HAGAY 2:1-23
HAGAY 2:1-23 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Yedinci ayın yirmi birinci günü RAB Peygamber Hagay aracılığıyla şöyle seslendi: “Şealtiel'in torunu Yahuda Valisi Zerubbabil'e, Yehosadak oğlu Başkâhin Yeşu'ya ve sürgünden dönen halka de ki, ‘Aranızda bu tapınağı önceki görkemiyle gören kaldı mı? Şimdi size nasıl görünüyor? Bir hiç olarak görünmüyor mu? Şimdi sen, ey Zerubbabil, yüreklen!’ RAB böyle diyor. ‘Ey Yehosadak oğlu Başkâhin Yeşu, yüreklen! Ey ülke halkı, yüreklen!’ RAB böyle diyor. ‘İşi sürdürün. Çünkü ben sizinle birlikteyim.’ Böyle diyor Her Şeye Egemen RAB. ‘Mısır'dan çıktığınızda, size bu konuda söz verdim. Ruhum aranızdadır. Korkmayın!’ “Her Şeye Egemen RAB diyor ki, ‘Kısa zamanda bir kez daha yeri, göğü, denizi, karayı sarsacağım. Bütün ulusları sarsacağım, değerli eşyalarını buraya getirecekler. Ben de bu tapınağı görkemle dolduracağım.’ Böyle diyor Her Şeye Egemen RAB. ‘Gümüş de, altın da benim’ diyor Her Şeye Egemen RAB. ‘Yeni tapınağın görkemi, öncekinden daha büyük olacak. Buraya esenlik vereceğim.’ Böyle diyor Her Şeye Egemen RAB.” Darius'un krallığının ikinci yılında, dokuzuncu ayın yirmi dördüncü günü RAB, Peygamber Hagay'a seslendi: “Her Şeye Egemen RAB diyor ki, ‘Kâhinlere* yasayla ilgili şu soruyu sor: Eğer biri giysisinin kıvrımları arasında kutsanmış et taşır ve o kıvrım ekmeğe, yemeğe, şaraba, zeytinyağına ya da başka bir yiyeceğe değerse, o yiyecek kutsal olur mu?’ ” Kâhinler, “Hayır” diye yanıtladılar. Hagay konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ölüye dokunduğu için kirli sayılan biri, bu yiyeceklerden birine dokunursa, o yiyecek kirlenmiş olur mu?” Kâhinler, “Evet, kirlenmiş olur” diye karşılık verdiler. Bunun üzerine Hagay şöyle dedi: “RAB, ‘Bu halk, bu ulus gözümde böyledir’ diyor, ‘Her yaptıkları, sunakta her sundukları da kirlidir.’ ” “ ‘Bugüne dek olanları iyi düşünün; RAB'bin Tapınağı'nda taş üstüne taş konulmadan önce, yirmi ölçeklik bir tahıl yığınına gelen biri, yalnızca on ölçek bulurdu; şarap teknesinden elli ölçek çıkarmaya varan biri, yalnızca yirmi ölçek bulurdu. Ellerinizin bütün emeğini samyeliyle, küfle, doluyla cezalandırdım. Yine de bana dönmediniz.’ RAB böyle diyor. ‘Bugünden, dokuzuncu ayın yirmi dördüncü gününden, RAB'bin Tapınağı'nın temelinin atıldığı günden başlayarak olacakları iyi düşünün. Ambarda hiç tohum kaldı mı? Asma, incir, nar, zeytin ağaçları bugüne dek ürün verdi mi? “ ‘Bugünden başlayarak üzerinize bereket yağdıracağım.’ ” Ayın yirmi dördüncü günü RAB Hagay'a ikinci kez seslendi: “Yahuda Valisi Zerubbabil'e de ki, ben yeri, göğü sarsmak üzereyim. Kralların tahtlarını devireceğim, yabancı ulusların gücünü yok edeceğim. Savaş arabalarıyla sürücülerini de devireceğim; atlarla binicileri düşecek, hepsi kardeşinin kılıcıyla öldürülecek. “Her Şeye Egemen RAB ‘O gün seni alacağım, ey Şealtiel'in torunu kulum Zerubbabil’ diyor, ‘Ve seni mühür yüzüğü gibi yapacağım. Çünkü ben seni seçtim.’ Böyle diyor Her Şeye Egemen RAB.”
