkiya Yeruşalim'deki halkla kölelerin özgürlüğünü ilan eden bir antlaşma yaptıktan sonra RAB Yeremya'ya seslendi. Bu antlaşmaya göre herkes kadın, erkek İbrani kölelerini özgür bırakacak, hiç kimse Yahudi kardeşini yanında köle olarak tutmayacaktı. Böylece bu antlaşmanın yükümlülüğü altına giren bütün önderlerle halk kadın, erkek kölelerini özgür bırakarak antlaşmaya uydular. Artık kimseyi köle olarak tutmadılar. Antlaşmaya uyarak köleleri özgür bıraktılar. Ama sonra düşüncelerini değiştirerek özgür bıraktıkları kadın, erkek köleleri geri alıp zorla köleleştirdiler. Bunun üzerine RAB Yeremya'ya şöyle seslendi: “İsrail'in Tanrısı RAB diyor ki: Atalarınızı Mısır'dan, köle oldukları ülkeden çıkardığımda onlarla bir antlaşma yaptım. Onlara dedim ki, ‘Size satılıp altı yıl kölelik eden İbrani kardeşlerinizi yedinci yıl özgür bırakacaksınız.’ Ama atalarınız beni dinlemediler, kulak asmadılar. Sizse sonradan yola gelip gözümde doğru olanı yaptınız: Hepiniz İbrani kardeşlerinizin özgürlüğünü ilan ettiniz. Önümde, bana ait olan tapınakta bu doğrultuda bir antlaşma yapmıştınız. Ama düşüncenizi değiştirerek adıma saygısızlık ettiniz. Kendi isteğinizle özgür bıraktığınız kadın, erkek kölelerinizi geri alıp zorla köleleştirdiniz. “Bu nedenle RAB diyor ki, İbrani köle kardeşlerinizi, yurttaşlarınızı özgür bırakmayarak beni dinlemediniz. Şimdi ben size ‘özgürlük’ –kılıç, kıtlık ve salgın hastalıkla yok olmanız için ‘özgürlük’– ilan edeceğim, diyor RAB. Sizi dünyadaki bütün krallıklara dehşet verici bir örnek yapacağım. Antlaşmamı bozan, danayı ikiye ayırıp parçaları arasından geçerek önümde yaptıkları antlaşmanın koşullarını yerine getirmeyen bu adamları –Yahuda ve Yeruşalim önderlerini, saray görevlilerini, kâhinleri ve dana parçalarının arasından geçen bütün ülke halkını– can düşmanlarının eline teslim edeceğim. Cesetleri yırtıcı kuşlara, yabanıl hayvanlara yem olacak. “Yahuda Kralı Sidkiya'yla önderlerini de can düşmanlarının eline, üzerinizden çekilen Babil ordusunun eline teslim edeceğim. Buyruğu ben vereceğim diyor RAB. Babilliler'i bu kente geri getireceğim. Saldırıp kenti ele geçirecek, ateşe verecekler. Yahuda kentlerini içinde kimsenin yaşamayacağı bir viraneye çevireceğim.”
