HEZEKİEL 28:1-26

HEZEKİEL 28:1-26 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

RAB bana şöyle seslendi: “İnsanoğlu, Sur önderine de ki, ‘Egemen RAB şöyle diyor: “ ‘Gurura kapılıp Ben tanrıyım, Denizlerin bağrında, Tanrı'nın tahtında oturuyorum dedin. Kendini Tanrı sandın, Oysa sen Tanrı değil, insansın. İşte, Daniel'den daha bilgesin, Kimse senden bir giz saklayamaz. Bilgeliğin, anlayışın sayesinde, Kendine servet biriktirdin, Hazinelerine altın, gümüş yığdın. Ticaretteki üstün becerilerin sayesinde Servetini çoğalttın, Zenginliğin seni gurura sürükledi. Bu yüzden Egemen RAB şöyle diyor: Madem kendini Tanrı gibi bilge sandın, Ben de yabancıları, en acımasız ulusları Üzerine göndereceğim. Bilgeliğinin güzelliğine kılıç çekecek, Görkemini kirletecekler. Seni ölüm çukuruna indirecekler, Denizlerin bağrında korkunç bir ölümle öleceksin. O zaman seni öldürenlerin önünde Ben Tanrı'yım diyecek misin? Seni öldürenlerin elinde Sen Tanrı değil, insansın. Yabancıların elinde, Sünnetsizin ölümüyle öleceksin. Egemen RAB böyle diyor.’ ” RAB bana şöyle seslendi: “İnsanoğlu, Sur Kralı için bir ağıt yak. Ona diyeceksin ki, ‘Egemen RAB şöyle diyor: “ ‘Kusursuzlukta örnek biriydin, Bilgeliğin ve güzelliğin eksiksizdi. Sen Tanrı'nın bahçesi Aden'deydin. Yakut, topaz, aytaşı, Sarı yakut, oniks, yeşim, Laciverttaşı, firuze, zümrütle, çeşit çeşit değerli taşla bezenmiştin. Kakma ve oyma işlerin hep altındandı. Bunlar yaratıldığın gün hazırlanmışlardı. Meshedilmiş, koruyucu bir Keruv olarak Seni oraya yerleştirdim. Tanrı'nın kutsal dağındaydın, Yanan taşlar arasında dolaştın. Yaratıldığın günden Sende kötülük bulunana dek Yollarında kusursuzdun. Ticaretinin bolluğundan Zorbalıkla doldun Ve günah işledin. Bu yüzden kirli bir şey gibi Seni Tanrı'nın dağından attım, Yanan taşların arasından kovdum, Ey koruyucu Keruv. Güzelliğinden ötürü Gurura kapıldın, Görkeminden ötürü Bilgeliğini bozdun. Böylece seni yere attım, Kralların önünde seni yüzkarası yaptım. İşlediğin pek çok günah Ve ticaretteki hileciliğin yüzünden Kutsal yerlerini kirlettin. Seni yakıp yok edecek Bir ateş çıkardım içinden, Bütün seyredenlerin gözü önünde Seni yeryüzünde küle çevirdim. Seni tanıyan bütün uluslar sana şaştı, Sonun korkunç oldu. Bir daha var olmayacaksın.’ ” RAB bana şöyle seslendi: “İnsanoğlu, yüzünü Sayda'ya çevir, ona karşı peygamberlik et. Diyeceksin ki, ‘Egemen RAB şöyle diyor: “ ‘İşte sana karşıyım, ey Sayda, Senin içinde yüceleceğim. Onları cezalandırınca, Kutsallığımı onlara gösterince, Benim RAB olduğumu anlayacaklar. Üzerine salgın hastalık gönderecek, Sokaklarında kan akıtacağım. Kentin içinde, her yanında Kılıçla yaralananlar düşüp ölecekler. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaklar.’ ” “ ‘İsrail halkını küçümseyen Çevre uluslardan hiçbiri Bir daha İsrail için batan bir çalı, Acıtan bir diken olmayacak. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaklar. “ ‘Egemen RAB şöyle diyor: İsrail halkını aralarına dağılmış oldukları uluslardan topladığım, ulusların gözü önünde kutsallığımı gösterdiğim zaman kulum Yakup'a verdiğim kendi ülkelerine yerleşecekler. Orada güvenlik içinde yaşayacak, evler yapacak, bağlar dikecekler. Onları küçümseyen bütün çevre ulusları cezalandırdığımda güvenlik içinde yaşayacaklar. O zaman benim Tanrıları RAB olduğumu anlayacaklar.’ ”

