YARATILIŞ 24:1-27

YARATILIŞ 24:1-27 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

İbrahim kocamış, iyice yaşlanmıştı. RAB onu her yönden kutsamıştı. İbrahim, evindeki en yaşlı ve her şeyden sorumlu uşağına, “Elini uyluğumun altına koy” dedi, “Yerin göğün Tanrısı RAB'bin adıyla ant içmeni istiyorum. Aralarında yaşadığım Kenanlılar'dan oğluma kız almayacaksın. Oğlum İshak'a kız almak için benim ülkeme, akrabalarımın yanına gideceksin.” Uşak, “Ya kız benimle bu ülkeye gelmek istemezse?” diye sordu, “O zaman oğlunu geldiğin ülkeye götüreyim mi?” İbrahim, “Sakın oğlumu oraya götürme!” dedi, “Beni baba ocağından, doğduğum ülkeden getiren, ‘Bu toprakları senin soyuna vereceğim’ diyerek ant içen Göklerin Tanrısı RAB senin önünden meleğini gönderecek. Böylece oradan oğluma bir kız alabileceksin. Eğer kız seninle gelmek istemezse, içtiğin ant seni bağlamaz. Yalnız, oğlumu oraya götürme.” Bunun üzerine uşak elini efendisi İbrahim'in uyluğunun altına koyarak bu konuda ant içti. Sonra efendisinden on deve alarak en iyi eşyalarla birlikte yola çıktı; Aram-Naharayim'e, Nahor'un yaşadığı kente gitti. Develerini kentin dışındaki kuyunun yanına çöktürdü. Akşamüzeriydi, kadınların su almak için dışarı çıkacakları zamandı. Uşak, “Ya RAB, efendim İbrahim'in Tanrısı, yalvarırım bugün beni başarılı kıl” diye dua etti, “Efendim İbrahim'e iyilik et. İşte, pınarın başında bekliyorum. Kentin kızları su almaya geliyorlar. Birine, ‘Lütfen testini indir, biraz su içeyim’ diyeceğim. O da, ‘Sen iç, ben de develerine içireyim’ derse, bileceğim ki o kız kulun İshak için seçtiğin kızdır. Böylece efendime iyilik ettiğini anlayacağım.” O duasını bitirmeden, İbrahim'in kardeşi Nahor'la karısı Milka'nın oğlu Betuel'in kızı Rebeka, omuzunda su testisiyle dışarı çıktı. Çok güzel bir genç kızdı. Ona erkek eli değmemişti. Pınara gitti, testisini doldurup geri döndü. Uşak onu karşılamaya koştu, “Lütfen testinden biraz su ver, içeyim” dedi. Rebeka, “İç, efendim” diyerek hemen testisini indirdi, içmesi için ona uzattı. Ona su verdikten sonra, “Develerin için de su çekeyim” dedi, “Kanıncaya kadar içsinler.” Çabucak suyu hayvanların teknesine boşalttı, yine su çekmek için kuyuya koştu. Adamın bütün develeri için su çekti. Adam RAB'bin yolunu açıp açmadığını anlamak için sessizce genç kızı süzüyordu. Develer su içtikten sonra, adam bir beka ağırlığında altın bir burun halkasıyla on şekel ağırlığında iki altın bilezik çıkardı. “Lütfen söyle, kimin kızısın sen?” diye sordu, “Babanın evinde geceyi geçirebileceğimiz bir yer var mı?” Kız, “Milka'yla Nahor'un oğlu Betuel'in kızıyım” diye karşılık verdi, “Bizde saman ve yem bol, geceyi geçirebileceğiniz yer de var.” Adam eğilip RAB'be tapındı. “Efendim İbrahim'in Tanrısı RAB'be övgüler olsun” dedi, “Sevgisini, sadakatini efendimden esirgemedi. Efendimin akrabalarının evine giden yolu bana gösterdi.”