YEREMYA 34:1-22 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
B ABİL kıralı Nebukadnetsar, ve bütün ordusu, ve onun saltanatı altında olan bütün dünya ülkeleri, ve bütün kavmlar Yeruşalime karşı, ve onun bütün şehirlerine karşı cenk ederler iken, RABDEN Yeremyaya şu söz geldi: İsrailin Allahı RAB şöyle diyor: Git, ve Yahuda kıralı Tsedekiyaya söyle, ve ona de: RAB şöyle diyor: İşte, ben bu şehri Babil kıralının eline vereceğim, ve onu yakacak; ve sen onun elinden kaçıp kurtulmıyacaksın, fakat mutlaka tutulup onun eline verileceksin; ve gözlerin Babil kıralının gözlerini görecekler, ve seninle ağız ağza söyleşecek, ve Babile gideceksin. Ancak, ey Yahuda kıralı Tsedekiya, RABBİN sözünü dinle: RAB senin için şöyle diyor: Kılıçla ölmiyeceksin; selâmette öleceksin; ve ataların için, senden önce olan evelki kırallar için tütsü yaktıkları gibi, senin için de yakacaklar; ve senin için: Ah efendi! diye dövünecekler; çünkü sözü ben söyledim, RAB diyor. Ve peygamber Yeremya bütün bu sözleri Yeruşalimde Yahuda kıralı Tsedekiyaya söyledi, ve Babil kıralının ordusu Yeruşalime karşı, ve artakalan bütün Yahuda şehirlerine karşı, Lakişe, ve Azekaya karşı cenketmekte idi; çünkü Yahuda şehirleri arasında duvarlı şehir olarak bunlar kalmışlardı. Kıral Tsedekiya azatlık ilân etmek için Yeruşalimde olan bütün kavmla, herkes kölesini, ve herkes cariyesini, İbranî olan erkek ve kadını, serbest salıversin, ve onlardan kimse Yahudi kardeşini köle etmesin, diye ahit kestikten sonra, Yeremyaya RABDEN söz geldi. Ve herkes kölesini, ve herkes cariyesini serbest salıversin, ve onlardan birini artık kimse köle etmesin diye ahde giren bütün reisler, ve bütün kavm dinlediler; dinliyip onları salıverdiler; fakat sonradan döndüler, ve serbest salıverdikleri köleleri ve cariyeleri geri çevirdiler, ve onları zorla köle ve cariye ettiler. Ve RABDEN Yeremyaya RABBİN şu sözü geldi: İsrailin Allahı RAB şöyle diyor: Ben atalarınızı Mısır diyarından, kölelik evinden çıkardığım gün onlarla ahit kesip dedim: Her biriniz kendisine satılmış ve altı yıl kulluk etmiş olan İbranî kardeşini yedi yıl sonunda salıvereceksiniz; ve onu yanından serbest salıvereceksin; fakat atalarınız beni dinlemediler, ve kulak asmadılar. Ve şimdi herkes komşusuna azatlık ilân etmekle siz dönmüş, ve gözümde doğru olanı yapmıştınız; ve benim önümde, benim ismimle çağırılan evde ahit kesmiştiniz; fakat geri döndünüz, ve ismimi kirlettiniz, ve canlarının istediğine göre serbest olarak salıvermiş olduğunuz herkesin kölesini ve herkesin cariyesini geri çevirttiniz; ve onları kendinize zorla köle ve cariye ettiniz. Bundan dolayı RAB şöyle diyor: Herkes kardeşine, ve herkes komşusuna azatlık ilân etmek için beni dinlemediniz; işte, sizin için kılıca, vebaya, ve kıtlığa azatlık ilân edeceğim; ve bütün dünya ülkeleri arasında öteye beriye atılasınız diye, sizi ele vereceğim. Ve buzağıyı ikiye bölüp parçaları arasından geçtikleri zaman önümde kestikleri ahdimin sözlerini pekiştirmiyerek ahdimden öte geçen adamları, buzağının parçaları arasından geçmiş olan Yahuda reislerini, ve Yeruşalim beylerini, harem ağalarını, ve kâhinleri, ve memleketin bütün kavmını ele vereceğim; onları düşmanlarının eline, ve canlarını arıyanların eline vereceğim; ve leşleri yerin canavarlarına, ve göklerin kuşlarına yem olacak. Ve Yahuda kıralı Tsedekiya ile reislerini düşmanlarının eline, ve canlarını arıyanların eline, ve Babil kıralının üzerinizden çekilmiş olan ordusunun eline vereceğim. İşte, ben emredeceğim, RAB diyor, ve onları bu şehre geri getireceğim; ve ona karşı cenk edecekler, ve onu alacaklar, ve onu yakacaklar; ve Yahuda şehirlerini içinde oturanı olmıyan bir virane kılacağım.
