HEZEKİEL 40:1-49

HEZEKİEL 40:1-49 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

Sürgünlüğümüzün yirmi beşinci yılı, yılın başında, ayın onuncu günü, Yeruşalim Kenti'nin düşüşünün on dördüncü yılı, tam o gün RAB'bin eli beni yakalayıp oraya götürdü. Görümde Tanrı beni İsrail ülkesine götürüp çok yüksek bir dağın üzerine koydu. Dağın güneyinde kente benzer yapılar vardı. Tanrı beni oraya götürdü, tunca benzer bir adam gördüm. Elinde keten ip ve bir ölçü değneği tutarak kapının girişinde duruyordu. Bana, “İnsanoğlu, gözlerinle gör, kulaklarınla işit, sana göstereceğim her şeye dikkat et” dedi, “Sen bunun için buraya getirildin. Göreceğin her şeyi İsrail halkına anlat.” Tapınağı çepeçevre kuşatan bir duvar gördüm. Adamın elindeki ölçü değneğinin uzunluğu altı arşındı. Her arşına bir elin eni kadar uzunluk eklenmişti. Adam duvarı ölçtü; kalınlığı ve yüksekliği bir ölçü değneği kadardı. Sonra doğuya bakan kapıya gitti, basamakları çıkıp kapı eşiğini ölçtü. Eni bir ölçü değneği kadardı. Bekçi odalarının her birinin uzunluğu ve genişliği bir ölçü değneği kadardı. Odaların arasındaki duvarın kalınlığı beş arşındı. Tapınağa bakan eyvanın kapı eşiği bir ölçü değneği uzunluktaydı. Eyvanı ölçtü; genişliği sekiz arşın, kapı sövelerinin kalınlığı ikişer arşındı. Eyvan tapınağa bakıyordu. Doğu Kapısı'nın her yanında üçer bekçi odası vardı. Hepsi aynı ölçüdeydi. Odalar arasındaki duvarların ölçüsü de aynıydı. Adam kapının genişliğini ölçtü. Genişliği on, iç girişin genişliği on üç arşındı. Her bekçi odasının önünde bir arşın yüksekliğinde bir duvar vardı. Odalar kare şeklindeydi, kenarları altışar arşındı. Sonra girişleri karşı karşıya olan odaların arka duvarlarının arasını ölçtü; yirmi beş arşındı. Sütunları ölçtü, altmış arşındı. Kapının çevresindeki avlu sütunlara kadar uzanıyordu. Kapı girişinden eyvanın sonuna kadarki uzaklık elli arşındı. Her iki yandaki bekçi odalarında, odalar arasındaki duvarlarda ve eyvanın çepeçevre duvarlarında içe bakan kafesli pencereler vardı. Bölme duvarları hurma ağacı motifleriyle kaplıydı. Adam bundan sonra beni dış avluya götürdü. Orada odalar ve dış avluyu çevreleyen taş yol vardı. Taş yol boyunca otuz oda vardı. Girişin iki yanındaki taş yolun genişliği kapıların uzunluğu kadardı. Bu aşağı taş yoldu. Avlunun genişliğini aşağı girişten iç avlunun girişine dek ölçtü. Doğu ve kuzeydeki uzaklık yüz arşındı. Adam dış avlunun kuzeye bakan kapısının uzunluğunu ve genişliğini ölçtü. İki yandaki üçer bekçi odasının, aralarındaki duvarların ve eyvanın ölçüsü, birinci kapının ölçüsünün aynısıydı. Uzunluğu elli arşın, genişliği yirmi beş arşındı. Pencerelerin, eyvanın, hurma ağacı motiflerinin ölçüsü, doğuya bakan kapının ölçüsünün aynısıydı. Oraya yedi basamakla çıkılıyordu, eyvan bunların karşısındaydı. Doğu Kapısı'na olduğu gibi, Kuzey Kapısı'na da bakan bir iç avlu kapısı vardı. Adam bu iki kapı arasındaki uzaklığı ölçtü, yüz arşındı. Adam beni güneye doğru götürdü. Orada güneye bakan bir kapı gördüm. Adam kapının sövelerini ve eyvanı ölçtü. Ölçüleri öbürlerinin aynısıydı. Öbürlerinde olduğu gibi, bu kapının ve eyvanın her yanında da pencereler