HAGAY 2:1-23 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
Y EDİNCİ ayda, ayın yirmi birinde, peygamber Haggay elile RABBİN şu sözü geldi: Şimdi Yahuda valisi Şealtiel oğlu Zerubbabele, ve büyük kâhin Yehotsadak oğlu Yeşuya, ve kavmın bakiyesine söyliyip de: Bu evi önceki izzetinde görmüş olanlardan artakalan içinizde kim var? ve şimdi siz onu nasıl görüyorsunuz? sanki gözlerinizde bir hiç değil mi? Fakat şimdi, ey Zerubbabel, kuvvetlen, RABBİN sözü; ve ey büyük kâhin Yehotsadak oğlu Yeşu, kuvvetlen; diyarın bütün kavmı, siz de kuvvetlenin, RABBİN sözü, ve işleyin; çünkü Mısırdan çıktığınız zaman, ve Ruhum aranızda durmakta iken sizinle kestiğim söze göre, ben sizinle beraberim, ordular RABBİNİN sözü; korkmayın. Çünkü orduların RABBİ şöyle diyor: Bir kere daha, vakit azdır, ve ben göklerle yeri, ve denizle karayı sarsacağım; ve bütün milletleri sarsacağım; ve bütün milletlerin değerli şeyleri gelecek; ve bu evi izzetle dolduracağım, orduların RABBİ diyor. Gümüş benim, altın da benim, ordular RABBİNİN sözü. Bu evin sonraki izzeti öncekinden büyük olacak, orduların RABBİ diyor; ve bu yerde selâmet vereceğim, ordular RABBİNİN sözü. Dariusun ikinci yılında, dokuzuncu ayda, ayın yirmi dördünde, peygamber Haggay elile RABBİN şu sözü geldi: Orduların RABBİ şöyle diyor: Bir kimse esvabının eteğinde mukaddes et taşır, ve eteğile ekmeğe, çorbaya, şaraba, yağa, yahut her hangi bir yiyeceğe dokunursa, o mukaddes olur mu? diye şimdi kâhinlerden şeriati sor. Ve kâhinler cevap verip: Hayır, dediler. Ve Haggay dedi: Leşten ötürü murdar olmuş bir kimse bu şeylerden birine dokunursa, o murdar olur mu? Ve kâhinler cevap verip: Murdar olur, dediler. Ve Haggay cevap verip dedi: Bu kavm böyledir, ve benim önümde bu millet böyledir, RABBİN sözü; ve ellerinin her işi böyledir; ve orada takdim ettikleri şey murdardır. Ve şimdi, rica ederim, RABBİN mabedinde taş üzerine taş konulmadan önce, bugünden ve bundan öte olan zamanı iyi düşünün. O vakitlerde, bir adam yirmi ölçeklik bir yığına varınca on ölçeklik bir yığın olurdu; şarap teknesinden elli kap çıkarmağa gelince yirmi kap şarap olurdu. Sizi, ellerinizin her işini sam yeli ile ve küfle ve dolu ile vurdum; fakat bana dönmediniz, RABBİN sözü. Rica ederim, iyi düşünün, bugünden, dokuzuncu ayın yirmi dördüncü gününden, RABBİN mabedine temel atıldığı günden ve bundan öte olan zamanı iyi düşünün. Tohum hâlâ ambarda mı? evet, asma, ve incir ağacı, ve nar ağacı, ve zeytin ağacı meyva vermediler; bugünden size bereket vereceğim. Ve ayın yirmi dördüncü gününde ikinci kere olarak Haggaya RABBİN şu sözü geldi: Yahuda valisi Zerubbabele söyliyip de: Ben gökleri ve yeri sarsacağım; ve kırallıkların tahtını alt üst edeceğim; ve milletlerin ülkelerinin kuvvetlerini harap edeceğim; ve cenk arabaları ile binicilerini alt üst edeceğim; ve atlarla biniciler düşecekler, herkes kardeşinin kılıcı ile düşecek. Ey kulum, Şealtiel oğlu Zerubbabel, ordular RABBİNİN sözü, o gün seni alacağım, RABBİN sözü, ve seni mühür yüzüğü gibi edeceğim; çünkü seni seçtim, ordular RABBİNİN sözü.