YEREMYA 34:1-22 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Babil Kralı Nebukadnessar'la bütün ordusu, krallığı altındaki bütün uluslarla halklar, Yeruşalim ve çevresindeki kentlere karşı savaşırken RAB Yeremya'ya şöyle seslendi: “İsrail'in Tanrısı RAB diyor ki, ‘Git, Yahuda Kralı Sidkiya'ya RAB şöyle diyor de: Bu kenti Babil Kralı'nın eline teslim etmek üzereyim, onu ateşe verecek. Ve sen Sidkiya, onun elinden kaçıp kurtulamayacaksın; kesinlikle yakalanacak, onun eline teslim edileceksin. Babil Kralı'nı gözünle görecek, onunla yüzyüze konuşacaksın. Sonra Babil'e götürüleceksin. “ ‘Ancak, ey Yahuda Kralı Sidkiya, RAB'bin sözünü dinle! RAB senin için şöyle diyor: Kılıçla ölmeyeceksin, esenlikle öleceksin. Ataların olan senden önceki kralların onuruna ateş yaktıkları gibi, senin onuruna da ateş yakıp senin için ah efendimiz diyerek ağıt tutacaklar. Ben RAB söylüyorum bunu.’ ” Peygamber Yeremya bütün bunları Yeruşalim'de Yahuda Kralı Sidkiya'ya söyledi. O sırada Babil Kralı'nın ordusu Yeruşalim'e ve Yahuda'nın henüz ele geçirilmemiş kentlerine –Lakiş'e, Azeka'ya– saldırmaktaydı. Yahuda'da surlu kent olarak yalnız bunlar kalmıştı. Kral Sidkiya Yeruşalim'deki halkla kölelerin özgürlüğünü ilan eden bir antlaşma yaptıktan sonra RAB Yeremya'ya seslendi. Bu antlaşmaya göre herkes kadın, erkek İbrani kölelerini özgür bırakacak, hiç kimse Yahudi kardeşini yanında köle olarak tutmayacaktı. Böylece bu antlaşmanın yükümlülüğü altına giren bütün önderlerle halk kadın, erkek kölelerini özgür bırakarak antlaşmaya uydular. Artık kimseyi köle olarak tutmadılar. Antlaşmaya uyarak köleleri özgür bıraktılar. Ama sonra düşüncelerini değiştirerek özgür bıraktıkları kadın, erkek köleleri geri alıp zorla köleleştirdiler. Bunun üzerine RAB Yeremya'ya şöyle seslendi: “İsrail'in Tanrısı RAB diyor ki: Atalarınızı Mısır'dan, köle oldukları ülkeden çıkardığımda onlarla bir antlaşma yaptım. Onlara dedim ki, ‘Size satılıp altı yıl kölelik eden İbrani kardeşlerinizi yedinci yıl özgür bırakacaksınız.’ Ama atalarınız beni dinlemediler, kulak asmadılar. Sizse sonradan yola gelip gözümde doğru olanı yaptınız: Hepiniz İbrani kardeşlerinizin özgürlüğünü ilan ettiniz. Önümde, bana ait olan tapınakta bu doğrultuda bir antlaşma yapmıştınız. Ama düşüncenizi değiştirerek adıma saygısızlık ettiniz. Kendi isteğinizle özgür bıraktığınız kadın, erkek kölelerinizi geri alıp zorla köleleştirdiniz. “Bu nedenle RAB diyor ki, İbrani köle kardeşlerinizi, yurttaşlarınızı özgür bırakmayarak beni dinlemediniz. Şimdi ben size ‘özgürlük’ –kılıç, kıtlık ve salgın hastalıkla yok olmanız için ‘özgürlük’– ilan edeceğim, diyor RAB. Sizi dünyadaki bütün krallıklara dehşet verici bir örnek yapacağım. Antlaşmamı bozan, danayı ikiye ayırıp parçaları arasından geçerek önümde yaptıkları antlaşmanın koşullarını yerine getirmeyen bu adamları –Yahuda ve Yeruşalim önderlerini, saray görevlilerini, kâhinleri ve dana parçalarının arasından geçen bütün ülke halkını– can düşmanlarının eline teslim edeceğim. Cesetleri yırtıcı kuşlara, yabanıl hayvanlara yem olacak. “Yahuda Kralı Sidkiya'yla önderlerini de can düşmanlarının eline, üzerinizden çekilen Babil ordusunun eline teslim edeceğim. Buyruğu ben vereceğim diyor RAB. Babilliler'i bu kente geri getireceğim. Saldırıp kenti ele geçirecek, ateşe verecekler. Yahuda kentlerini içinde kimsenin yaşamayacağı bir viraneye çevireceğim.”