vardı. Uzunluğu elli arşın, genişliği yirmi beş arşındı. Oraya yedi basamakla çıkılıyordu, eyvan bunların karşısındaydı. İki kapı sövesi de hurma ağacı motifleriyle kaplıydı. İç avlunun güneye bakan bir kapısı vardı. Adam bu kapıdan güneydeki dış kapıya kadar olan uzaklığı ölçtü, yüz arşındı. Adam beni Güney Kapısı'ndan iç avluya götürdü. Güney Kapısı'nı ölçtü. Ölçüleri öbürlerinin aynısıydı. Bekçi odalarının, odalar arasındaki duvarların, eyvanın ölçüleri öbürlerinin aynısıydı. Dış duvarlarda ve eyvanın her yanında pencereler vardı. Girişin uzunluğu elli arşın, genişliği yirmi beş arşındı. Eyvan dış avluya bakıyordu. Kapı söveleri hurma ağacı motifleriyle kaplıydı. Oraya sekiz basamakla çıkılıyordu. Adam beni doğudaki iç avluya götürdü. Oradaki kapıyı ölçtü. Ölçüleri öbürlerinin aynısıydı. Bekçi odalarının, odalar arasındaki duvarların, eyvanın ölçüleri öbürlerinin aynısıydı. Dış duvarlarda ve eyvanın her yanında pencereler vardı. Girişin uzunluğu elli arşın, genişliği yirmi beş arşındı. Eyvan dış avluya bakıyordu. Kapı söveleri hurma ağacı motifleriyle kaplıydı. Oraya sekiz basamakla çıkılıyordu. Sonra adam beni Kuzey Kapısı'na götürdü. Kapıyı ölçtü. Ölçüleri öbürlerinin aynısıydı. Bunun da bekçi odaları, aralarındaki duvarlar, eyvanı aynıydı. Kapının her yanında pencereler vardı. Girişin uzunluğu elli arşın, genişliği yirmi beş arşındı. Eyvan dış avluya bakıyordu. Kapı söveleri her yanda hurma ağacı motifleriyle kaplıydı. Oraya sekiz basamakla çıkılıyordu. İç avlu girişlerindeki eyvanların yanında kapısı eyvana açılan bir oda vardı. Yakmalık sunular burada yıkanıyordu. Eyvanın her iki yanında ikişer masa vardı. Yakmalık sunu, günah sunusu ve suç sunusu için hayvanlar bu masaların üzerinde kesiliyordu. Eyvanın dış duvarının yanında, Kuzey Kapısı'nın basamaklarının her iki yanında ikişer olmak üzere dört masa daha vardı. Böylece kurbanlık hayvanların kesimi için kapının her iki yanında dörder olmak üzere sekiz masa vardı. Yakmalık sunular için yontma taştan dört masa vardı. Her masanın uzunluğu ve genişliği birer buçuk arşın, yüksekliği bir arşındı. Yakmalık sunularla öbür kurbanların kesiminde kullanılan aletleri bunların üzerine koyuyorlardı. Odanın duvarlarına çifte çengeller asılmıştı; her biri bir el genişliğindeydi. Masalar sunulacak kurban eti için kullanılıyordu. İç kapının dış bölümünde, iç avluda iki oda vardı. Bunlardan biri Kuzey Kapısı'nın yanındaydı ve güneye bakıyordu, öbürü Güney Kapısı'nın yanındaydı ve kuzeye bakıyordu. Adam bana, “Güneye bakan oda tapınakta hizmet görecek kâhinler için” dedi, “Kuzeye bakan oda da sunakta hizmet görecek kâhinler için. Bunlar Levi soyundan, RAB'be hizmet etmek için O'na yaklaşan Sadokoğulları'dır.” Adam avluyu ölçtü. Kareydi, uzunluğu yüz arşın, genişliği yüz arşındı. Sunak tapınağın önündeydi. Adam sonra beni tapınağın eyvanına götürüp eyvanın kapı sövelerini ölçtü. Her iki yandaki sövelerin genişliği beşer arşındı. Girişin genişliği on dört arşın, iki yandaki duvarların genişliği de üçer arşındı. Eyvanın uzunluğu yirmi arşın, genişliği on iki arşındı. Oraya basamaklarla çıkılıyordu. Kapı sövelerinin her bir yanında sütunlar vardı.