HAGAY 2:1-23 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Yedinci ayın yirmi birinci günü RAB Peygamber Hagay aracılığıyla şöyle seslendi: “Şealtiel'in torunu Yahuda Valisi Zerubbabil'e, Yehosadak oğlu Başkâhin Yeşu'ya ve sürgünden dönen halka de ki, ‘Aranızda bu tapınağı önceki görkemiyle gören kaldı mı? Şimdi size nasıl görünüyor? Bir hiç olarak görünmüyor mu? Şimdi sen, ey Zerubbabil, yüreklen!’ RAB böyle diyor. ‘Ey Yehosadak oğlu Başkâhin Yeşu, yüreklen! Ey ülke halkı, yüreklen!’ RAB böyle diyor. ‘İşi sürdürün. Çünkü ben sizinle birlikteyim.’ Böyle diyor Her Şeye Egemen RAB. ‘Mısır'dan çıktığınızda, size bu konuda söz verdim. Ruhum aranızdadır. Korkmayın!’ “Her Şeye Egemen RAB diyor ki, ‘Kısa zamanda bir kez daha yeri, göğü, denizi, karayı sarsacağım. Bütün ulusları sarsacağım, değerli eşyalarını buraya getirecekler. Ben de bu tapınağı görkemle dolduracağım.’ Böyle diyor Her Şeye Egemen RAB. ‘Gümüş de, altın da benim’ diyor Her Şeye Egemen RAB. ‘Yeni tapınağın görkemi, öncekinden daha büyük olacak. Buraya esenlik vereceğim.’ Böyle diyor Her Şeye Egemen RAB.” Darius'un krallığının ikinci yılında, dokuzuncu ayın yirmi dördüncü günü RAB, Peygamber Hagay'a seslendi: “Her Şeye Egemen RAB diyor ki, ‘Kâhinlere* yasayla ilgili şu soruyu sor: Eğer biri giysisinin kıvrımları arasında kutsanmış et taşır ve o kıvrım ekmeğe, yemeğe, şaraba, zeytinyağına ya da başka bir yiyeceğe değerse, o yiyecek kutsal olur mu?’ ” Kâhinler, “Hayır” diye yanıtladılar. Hagay konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ölüye dokunduğu için kirli sayılan biri, bu yiyeceklerden birine dokunursa, o yiyecek kirlenmiş olur mu?” Kâhinler, “Evet, kirlenmiş olur” diye karşılık verdiler. Bunun üzerine Hagay şöyle dedi: “RAB, ‘Bu halk, bu ulus gözümde böyledir’ diyor, ‘Her yaptıkları, sunakta her sundukları da kirlidir.’ ” “ ‘Bugüne dek olanları iyi düşünün; RAB'bin Tapınağı'nda taş üstüne taş konulmadan önce, yirmi ölçeklik bir tahıl yığınına gelen biri, yalnızca on ölçek bulurdu; şarap teknesinden elli ölçek çıkarmaya varan biri, yalnızca yirmi ölçek bulurdu. Ellerinizin bütün emeğini samyeliyle, küfle, doluyla cezalandırdım. Yine de bana dönmediniz.’ RAB böyle diyor. ‘Bugünden, dokuzuncu ayın yirmi dördüncü gününden, RAB'bin Tapınağı'nın temelinin atıldığı günden başlayarak olacakları iyi düşünün. Ambarda hiç tohum kaldı mı? Asma, incir, nar, zeytin ağaçları bugüne dek ürün verdi mi? “ ‘Bugünden başlayarak üzerinize bereket yağdıracağım.’ ” Ayın yirmi dördüncü günü RAB Hagay'a ikinci kez seslendi: “Yahuda Valisi Zerubbabil'e de ki, ben yeri, göğü sarsmak üzereyim. Kralların tahtlarını devireceğim, yabancı ulusların gücünü yok edeceğim. Savaş arabalarıyla sürücülerini de devireceğim; atlarla binicileri düşecek, hepsi kardeşinin kılıcıyla öldürülecek. “Her Şeye Egemen RAB ‘O gün seni alacağım, ey Şealtiel'in torunu kulum Zerubbabil’ diyor, ‘Ve seni mühür yüzüğü gibi yapacağım. Çünkü ben seni seçtim.’ Böyle diyor Her Şeye Egemen RAB.”