YARATILIŞ 24:1-27 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

V E İbrahim kocamış ve yaşı ilerlemişti; ve RAB İbrahimi her şeyde mubarek kılmıştı. Ve İbrahim, evinin ihtiyarı olup kendisine ait bütün şeyleri idare eden kölesine dedi: Rica ederim, elini uyluğumun altına koy, ve göklerin Allahı, ve yerin Allahı RABBİN hakkı için sana yemin verdiririm ki, içinde oturmakta olduğum Kenânlıların kızlarından oğluma kadın almıyacaksın; fakat benim memleketime, ve akrabama gideceksin, ve oğlum İshak için bir kadın alacaksın. Ve köle ona dedi: Belki kadın benim ardımca bu diyara gelmeğe razı olmaz; oğlunu çıktığın diyara mutlaka götürmeli miyim? Ve İbrahim ona dedi: Sakın, oğlumu oraya götürme. Beni babamın evinden, ve doğduğum memleketten alan ve: Bu diyarı senin zürriyetine vereceğim, diyerek bana söyliyip yemin eden göklerin Allahı, RAB, senin önünde meleğini gönderecek, ve oradan oğlum için bir kadın alacaksın. Ve eğer kadın senin ardınca gelmeğe razı olmazsa, sen de bu yeminimden serbest olursun, yalnız oğlumu oraya götürmiyeceksin. Ve köle elini efendisi İbrahimin uyluğu altına koydu, ve ona bu iş hakkında yemin etti. Ve efendisinin bütün şeyleri elinde olduğundan, köle efendisinin develerinden on deve alıp gitti; ve kalkıp Mezopotamyaya, Nahorun şehrine gitti. Ve akşam vakti, kadınların su çekmek için çıktıkları vakit, develeri şehrin dışarısında su kuyusu yanında çöktürdü. Ve dedi: Ya RAB, efendim İbrahimin Allahı, niyaz ederim, bugün işimi rast getir, ve efendim İbrahime lûtfeyle. İşte, ben su pınarı yanında duruyorum; ve şehir halkının kızları su çekmek için çıkıyorlar; ve vaki olsun ki, kendisine: Rica ederim, testini indir de içeyim, diyeceğim ve: İç, ve senin develerine de içireyim, diyecek olan genç kadın, kulun İshak için senin tayin ettiğin olsun; ve efendime lûtfeylediğini bununla bileyim. Ve vaki oldu ki, o, sözünü bitirmeden evel, işte, İbrahimin kardeşi Nahorun karısı olan Milkanın oğlu Betuele doğmuş olan Rebeka, testisi omuzunda olarak çıktı. Ve genç kadın bakılışta çok güzeldi, kız olup onu erkek bilmemişti; ve pınara indi, ve testisini doldurup çıktı. Ve köle onu karşılamak için koşup dedi: Rica ederim, senin testinden bana biraz su içir. Ve dedi: İç, efendim; ve acele edip testisini eli üzerine indirdi, ve ona içirdi. Ve ona içirmeği bitirince dedi: Develerin içmeği bitirinciye kadar, onlar için de su çekeyim. Ve acele edip testisini tekneye boşalttı, ve su çekmek için tekrar kuyuya koştu, ve onun bütün develeri için su çekti. Ve RAB yolunu açık etti mi diye, bilmek için adam sükût ederek genç kadına dikkatle bakıyordu. Ve vaki oldu ki, develer içmeği bitirince, adam yarım şekel ağırlığında altın bir halka, ve kolları için on şekellik altın ağırlığında iki bilezik aldı, ve dedi: Rica ederim, bana bildir, sen kimin kızısın? Babanın evinde bizim için geceyi geçirmeğe yer var mı? Ve ona dedi: Ben Milkanın Nahora doğurduğu Betuelin kızıyım. Ve ona dedi: Bizde saman da, yem de çok, geceyi geçirmek için yer de var. Ve adam iğildi, ve RABBE secde etti. Ve dedi: Efendim İbrahimin Allahı RAB mubarek olsun ki, lûtfunu ve hakikatini efendimden kesmedi; ben yolda iken RAB efendimin kardeşlerinin evine bana yol gösterdi.