HEZEKİEL 40:1-49 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

S ÜRGÜNLÜĞÜMÜZÜN yirmi beşinci yılında, yılın başında, ayın onuncu gününde, şehrin vurulmasından sonraki on dördüncü yılda, tam o günde, RABBİN eli benim üzerimde idi, ve beni oraya götürdü. Beni Allah rüyetlerinde İsrail diyarına götürdü, ve beni çok yüksek bir dağ üzerine koydu, ve cenupta, onun üzerinde sanki bir şehir yapısı vardı. Ve beni oraya götürdü; ve işte, bir adam, görünüşü tunç görünüşü gibi, ve elinde keten ip ve bir ölçü kamışı vardı; ve kapıda duruyordu. Ve adam bana dedi: Âdem oğlu, gözlerinle gör, ve kulaklarınla işit, ve sana göstereceğim her şeye iyi bak; çünkü sana göstereyim diye buraya getirildin; gördüğün her şeyi İsrail evine bildir. Ve işte, evin dışında çepçevre bir duvar, ve adamın elinde uzunluğu altı arşın ölçü kamışı, her arşını bir arşın ve dört parmak; ve duvarın kalınlığını ölçtü, bir kamıştı; yüksekliği de bir kamış. Ve şarka bakan kapıya geldi, ve basamaklarından çıktı; ve kapı eşiğini ölçtü, eni bir kamıştı; öteki eşiği de ölçtü, eni bir kamıştı. Ve her hücre uzunluğu bir kamış, ve eni bir kamıştı; ve hücrelerin arası beş arşın; ve eve doğru olan kapı dehlizi yanındaki kapı eşiği bir kamıştı. Ve kapı dehlizini eve doğru ölçtü, bir kamıştı. Ve kapı dehlizini ölçtü, sekiz arşındı; ve süvelerini ölçtü, iki arşındı; ve kapı dehlizi eve doğru idi. Ve şarka doğru olan kapının hücreleri, bu yanda üç, ve o yanda üçtü; üçünün ölçüsü birdi; ve bu yandan ve o yandan süvelerin ölçüsü birdi. Ve kapıya girilecek yerin genişliğini ölçtü, on arşın; ve kapının uzunluğu on üç arşındı; ve hücrelerin önünde, bu yandan bir arşınlık bir kenar duvarı, ve o yandan bir arşınlık bir kenar duvarı vardı; ve hücreler bu yandan altı arşın, ve obir yandan altı arşındı. Ve bir hücrenin damından ötekinin damına kadar kapıyı ölçtü, kapı kapıya karşı olarak yirmi beş arşın genişliğinde idi. Ve direkler yaptı, altmış arşın; ve avlu kapının yanlarında direklere kadardı. Ve girilecek yerdeki kapının yüzünden iç kapı dehlizinin yüzüne kadar elli arşındı. Ve kapının iç tarafında her yanda hücrelerin, ve bölme duvarlarının da kafesli pencereleri vardı, dehlizlerde de böyle idi; ve çepçevre iç tarafından pencereler vardı; ve bölme duvarları üzerinde hurma ağaçları vardı. Ve beni dış avluya getirdi; ve işte, avlu için çepçevre yapılmış taş döşeme ve odalar vardı; döşemenin üzerinde otuz oda vardı. Ve kapıların yanında olan taş döşeme, aşağıki döşeme, kapıların uzunluğuna muvazi idi. Ve aşağıki kapının önünden iç avlunun önüne kadar olan genişliği dışarıdan ölçtü, yüz arşındı; şarkta, ve şimalde de öyle idi. Ve dış avlunun şimale bakan kapısı, onun da uzunluğunu ve genişliğini ölçtü. Ve hücreleri bu yandan üç ve o yandan üçtü; bölme duvarları ve dehlizleri birinci kapının ölçüsüne göre idi; uzunluğu elli arşın ve genişliği yirmi beş arşın. Ve pencereleri, ve dehlizleri, ve hurma ağaçları, şarka bakan kapının ölçüsüne göre idi; ve ona yedi basamakla çıkılırdı; ve dehlizleri onların önünde idi. Ve şimal kapısına ve şark kapısına karşı iç avlunun birer kapısı vardı; ve kapıdan kapıya ölçtü, yüz arşındı. Ve beni cenuba doğru yürüttü; ve işte, cenuba doğru bir kapı vardı; ve onun bölme duvarlarını ve dehlizlerini ölçtü, bu ölçülere göre