YARATILIŞ 32:1-21

YARATILIŞ 32:1-21 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

Yakup yoluna devam ederken, Tanrı'nın melekleriyle karşılaştı. Onları görünce, “Tanrı'nın ordugahı bu” diyerek oraya Mahanayim adını verdi. Yakup Edom topraklarında, Seir ülkesinde yaşayan ağabeyi Esav'a önceden haberciler gönderdi. Onlara şu buyruğu verdi: “Efendim Esav'a şöyle deyin: Kulun Yakup diyor ki, ‘Şimdiye kadar Lavan'ın yanında konuk olarak kaldım. Öküzlere, eşeklere, davarlara, erkek ve kadın kölelere sahip oldum. Efendimi hoşnut etmek için önceden haber gönderiyorum.’ ” Haberciler geri dönüp Yakup'a, “Ağabeyin Esav'ın yanına gittik” dediler, “Dört yüz adamla seni karşılamaya geliyor.” Yakup çok korktu, sıkıldı. Yanındaki adamları, davarları, sığırları, develeri iki gruba ayırdı. “Esav gelir, bir gruba saldırırsa, hiç değilse öteki grup kurtulur” diye düşündü. Sonra şöyle dua etti: “Ey atam İbrahim'in, babam İshak'ın Tanrısı RAB! Bana, ‘Ülkene, akrabalarının yanına dön, seni başarılı kılacağım’ diye söz verdin. Bana gösterdiğin bunca iyiliğe, güvene layık değilim. Şeria Irmağı'nı geçtiğimde değneğimden başka bir şeyim yoktu. Şimdi iki orduyla döndüm. Yalvarırım, beni ağabeyim Esav'dan koru. Gelip bana, çocuklarla annelerine saldırmasından korkuyorum. ‘Seni kesinlikle başarılı kılacağım, soyunu denizin kumu gibi sayılamayacak kadar çoğaltacağım’ diye söz vermiştin bana.” Yakup geceyi orada geçirdi. Birlikte getirdiği hayvanlardan ağabeyi Esav'a armağan olarak iki yüz keçi, yirmi teke, iki yüz koyun, yirmi koç, yavrularıyla birlikte otuz dişi deve, kırk inek, on boğa, yirmi dişi, on erkek eşek ayırdı. Bunları ayrı sürüler halinde kölelerine teslim ederek, “Önümden gidin, sürüler arasında boşluk bırakın” dedi. Birinci köleye buyruk verdi: “Ağabeyim Esav'la karşılaştığında, ‘Sahibin kim, nereye gidiyorsun? Önündeki bu hayvanlar kimin?’ diye sorarsa, ‘Kulun Yakup'un’ diyeceksin, ‘Efendisi Esav'a armağan olarak gönderiyor. Kendisi de arkamızdan geliyor.’ ” İkinci ve üçüncü köleye, sürülerin peşinden giden herkese aynı buyruğu verdi: “Esav'la karşılaştığınızda aynı şeyleri söyleyeceksiniz. ‘Kulun Yakup arkamızdan geliyor’ diyeceksiniz.” “Önden göndereceğim armağanla onu yatıştırır, sonra kendisini görürüm. Belki beni bağışlar” diye düşünüyordu. Böylece armağanı önden gönderip geceyi konakladığı yerde geçirdi.

