YAKUP 2:18-26
YAKUP 2:18-26 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Ama biri şöyle diyebilir: “Senin imanın var, benimse eylemlerim.” Eylemlerin olmadan sen bana imanını göster, ben de sana imanımı eylemlerimle göstereyim. Sen Tanrı'nın bir olduğuna inanıyorsun, iyi ediyorsun. Cinler bile buna inanıyor ve titriyorlar! Ey akılsız adam, eylem olmadan imanın yararsız olduğuna kanıt mı istiyorsun? Atamız İbrahim, oğlu İshak'ı sunağın üzerinde Tanrı'ya adama eylemiyle aklanmadı mı? Görüyorsun, onun imanı eylemleriyle birlikte etkindi; imanı eylemleriyle tamamlandı. Böylelikle, “İbrahim Tanrı'ya iman etti, böylece aklanmış sayıldı” diyen Kutsal Yazı yerine gelmiş oldu. İbrahim'e de Tanrı'nın dostu dendi. Görüyorsunuz, insan yalnız imanla değil, eylemle de aklanır. Aynı biçimde, ulakları konuk edip değişik bir yoldan geri gönderen fahişe Rahav da bu eylemiyle aklanmadı mı? Ruhsuz beden nasıl ölüyse, eylemsiz iman da ölüdür.
YAKUP 2:18-26 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
Fakat bir kimse diyecektir ki: Senin imanın var, ve benim amellerim var; senin imanını ameller olmadan bana göster, ve ben imanımı amellerimle sana göstereceğim. Sen Allah bir olduğuna inanıyorsun; iyi ediyorsun; cinler de inanıyorlar, ve titriyorlar. Fakat, ey boş adam, imanın ameller olmayınca, faidesiz olduğunu bilmek ister misin? Babamız İbrahim, oğlu İshakı mezbah üzerinde takdim etmiş olarak amellerden salih sayılmadı mı? Görüyorsun ki iman onun amellerile beraber işliyordu, ve iman amellerle ikmal olundu: “Ve İbrahim Allaha iman etti ve kendisine salâh sayıldı” diye yazı da tamamlandı, ve ona Allahın dostu denildi. Görüyorsunuz ki insan yalnız imanla değil, amellerle salih sayılır. Ve ayni suretle fahişe Rahab da ulakları kabul etmiş ve başka bir yoldan göndermiş olarak amellerle salih sayılmadı mı? Çünkü beden, ruh olmıyınca ölü olduğu gibi, böylece iman da, ameller olmıyınca ölüdür.
YAKUP 2:18-26 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Birisi çıkıp şöyle diyebilir: “Senin imanın var, benim de eylemlerim var!” Eylemlerle kanıtlanmayan o imanı sen bana göster; ben de sana eylemlerimle kanıtlanan imanı göstereceğim. Sen Tanrı'nın birliğine inanıyorsun. Çok iyi ediyorsun. Buna cinler de inanıyor ve titriyorlar. Bilmek ister misin, ey boş insan? Eylemlerle kanıtlanmayan iman yararsızdır. Atamız İbrahim, 'oğlu İshak'ı sunak üstünde sunarak' eyleminin sonucunda doğrulukla donatılmadı mı? Onun imanının eylemleriyle birlikte etkin olduğunu görüyorsunuz. Böylece iman, eylemlerle tamamlandı. Bu gelişmede Kutsal Yazı'daki şu söz yerine geldi: “İbrahim Tanrı'ya iman etti ve bu ona doğruluk sayıldı.” Ve İbrahim'e “Tanrı'nın dostu” dendi. İnsanın yalnız iman sonucunda değil, yapılan eylemler sonucunda doğrulukla donatıldığını görüyorsunuz. Aynı durumda fahişe Rahav da, ulakları kabul edip onları bambaşka bir yoldan göndermekle, eylemlerinin sonucunda doğrulukla donatılmadı mı? Ruhsuz beden ölü olduğu gibi, eylemsiz iman da ölüdür.