idi. Ve onda ve çepçevre dehlizlerde o pencereler gibi pencereleri vardı; uzunluk elli arşın, ve genişlik yirmi beş arşındı. Ve ona çıkmak için yedi basamak vardı, ve dehlizleri onların önünde idi; ve bölme duvarları üzerinde hurma ağaçları vardı; biri bu yanda biri o yanda idi. Ve iç avlunun cenuba doğru kapısı vardı; ve cenuba doğru kapıdan kapıya ölçtü, yüz arşındı. Ve beni cenup kapısından iç avluya getirdi; ve cenup kapısını ölçtü, bu ölçülere göre idi; ve onun hücreleri, ve bölme duvarları, ve dehlizleri bu ölçülere göre idi; ve onda, ve dehlizlerde çepçevre pencereler vardı; uzunluk elli arşın ve genişlik yirmi beş arşındı. Ve her yanda uzunluğu yirmi beş arşın ve genişliği beş arşın dehliz vardı. Ve dehlizleri dış avluya doğru idi; ve bölme duvarları üzerinde hurma ağaçları vardı; ve ona çıkmak için sekiz basamak vardı. Ve beni şarka doğru iç avluya getirdi; ve kapıyı ölçtü, bu ölçülere göre idi; ve hücreleri, ve bölme duvarları, ve dehlizleri bu ölçülere göre idi; ve onda, ve dehlizlerde çepçevre pencereler vardı; uzunluk elli arşın, ve genişlik yirmi beş arşındı. Ve dehlizleri dış avluya doğru idi; ve bu yandan ve o yandan bölme duvarları üzerinde hurma ağaçları vardı; ve ona çıkmak için sekiz basamak vardı. Ve beni şimal kapısına getirdi; ve onu ölçtü, bu ölçülere göre idi; hücreleri, bölme duvarları, ve dehlizleri de; ve onda çepçevre pencereler vardı; uzunluğu elli arşın, ve genişliği yirmi beş arşındı. Ve direkleri dış avluya doğru idi; bu yandan ve o yandan bölme duvarları üzerinde hurma ağaçları vardı; ve ona çıkmak için sekiz basamak vardı. Ve kapıların direkleri yanında bir oda ile kapısı vardı; yakılan takdimeyi orada yıkarlardı. Ve yakılan takdimeyi ve suç takdimesini ve günah takdimesini üzerinde boğazlamak için kapı dehlizinde bu yanda iki sofra ve o yanda iki sofra vardı. Ve şimal kapısına çıkılan yerde, dışardan bir yanda iki sofra, ve kapı dehlizi tarafındaki öte yanda iki sofra vardı. Kapının yanında, dört sofra bir yanda, dört sofra obir yanda idi; üzerlerinde kurban boğazladıkları sekiz sofra idi. Ve yakılan takdime için, uzunluğu bir buçuk arşın, ve eni bir buçuk arşın, ve yüksekliği bir arşın, yonma taştan dört sofra vardı; yakılan takdimeyi ve kurbanı boğazlamak için kullandıkları takımları onların üzerine korlardı. Ve her biri dört parmak uzunluğunda çifte çengeller, çepçevre eve çakılmıştı; ve sofraların üzerinde kurban eti vardı. Ve şimal kapısının yanında olan iç avluda, iç kapının dış tarafında, ilâhiciler için odalar vardı; ve bunların yüzü cenuba doğru idi; biri şark kapısının yanında, yüzü şimale doğru idi. Ve bana dedi: Yüzü cenuba doğru olan bu oda, ev bekçiliğini tutan kâhinler içindir; ve yüzü şimale doğru olan oda, mezbah bekçiliğini tutan kâhinler içindir; bunlar Levi oğullarından, RABBE hizmet etmek için ona yaklaşan Tsadok oğullarıdır. Ve avluyu ölçtü, uzunluk yüz arşın, ve genişlik yüz arşındı, murabba idi; ve mezbah evin önünde idi. Ve beni evin dehlizine getirdi, ve dehlizin iki süvesini ölçtü, bu yandan beş arşın, ve o yandan beş arşındı; ve kapının genişliği bu yandan üç arşın, ve o yandan üç arşındı. Dehlizin uzunluğu yirmi arşın, genişliği on bir arşındı; ona basamaklarla çıkılırdı; ve süvelerin yanında direkler vardı, biri bu yanda, biri o yanda idi.

