YAKUP 2:1-5
YAKUP 2:1-5 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Kardeşlerim, yüce Rabbimiz İsa Mesih'e iman edenler olarak insanlar arasında ayrım yapmayın. Toplandığınız yere altın yüzüklü, şık giyimli bir adamla kirli giysiler içinde yoksul bir adam geldiğinde, şık giyimliye ilgiyle, “Sen şuraya, iyi yere otur”, yoksula da, “Sen orada dur” ya da “Ayaklarımın dibine otur” derseniz, aranızda ayrım yapmış, kötü düşünceli yargıçlar gibi davranmış olmuyor musunuz? Dinleyin, sevgili kardeşlerim: Tanrı, bu dünyada yoksul olanları imanda zenginleşmek ve kendisini sevenlere vaat ettiği egemenliğin mirasçıları olmak üzere seçmedi mi?
YAKUP 2:1-5 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
E Y kardeşlerim, Rabbimiz İsa Mesihin, izzet Rabbinin, imanını şahsa riayet ederek tutmayın. Çünkü eğer toplandığınız yere altın yüzüklü, parlak esvap içinde bir adam girerse, bir fakir adam da kirli esvap içinde girerse, ve parlak esvap giyen adama bakıp: Sen burada iyi yerde otur, derseniz, ve fakire: Sen orada dur, yahut: Benim basamağımın altında otur, derseniz, aranızda ayırt etmiyor, ve kötü düşünceler sahibi hâkimler olmuyor musunuz? Dinleyin, ey sevgili kardeşlerim, dünyaya göre fakir olanları Allah imanda zenginler olmak, ve kendisini sevenlere vadettiği melekûtun varisleri olmak üzre seçmedi mi?
YAKUP 2:1-5 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Kardeşlerim, yüce Rabbimiz İsa Mesih'e ilişkin imanı ayrımcılık yaparak sürdürmeyin. Örneğin, toplantınıza parmaklarında altın yüzük, üstünde parlak giysilerle birisi ve üstünde eski püskü giysilerle yoksul biri gelirse, giyimi kuşamı yerinde olana özel önem vererek, “Şurada, şu güzel yerde otur” derseniz, buna karşı yoksula, “Sen orada otur” ya da, “Yerde ayağımın dibinde otur” derseniz, aranızda ayrımcılık yapmış, kötü düşünceli yargıçlar durumuna düşmüş olmaz mısınız? Kulak verin, sevgili kardeşlerim: Tanrı kendisini sevenler için vaat ettiği hükümranlığa, dünyanın gözünde yoksul olanları seçmedi mi? Onları imanda zenginliğine ve hükümranlığın mirasçıları olmaya seçmedi mi? Elbette!