YARATILIŞ 24:1-27 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

İbrahim kocamış, iyice yaşlanmıştı. RAB onu her yönden kutsamıştı. İbrahim, evindeki en yaşlı ve her şeyden sorumlu uşağına, “Elini uyluğumun altına koy” dedi, “Yerin göğün Tanrısı RAB'bin adıyla ant içmeni istiyorum. Aralarında yaşadığım Kenanlılar'dan oğluma kız almayacaksın. Oğlum İshak'a kız almak için benim ülkeme, akrabalarımın yanına gideceksin.” Uşak, “Ya kız benimle bu ülkeye gelmek istemezse?” diye sordu, “O zaman oğlunu geldiğin ülkeye götüreyim mi?” İbrahim, “Sakın oğlumu oraya götürme!” dedi, “Beni baba ocağından, doğduğum ülkeden getiren, ‘Bu toprakları senin soyuna vereceğim’ diyerek ant içen Göklerin Tanrısı RAB senin önünden meleğini gönderecek. Böylece oradan oğluma bir kız alabileceksin. Eğer kız seninle gelmek istemezse, içtiğin ant seni bağlamaz. Yalnız, oğlumu oraya götürme.” Bunun üzerine uşak elini efendisi İbrahim'in uyluğunun altına koyarak bu konuda ant içti. Sonra efendisinden on deve alarak en iyi eşyalarla birlikte yola çıktı; Aram-Naharayim'e, Nahor'un yaşadığı kente gitti. Develerini kentin dışındaki kuyunun yanına çöktürdü. Akşamüzeriydi, kadınların su almak için dışarı çıkacakları zamandı. Uşak, “Ya RAB, efendim İbrahim'in Tanrısı, yalvarırım bugün beni başarılı kıl” diye dua etti, “Efendim İbrahim'e iyilik et. İşte, pınarın başında bekliyorum. Kentin kızları su almaya geliyorlar. Birine, ‘Lütfen testini indir, biraz su içeyim’ diyeceğim. O da, ‘Sen iç, ben de develerine içireyim’ derse, bileceğim ki o kız kulun İshak için seçtiğin kızdır. Böylece efendime iyilik ettiğini anlayacağım.” O duasını bitirmeden, İbrahim'in kardeşi Nahor'la karısı Milka'nın oğlu Betuel'in kızı Rebeka, omuzunda su testisiyle dışarı çıktı. Çok güzel bir genç kızdı. Ona erkek eli değmemişti. Pınara gitti, testisini doldurup geri döndü. Uşak onu karşılamaya koştu, “Lütfen testinden biraz su ver, içeyim” dedi. Rebeka, “İç, efendim” diyerek hemen testisini indirdi, içmesi için ona uzattı. Ona su verdikten sonra, “Develerin için de su çekeyim” dedi, “Kanıncaya kadar içsinler.” Çabucak suyu hayvanların teknesine boşalttı, yine su çekmek için kuyuya koştu. Adamın bütün develeri için su çekti. Adam RAB'bin yolunu açıp açmadığını anlamak için sessizce genç kızı süzüyordu. Develer su içtikten sonra, adam bir beka ağırlığında altın bir burun halkasıyla on şekel ağırlığında iki altın bilezik çıkardı. “Lütfen söyle, kimin kızısın sen?” diye sordu, “Babanın evinde geceyi geçirebileceğimiz bir yer var mı?” Kız, “Milka'yla Nahor'un oğlu Betuel'in kızıyım” diye karşılık verdi, “Bizde saman ve yem bol, geceyi geçirebileceğiniz yer de var.” Adam eğilip RAB'be tapındı. “Efendim İbrahim'in Tanrısı RAB'be övgüler olsun” dedi, “Sevgisini, sadakatini efendimden esirgemedi. Efendimin akrabalarının evine giden yolu bana gösterdi.”