İBRANİLER 4:1-13
İBRANİLER 4:1-13 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Bu nedenle Tanrı'nın huzur diyarına girme vaadi hâlâ geçerliyken, herhangi birinizin buna erişmemiş sayılmasından korkalım. Çünkü onlar gibi biz de iyi haberi aldık. Ama onlar duydukları sözü imanla birleştirmedikleri için bunun kendilerine bir yararı olmadı. Biz inanmış olanlar huzur diyarına gireriz. Nitekim Tanrı şöyle demiştir: “Öfkelendiğimde ant içtiğim gibi, Onlar huzur diyarıma asla girmeyecekler.” Oysa Tanrı dünyanın kuruluşundan beri işlerini tamamlamıştır. Çünkü bir yerde yedinci günle ilgili şunu demiştir: “Tanrı bütün işlerinden yedinci gün dinlendi.” Bu konuda yine diyor ki, “Onlar huzur diyarıma asla girmeyecekler.” Demek ki, bazılarının huzur diyarına gireceği kesindir. Daha önce iyi haberi almış olanlar söz dinlemedikleri için o diyara giremediler. Bu yüzden Tanrı, uzun zaman sonra Davut'un aracılığıyla, “bugün” diyerek yine bir gün belirliyor. Daha önce denildiği gibi, “Bugün O'nun sesini duyarsanız, Yüreklerinizi nasırlaştırmayın.” Eğer Yeşu onları huzura kavuştursaydı, Tanrı daha sonra bir başka günden söz etmezdi. Böylece Tanrı halkı için bir Şabat Günü rahatı kalıyor. Tanrı işlerinden nasıl dinlendiyse, O'nun huzur diyarına giren de kendi işlerinden öylece dinlenir. Bu nedenle o huzur diyarına girmeye gayret edelim; öyle ki, hiçbirimiz aynı tür sözdinlemezlikten ötürü düşmesin. Tanrı'nın sözü diri ve etkilidir, iki ağızlı kılıçtan daha keskindir. Canla ruhu, ilikle eklemleri birbirinden ayıracak kadar derinlere işler; yüreğin düşüncelerini, amaçlarını yargılar. Tanrı'nın görmediği hiçbir yaratık yoktur. Kendisine hesap vereceğimiz Tanrı'nın gözü önünde her şey çıplak ve açıktır.
İBRANİLER 4:1-13 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
İ MDİ onun rahatına girmek vadi baki iken, sizden biri ondan geri kalmış görünmesin diye, korkalım. Çünkü onlar olduğu gibi biz de müjdelendik; fakat işittikleri söz işitenler tarafından imanla birleştirilmediğinden dolayı, faide vermedi. Çünkü: “Öfkemde and ettiğim gibi, Rahatıma girmiyeceklerdir,” demiş olduğu gibi, biz iman etmiş olanlar o rahata gireriz; bununla beraber onun işleri dünyanın kuruluşundan beri bitmiştir. Çünkü yedinci gün hakkında bir yerde böyle demiştir: “Ve Allah bütün işlerinden yedinci günde istirahat etti,” ve bu yerde yine: “Rahatıma girmiyeceklerdir,” demiştir. İmdi önce müjdelenmiş olanlar itaatsizlik sebebile girmedikleri halde bazılarının ona girecekleri sabit olduğundan dolayı bu kadar zaman sonra Davudda: Bugün, diyerek yine bir gün tayin ediyor; nitekim evelce: “Eğer bugün onun sesini işitirseniz, Yüreklerinizi katılaştırmayın,” denilmiştir. Çünkü eğer Yeşu onlara rahat vermiş olsaydı, bu şeylerden sonra başka bir gün hakkında söylemezdi. Öyle ise, Allahın kavmı için bir Sebt günü rahatı kalıyor. Çünkü Allah kendi işlerinden istirahat ettiği gibi, rahatına girmiş olan da bizzat kendi işlerinden istirahat etmiştir. İmdi ayni itaatsizlik nümunesile kimse düşmesin diye, o rahata girmeğe gayret edelim. Çünkü Allahın kelâmı canlıdır ve müessirdir, ve iki ağızlı her kılıçtan daha keskindir; ve canı ve ruhu, hem de mafsalları ve iliği bölünciye kadar saplanır, ve yüreğin düşüncelerini ve niyetlerini temyiz edicidir. Ve onun nazarında belli olmıyan bir mahlûk yoktur; fakat işimiz kendisile olan zatın gözlerine her şey çıplaktır ve açılmıştır.
İBRANİLER 4:1-13 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Tanrı'nın huzur diyarına girmekle ilgili vaat daha geçerliyken, içinizden birinin bu fırsatı kaçırdığına karar verilmesinden korkalım. Sevindirici Haber onlara olduğu gibi bize de bildirildi. Ne var ki, işittikleri söz onlara yaramadı. Çünkü işitenlerin içinde imanla birleşmedi. Biz iman edenlerse, O'nun dediği gibi huzur diyarına giriyoruz: “Öfkeliyken ant içtiğim gibi, Huzur diyarıma hiç girmeyecekler.” Oysa Tanrı'nın işleri dünyanın kuruluşundan bu yana sonuçlanmış bulunuyordu. Çünkü kitabın başka bir yerinde yedinci günden şöyle söz ediyor: “Tanrı bütün işlerinden yedinci gün dinlendi.” Yine bu konuda şöyle konuşuyor: “Huzur diyarıma hiç girmeyecekler.” Sevindirici Haber'i önceden duyanlar söz dinlemediklerinden huzur diyarına giremedi. Öyleyse bu diyara girme hakkı bazıları için saklı tutuluyor. Aradan uzun süre geçtikten sonra Tanrı Davut'un ağzından bugün diye kesinleştirdiği güne ilişkin yine konuşuyor. Tıpkı belirtilen sözdeki gibi: “Bugün O'nun sesini duyarsanız, Yüreklerinizi nasırlaştırmayın.” Yeşu onları huzur diyarına kavuşturmuş olsaydı, Tanrı sonradan başka bir günden söz etmeyecekti. Demek ki, Tanrı halkına O'nun yedinci gün dinlendiği gibi bir dinlenme günü kalıyor. Çünkü O'nun huzur diyarına giren kişi de işlerini bırakıp dinlenir. Tıpkı Tanrı'nın kendi işlerini tamamlayıp dinlendiği gibi. Bu yüzden bizler de o huzur diyarına girmek için çaba gösterelim. Böylece kimse aynı türden söz dinlemezlik etmesin. Çünkü Tanrı'nın sözü diridir, etkindir. İki ağızlı kılıçtan daha keskindir. Can ile ruhu, eklemlerle ilikleri ayırıncaya dek derinlere iner; yüreğin düşüncelerini, tasarılarını eleştirir. Tanrı'nın önünde hiçbir yaratık gizlenemez. Kendisine hesap vermekle sorumlu olduğumuz kişinin gözünde her şey tüm çıplaklığıyla açıktır.