HEZEKİEL 28:1-26 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

V E bana RABBİN şu sözü geldi: Âdem oğlu, Sur hükümdarına de: Rab Yehova şöyle diyor: Mademki yüreğin yükseldi, ve sen: Ben ilâhım, denizlerin bağrında Allah tahtında oturuyorum, dedin; ve sen Allah değil ancak bir insanken, yüreğini Allah yüreği gibi ettin; — işte, Danielden daha hikmetlisin; hiç bir sırrı senden gizliyemezler; hikmetinle ve anlayışınla kendine servet yaptın, ve hazinelerinde altın ve gümüş topladın; büyük hikmetinle ve ticaretinle servetini artırdın, ve servetinle yüreğin yükseldi; — bundan dolayı Rab Yehova şöyle diyor: Mademki yüreğini Allah yüreği gibi ettin, bundan dolayı, işte, senin üzerine yabancıları, milletlerin korkunçlarını, getireceğim; ve hikmetinin güzelliğine karşı kılıçlarını çekecekler, ve senin parlaklığını murdar edecekler. Seni çukura indirecekler; ve sen denizlerin bağrında, öldürülmüş adamların ölümü ile, öleceksin. Seni öldürene karşı da: Ben Allahım, diyecek misin? ve seni yaralıyanın elinde sen Allah değil, bir insansın. Yabancılar elile, sünnetsizler ölümü ile öleceksin; çünkü ben söyledim, Rab Yehovanın sözü. Ve bana RABBİN şu sözü geldi: Âdem oğlu, Sur kıralı için mersiye oku, ve ona de: Rab Yehova şöyle diyor: Kemalin mührü, hikmetle dolu, güzellikte tam olan sendin. Sen Adende, Allahın bahçesinde, idin; sarı yakut, kırmızı akik, ve beyaz akik, gök zümrüt, akik, yeşim, safir, kızıl yakut, zümrüt taşları ile, bütün değerli taşlarla, ve altınla kaplanmıştın; teflerinin ve zurnalarının işçiliği sende idi; yaratıldığın gün hazırlanmıştılar. Sen meshedilmiş gölge salan kerubi idin; ve seni ben diktim, Allahın mukaddes dağı üzerinde idin; ateşten taşlar arasında gezdin. Sende kötülük olduğu bulununcıya kadar yaratıldığın günden beri yollarında kâmildin. Ticaretinin çokluğundan ötürü senin içini zorbalıkla doldurdular, ve suç işledin; ve seni murdar şey gibi Allahın dağından attım; ve seni, gölge salan kerubi, ateşten taşlar arasından atıp yok ettim. Senin yüreğin güzelliğinden ötürü yükseldi; parlaklığından ötürü hikmetini bozdun; seni yere çaldım; görsünler diye kıralların gözü önüne seni attım. Kendi makdislerini fesatlarının çokluğu ile, ticaretinin kötülüğü ile bozdun; ve senin içinden ateş çıkardım; seni o yiyip bitirdi, ve bütün seni görenlerin gözü önünde seni yeryüzünde kül ettim. Kavmlar arasında seni tanıyanların hepsi sana şaşacaklar; sen bir dehşet oldun, ve ebede kadar yok olacaksın. Ve bana RABBİN şu sözü geldi: Âdem oğlu, yüzünü Saydaya doğru çevir, ve ona karşı peygamberlik et, ve de: Rab Yehova şöyle diyor: İşte, ey Sayda, ben sana karşıyım; ve senin içinde izzet bulacağım; ve onun içinde hükümler yürüttüğüm zaman bilecekler ki, ben RAB'İM, ve onun içinde takdis olunacağım. Ve onun içine veba, ve sokaklarına kan göndereceğim; ve çepçevre onun üzerine gelen kılıçla içinde yaralılar düşecekler; ve bilecekler ki, ben RAB'İM. Ve İsrail evinin çevresinde olup onları tahkir edenlerin hiç birinden artık onlara batan bir çalı, ve acıtan bir diken kalmıyacak; ve bilecekler ki, ben Rab Yehovayım. Rab Yehova şöyle diyor: Aralarına dağılmış oldukları kavmlardan İsrail evini topladığım, ve milletlerin gözü önünde onların içinde takdis edildiğim zaman, kulum Yakuba vermiş olduğum kendi topraklarında oturacaklar. Ve orada emniyetle oturacaklar; ve çepçevre onları tahkir edenlerin hepsi üzerinde hükümler yürüttüğüm zaman, evler yapacaklar, ve bağlar dikecekler, ve emniyette oturacaklar; ve bilecekler ki, ben onların Allahı RAB'İM.