HEZEKİEL 40:1-49 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

Sürgünlüğümüzün yirmi beşinci yılı, yılın başında, ayın onuncu günü, Yeruşalim Kenti'nin düşüşünün on dördüncü yılı, tam o gün RAB'bin eli beni yakalayıp oraya götürdü. Görümde Tanrı beni İsrail ülkesine götürüp çok yüksek bir dağın üzerine koydu. Dağın güneyinde kente benzer yapılar vardı. Tanrı beni oraya götürdü, tunca benzer bir adam gördüm. Elinde keten ip ve bir ölçü değneği tutarak kapının girişinde duruyordu. Bana, “İnsanoğlu, gözlerinle gör, kulaklarınla işit, sana göstereceğim her şeye dikkat et” dedi, “Sen bunun için buraya getirildin. Göreceğin her şeyi İsrail halkına anlat.” Tapınağı çepeçevre kuşatan bir duvar gördüm. Adamın elindeki ölçü değneğinin uzunluğu altı arşındı. Her arşına bir elin eni kadar uzunluk eklenmişti. Adam duvarı ölçtü; kalınlığı ve yüksekliği bir ölçü değneği kadardı. Sonra doğuya bakan kapıya gitti, basamakları çıkıp kapı eşiğini ölçtü. Eni bir ölçü değneği kadardı. Bekçi odalarının her birinin uzunluğu ve genişliği bir ölçü değneği kadardı. Odaların arasındaki duvarın kalınlığı beş arşındı. Tapınağa bakan eyvanın kapı eşiği bir ölçü değneği uzunluktaydı. Eyvanı ölçtü; genişliği sekiz arşın, kapı sövelerinin kalınlığı ikişer arşındı. Eyvan tapınağa bakıyordu. Doğu Kapısı'nın her yanında üçer bekçi odası vardı. Hepsi aynı ölçüdeydi. Odalar arasındaki duvarların ölçüsü de aynıydı. Adam kapının genişliğini ölçtü. Genişliği on, iç girişin genişliği on üç arşındı. Her bekçi odasının önünde bir arşın yüksekliğinde bir duvar vardı. Odalar kare şeklindeydi, kenarları altışar arşındı. Sonra girişleri karşı karşıya olan odaların arka duvarlarının arasını ölçtü; yirmi beş arşındı. Sütunları ölçtü, altmış arşındı. Kapının çevresindeki avlu sütunlara kadar uzanıyordu. Kapı girişinden eyvanın sonuna kadarki uzaklık elli arşındı. Her iki yandaki bekçi odalarında, odalar arasındaki duvarlarda ve eyvanın çepeçevre duvarlarında içe bakan kafesli pencereler vardı. Bölme duvarları hurma ağacı motifleriyle kaplıydı. Adam bundan sonra beni dış avluya götürdü. Orada odalar ve dış avluyu çevreleyen taş yol vardı. Taş yol boyunca otuz oda vardı. Girişin iki yanındaki taş yolun genişliği kapıların uzunluğu kadardı. Bu aşağı taş yoldu. Avlunun genişliğini aşağı girişten iç avlunun girişine dek ölçtü. Doğu ve kuzeydeki uzaklık yüz arşındı. Adam dış avlunun kuzeye bakan kapısının uzunluğunu ve genişliğini ölçtü. İki yandaki üçer bekçi odasının, aralarındaki duvarların ve eyvanın ölçüsü, birinci kapının ölçüsünün aynısıydı. Uzunluğu elli arşın, genişliği yirmi beş arşındı. Pencerelerin, eyvanın, hurma ağacı motiflerinin ölçüsü, doğuya bakan kapının ölçüsünün aynısıydı. Oraya yedi basamakla çıkılıyordu, eyvan bunların karşısındaydı. Doğu Kapısı'na olduğu gibi, Kuzey Kapısı'na da bakan bir iç avlu kapısı vardı. Adam bu iki kapı arasındaki uzaklığı ölçtü, yüz arşındı. Adam beni güneye doğru götürdü. Orada güneye bakan bir kapı gördüm. Adam kapının sövelerini ve eyvanı ölçtü. Ölçüleri öbürlerinin aynısıydı. Öbürlerinde olduğu gibi, bu kapının ve eyvanın her yanında da pencereler vardı. Uzunluğu