YARATILIŞ 32:1-21 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

V E Yakub yoluna gitti, ve Allahın melekleri ona rast geldiler. Ve Yakub onları görünce, dedi: Bu Allahın ordusudur; ve o yerin adını Mahanaim koydu. Ve Yakub kendi önünce Edom kırına, Seir diyarına, kardeşi Esava haberciler gönderdi. Ve onlara emredip dedi: Efendim Esava diyeceksiniz: Kulun Yakub böyle diyor: Labanın yanında misafir oldum, ve şimdiye kadar kaldım; öküzlerim, ve eşeklerim, ve sürülerim, ve kölelerim, ve cariyelerim oldu; ve gözünde lûtuf bulayım diye efendime haber vermek için gönderdim. Ve haberciler Yakuba dönüp dediler: Kardeşinin, Esavın yanına vardık, ve seni karşılamak için de geliyor, ve kendisinin yanında dört yüz kişi var. Ve Yakub çok korktu ve sıkıldı; ve kendi yanında olan halkı, ve sürüleri, ve sığırları, ve develeri iki bölüğe ayırdı, ve dedi: Eğer Esav bir bölüğe gelir ve onu vurursa, geri kalan bölük kurtulur. Ve Yakub dedi: Ey babam İbrahimin Allahı, ve babam İshakın Allahı RAB, sen ki, bana: Memleketine ve akrabanın yanına dön, ve sana iyilik edeceğim, dedin, kuluna yaptığın bütün inayetlere ve bütün hakikate lâyık değilim; çünkü bu Erdeni değneğimle geçtim, ve şimdi iki ordu oldum. Niyaz ederim, beni kardeşimin elinden, Esavın elinden kurtar, çünkü gelip beni, çocuklarla anayı vurmasın diye ondan korkuyorum. Ve sen dedin: Mutlaka sana iyilik edeceğim; ve senin zürriyetini çokluğundan sayılmıyan deniz kumu gibi yapacağım. Ve o geceyi orada geçirdi, ve kendisile gelmiş olandan, kardeşi Esava hediye olarak iki yüz keçi ve yirmi ergeç, iki yüz koyun ve yirmi koç, yavruları ile otuz emzikli deve, kırk inek ve on boğa, yirmi dişi eşek ve on sıpa aldı. Ve sürüleri ayrı ayrı kölelerinin eline verdi, ve kölelerine dedi: Önüme geçin, ve sürü ile sürü arasında yer bırakın. Ve birincisine emredip dedi: Kardeşim Esav sana rast geldiği zaman, sana: Kiminsin? ve nereye gidiyorsun? ve bu önünde olanlar kimindir? diye sorunca, o zaman diyeceksin: Kulun Yakubundur; bu efendim Esava gönderilmiş hediyedir; işte, kendisi de bizim arkamızdadır. Ve ikincisine de, üçüncüsüne de, ve sürülerin arkasından gidenlerin hepsine de emredip dedi: Esavı bulduğunuz zaman, bu söze göre söyliyeceksiniz; ve diyeceksiniz: İşte, kulun Yakub da arkamızdadır. Çünkü dedi: Onu önümden giden hediye ile yatıştırırım, ve ondan sonra onun yüzünü görürüm, belki beni kabul eder. Ve hediye kendisinden ileri geçti; ve kendisi o geceyi bölükte geçirdi.

YARATILIŞ 32:1-21 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

Yakup yoluna devam ederken, Tanrı'nın melekleriyle karşılaştı. Onları görünce, “Tanrı'nın ordugahı bu” diyerek oraya Mahanayim adını verdi. Yakup Edom topraklarında, Seir ülkesinde yaşayan ağabeyi Esav'a önceden haberciler gönderdi. Onlara şu buyruğu verdi: “Efendim Esav'a şöyle deyin: Kulun Yakup diyor ki, ‘Şimdiye kadar Lavan'ın yanında konuk olarak kaldım. Öküzlere, eşeklere, davarlara, erkek ve kadın kölelere sahip oldum. Efendimi hoşnut etmek için önceden haber gönderiyorum.’ ” Haberciler geri dönüp Yakup'a, “Ağabeyin Esav'ın yanına gittik” dediler, “Dört yüz adamla seni karşılamaya geliyor.” Yakup çok korktu, sıkıldı. Yanındaki adamları, davarları, sığırları, develeri iki gruba ayırdı. “Esav gelir, bir gruba saldırırsa, hiç değilse öteki grup kurtulur” diye düşündü. Sonra şöyle dua etti: “Ey atam İbrahim'in, babam İshak'ın Tanrısı RAB! Bana, ‘Ülkene, akrabalarının yanına dön, seni başarılı kılacağım’ diye söz verdin. Bana gösterdiğin bunca iyiliğe, güvene layık değilim. Şeria Irmağı'nı geçtiğimde değneğimden başka bir şeyim yoktu. Şimdi iki orduyla döndüm. Yalvarırım, beni ağabeyim Esav'dan koru. Gelip bana, çocuklarla annelerine saldırmasından korkuyorum. ‘Seni kesinlikle başarılı kılacağım, soyunu denizin kumu gibi sayılamayacak kadar çoğaltacağım’ diye söz vermiştin bana.” Yakup geceyi orada geçirdi. Birlikte getirdiği hayvanlardan ağabeyi Esav'a armağan olarak iki yüz keçi, yirmi teke, iki yüz koyun, yirmi koç, yavrularıyla birlikte otuz dişi deve, kırk inek, on boğa, yirmi dişi, on erkek eşek ayırdı. Bunları ayrı sürüler halinde kölelerine teslim ederek, “Önümden gidin, sürüler arasında boşluk bırakın” dedi. Birinci köleye buyruk verdi: “Ağabeyim Esav'la karşılaştığında, ‘Sahibin kim, nereye gidiyorsun? Önündeki bu hayvanlar kimin?’ diye sorarsa, ‘Kulun Yakup'un’ diyeceksin, ‘Efendisi Esav'a armağan olarak gönderiyor. Kendisi de arkamızdan geliyor.’ ” İkinci ve üçüncü köleye, sürülerin peşinden giden herkese aynı buyruğu verdi: “Esav'la karşılaştığınızda aynı şeyleri söyleyeceksiniz. ‘Kulun Yakup arkamızdan geliyor’ diyeceksiniz.” “Önden göndereceğim armağanla onu yatıştırır, sonra kendisini görürüm. Belki beni bağışlar” diye düşünüyordu. Böylece armağanı önden gönderip geceyi konakladığı yerde geçirdi.