HEZEKİEL 28:1-26 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

RAB bana şöyle seslendi: “İnsanoğlu, Sur önderine de ki, ‘Egemen RAB şöyle diyor: “ ‘Gurura kapılıp Ben tanrıyım, Denizlerin bağrında, Tanrı'nın tahtında oturuyorum dedin. Kendini Tanrı sandın, Oysa sen Tanrı değil, insansın. İşte, Daniel'den daha bilgesin, Kimse senden bir giz saklayamaz. Bilgeliğin, anlayışın sayesinde, Kendine servet biriktirdin, Hazinelerine altın, gümüş yığdın. Ticaretteki üstün becerilerin sayesinde Servetini çoğalttın, Zenginliğin seni gurura sürükledi. Bu yüzden Egemen RAB şöyle diyor: Madem kendini Tanrı gibi bilge sandın, Ben de yabancıları, en acımasız ulusları Üzerine göndereceğim. Bilgeliğinin güzelliğine kılıç çekecek, Görkemini kirletecekler. Seni ölüm çukuruna indirecekler, Denizlerin bağrında korkunç bir ölümle öleceksin. O zaman seni öldürenlerin önünde Ben Tanrı'yım diyecek misin? Seni öldürenlerin elinde Sen Tanrı değil, insansın. Yabancıların elinde, Sünnetsizin ölümüyle öleceksin. Egemen RAB böyle diyor.’ ” RAB bana şöyle seslendi: “İnsanoğlu, Sur Kralı için bir ağıt yak. Ona diyeceksin ki, ‘Egemen RAB şöyle diyor: “ ‘Kusursuzlukta örnek biriydin, Bilgeliğin ve güzelliğin eksiksizdi. Sen Tanrı'nın bahçesi Aden'deydin. Yakut, topaz, aytaşı, Sarı yakut, oniks, yeşim, Laciverttaşı, firuze, zümrütle, çeşit çeşit değerli taşla bezenmiştin. Kakma ve oyma işlerin hep altındandı. Bunlar yaratıldığın gün hazırlanmışlardı. Meshedilmiş, koruyucu bir Keruv olarak Seni oraya yerleştirdim. Tanrı'nın kutsal dağındaydın, Yanan taşlar arasında dolaştın. Yaratıldığın günden Sende kötülük bulunana dek Yollarında kusursuzdun. Ticaretinin bolluğundan Zorbalıkla doldun Ve günah işledin. Bu yüzden kirli bir şey gibi Seni Tanrı'nın dağından attım, Yanan taşların arasından kovdum, Ey koruyucu Keruv. Güzelliğinden ötürü Gurura kapıldın, Görkeminden ötürü Bilgeliğini bozdun. Böylece seni yere attım, Kralların önünde seni yüzkarası yaptım. İşlediğin pek çok günah Ve ticaretteki hileciliğin yüzünden Kutsal yerlerini kirlettin. Seni yakıp yok edecek Bir ateş çıkardım içinden, Bütün seyredenlerin gözü önünde Seni yeryüzünde küle çevirdim. Seni tanıyan bütün uluslar sana şaştı, Sonun korkunç oldu. Bir daha var olmayacaksın.’ ” RAB bana şöyle seslendi: “İnsanoğlu, yüzünü Sayda'ya çevir, ona karşı peygamberlik et. Diyeceksin ki, ‘Egemen RAB şöyle diyor: “ ‘İşte sana karşıyım, ey Sayda, Senin içinde yüceleceğim. Onları cezalandırınca, Kutsallığımı onlara gösterince, Benim RAB olduğumu anlayacaklar. Üzerine salgın hastalık gönderecek, Sokaklarında kan akıtacağım. Kentin içinde, her yanında Kılıçla yaralananlar düşüp ölecekler. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaklar.’ ” “ ‘İsrail halkını küçümseyen Çevre uluslardan hiçbiri Bir daha İsrail için batan bir çalı, Acıtan bir diken olmayacak. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaklar. “ ‘Egemen RAB şöyle diyor: İsrail halkını aralarına dağılmış oldukları uluslardan topladığım, ulusların gözü önünde kutsallığımı gösterdiğim zaman kulum Yakup'a verdiğim kendi ülkelerine yerleşecekler. Orada güvenlik içinde yaşayacak, evler yapacak, bağlar dikecekler. Onları küçümseyen bütün çevre ulusları cezalandırdığımda güvenlik içinde yaşayacaklar. O zaman benim Tanrıları RAB olduğumu anlayacaklar.’ ”