elli arşın, genişliği yirmi beş arşındı. Oraya yedi basamakla çıkılıyordu, eyvan bunların karşısındaydı. İki kapı sövesi de hurma ağacı motifleriyle kaplıydı. İç avlunun güneye bakan bir kapısı vardı. Adam bu kapıdan güneydeki dış kapıya kadar olan uzaklığı ölçtü, yüz arşındı. Adam beni Güney Kapısı'ndan iç avluya götürdü. Güney Kapısı'nı ölçtü. Ölçüleri öbürlerinin aynısıydı. Bekçi odalarının, odalar arasındaki duvarların, eyvanın ölçüleri öbürlerinin aynısıydı. Dış duvarlarda ve eyvanın her yanında pencereler vardı. Girişin uzunluğu elli arşın, genişliği yirmi beş arşındı. Eyvan dış avluya bakıyordu. Kapı söveleri hurma ağacı motifleriyle kaplıydı. Oraya sekiz basamakla çıkılıyordu. Adam beni doğudaki iç avluya götürdü. Oradaki kapıyı ölçtü. Ölçüleri öbürlerinin aynısıydı. Bekçi odalarının, odalar arasındaki duvarların, eyvanın ölçüleri öbürlerinin aynısıydı. Dış duvarlarda ve eyvanın her yanında pencereler vardı. Girişin uzunluğu elli arşın, genişliği yirmi beş arşındı. Eyvan dış avluya bakıyordu. Kapı söveleri hurma ağacı motifleriyle kaplıydı. Oraya sekiz basamakla çıkılıyordu. Sonra adam beni Kuzey Kapısı'na götürdü. Kapıyı ölçtü. Ölçüleri öbürlerinin aynısıydı. Bunun da bekçi odaları, aralarındaki duvarlar, eyvanı aynıydı. Kapının her yanında pencereler vardı. Girişin uzunluğu elli arşın, genişliği yirmi beş arşındı. Eyvan dış avluya bakıyordu. Kapı söveleri her yanda hurma ağacı motifleriyle kaplıydı. Oraya sekiz basamakla çıkılıyordu. İç avlu girişlerindeki eyvanların yanında kapısı eyvana açılan bir oda vardı. Yakmalık sunular burada yıkanıyordu. Eyvanın her iki yanında ikişer masa vardı. Yakmalık sunu, günah sunusu ve suç sunusu için hayvanlar bu masaların üzerinde kesiliyordu. Eyvanın dış duvarının yanında, Kuzey Kapısı'nın basamaklarının her iki yanında ikişer olmak üzere dört masa daha vardı. Böylece kurbanlık hayvanların kesimi için kapının her iki yanında dörder olmak üzere sekiz masa vardı. Yakmalık sunular için yontma taştan dört masa vardı. Her masanın uzunluğu ve genişliği birer buçuk arşın, yüksekliği bir arşındı. Yakmalık sunularla öbür kurbanların kesiminde kullanılan aletleri bunların üzerine koyuyorlardı. Odanın duvarlarına çifte çengeller asılmıştı; her biri bir el genişliğindeydi. Masalar sunulacak kurban eti için kullanılıyordu. İç kapının dış bölümünde, iç avluda iki oda vardı. Bunlardan biri Kuzey Kapısı'nın yanındaydı ve güneye bakıyordu, öbürü Güney Kapısı'nın yanındaydı ve kuzeye bakıyordu. Adam bana, “Güneye bakan oda tapınakta hizmet görecek kâhinler için” dedi, “Kuzeye bakan oda da sunakta hizmet görecek kâhinler için. Bunlar Levi soyundan, RAB'be hizmet etmek için O'na yaklaşan Sadokoğulları'dır.” Adam avluyu ölçtü. Kareydi, uzunluğu yüz arşın, genişliği yüz arşındı. Sunak tapınağın önündeydi. Adam sonra beni tapınağın eyvanına götürüp eyvanın kapı sövelerini ölçtü. Her iki yandaki sövelerin genişliği beşer arşındı. Girişin genişliği on dört arşın, iki yandaki duvarların genişliği de üçer arşındı. Eyvanın uzunluğu yirmi arşın, genişliği on iki arşındı. Oraya basamaklarla çıkılıyordu. Kapı sövelerinin her bir yanında sütunlar vardı.