HEZEKİEL 24:1-27

HEZEKİEL 24:1-27 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

Sürgünlüğümüzün dokuzuncu yılı, onuncu ayın onuncu günü RAB bana şöyle seslendi: “Ey insanoğlu, bu günü, bu günün tarihini tam olarak yaz. Çünkü Babil Kralı tam bu gün Yeruşalim'i kuşatmaya başladı. Bu asi halka simgesel bir öykü anlat. Onlara de ki, ‘Egemen RAB şöyle diyor: “ ‘Kazanı ateşe koyun, ateşe koyun, İçine su doldurun. Etin parçalarını da koyun, Etin en iyi parçalarını, Budu ve döşü. Seçme kemikleri de doldurun. Sürünün en iyilerini seçin, Kazanın altına odun yığın, Bırakın su kaynasın, Kemikler pişsin. Egemen RAB diyor ki, Kan döken o kentin vay başına! Pas tutmuş, Pasından temizlenmemiş o kazanın vay başına! Kazandan eti kura çekmeden Parça parça çıkarın. Çünkü döktüğü kan ortalıkta duruyor; Çıplak bir kayanın üzerine döktü kanı, Toprakla örtülebilecek bir yere dökmedi. Öfkeyi alevlendirmek, Öç almak için, Onun kanını çıplak bir kayanın üzerine döktüm ki, örtülemesin. Egemen RAB şöyle diyor: Kan döken kentin vay başına! Ben kendim ateş için odun yığacağım. Odunları yığ! Ateşi tutuştur! Eti iyice pişir! Baharatı kat! Kemikler kavrulsun! Sonra boş kazanı Ateş közlerinin üzerine koy. Kızsın, bakırı yansın, İçindeki pislik erisin, Pası yok olsun. Bütün emekler boşa çıktı, Kazanın kalın pası çıkmıyor. Ateş bile pası temizlemiyor. Yaptığın ahlaksızlık seni kirletti. Seni temizlemek istedim, Ama sen pisliğinden temizlenmek istemedin. Sana karşı öfkem yatışıncaya dek Pisliğinden temizlenmeyeceksin. Bunu ben RAB söylüyorum. Harekete geçmenin zamanı geldi, Esirgemeyeceğim, Acımayacak, pişman olmayacağım. Yollarına ve yaptıklarına göre yargılanacaksın. Böyle diyor Egemen RAB.’ ” RAB bana şöyle seslendi: “İnsanoğlu, en çok sevdiğin kişiyi bir vuruşta senin elinden alacağım. Yas tutmayacak, ağlamayacak, gözyaşı dökmeyeceksin. İçin için inle; ölüler için yas tutmayacaksın. Sarığın başında, çarığın ayaklarında kalsın; yüzünün alt kısmını örtme, yas tutanların yiyeceğini yeme.” Sabah halka seslendim, akşam karım öldü. Ertesi sabah bana söyleneni yaptım. Halk bana, “Bu yaptıklarının bizimle ilgisi ne? Bize açıklamayacak mısın?” diye sordu. Bunun üzerine, “RAB bana şöyle seslendi” dedim, “İsrail halkına de ki, ‘Egemen RAB şöyle diyor: Övündüğünüz güç kaynağınız, gözünüzde değerli olan, yüreğinizin üzerine titrediği tapınağımın kirletilmesine izin vereceğim. Geride bıraktığınız oğullarınızla kızlarınız kılıçtan geçirilecek. Ben ne yaptıysam, siz de aynısını yapacaksınız. Yüzünüzün alt kısmını örtmeyeceksiniz, yas tutanların yiyeceğini yemeyeceksiniz. Sarıklarınız başlarınızda, çarıklarınız ayaklarınızda olacak. Yas tutmayacak, ağlamayacaksınız. Ancak günahlarınızın içinde eriyip yok olacaksınız, kendi aranızda inleyip duracaksınız. Hezekiel sizin için bir belirti olacak; o ne yaptıysa, siz de aynısını yapacaksınız. Bunlar olunca, benim Egemen RAB olduğumu anlayacaksınız.’ “Övündükleri güç kaynağını, sevinçlerini, yüceliklerini, gözlerinde değerli olanı, yüreklerinin dilediğini, oğullarıyla kızlarını onlardan aldığım gün, yıkımdan kaçıp kurtulan biri gelip sana haberleri bildirecek, ey insanoğlu. O gün dilin çözülecek, kaçıp kurtulanla konuşacak, bir daha suskun olmayacaksın. O gün onlar için bir belirti olacaksın. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaklar.”

HEZEKİEL 24:1-27 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

V E dokuzuncu yılda, onuncu ayda, ayın onuncu gününde, bana RABBİN şu sözü geldi: Âdem oğlu, kendine bu günün, tam bu günün adını yaz; Babil kıralı tam bugün Yeruşalime yaklaştı. Ve o âsi eve bir mesel söyle, ve onlara de: Rab Yehova şöyle diyor: Kazanı, kazanı koy, ve içine de su doldur; ona konacak parçaları, her iyi parçayı, budu, ve döşü onun içinde topla; seçme kemiklerle onu doldur. Sürünün en seçme olanlarını, ve kazan altındaki kemikler için de bir odun yığını al; onu iyice kaynat da, kemikleri içinde pişsin. Bundan dolayı Rab Yehova şöyle diyor: O kanlı şehrin, o kazanın vay başına! o kazanın ki, pası içindedir, ve pası ondan çıkmamıştır; ondan parça parça çıkarın; onun için kura atılmadı. Çünkü kanı şehrin ortasında; onu toprakla örtmek için yere dökmedi de, çıplak kaya üzerine koydu. Öç almak için öfkeyi kabartsın diye kanını çıplak kaya üzerine koydum ki, örtülmesin. Bundan dolayı Rab Yehova şöyle diyor: Kanlı şehrin vay başına! ben de odun yığını büyüteceğim. Odunları yığ, ateşi alevlendir, eti iyi pişir, et suyunu koyult, kemikler de yansın. Ve onun közleri üzerine kazanı boş olarak dik de, kızsın, ve bakırı yansın, ve içinde pisliği erisin, ve pası gitsin. Emekle kendini yordu; fakat kalın pası ondan çıkmıyor; pası ateşle çıkmıyor. Senin murdarlığında hayasızlık var; mademki seni temizledim, ve sen temizlenmedin, sana karşı kızgınlığımı yatıştırıncıya kadar artık murdarlığından temizlenmiyeceksin. Ben, RAB, ben söyledim, vaki olacaktır, ve onu yapacağım; bağışlamıyacağım, ve esirgemiyeceğim, ve nadim olmıyacağım; sana yollarına ve işlerine göre hükmedecekler, Rab Yehovanın sözü. Ve bana RABBİN şu sözü geldi: Âdem oğlu, işte, senin gözlerine sevgili olanı bir vuruşta elinden alacağım; fakat dövünmiyeceksin, ve ağlamıyacaksın, ve gözyaşların akmıyacak. İçin için inle, ölüler için yas tutmıyacaksın; sarığını başına sar, ve ayaklarına çarıklarını giy, ve dudaklarını örtme, ve halkın ekmeğini yeme. Ve ben sabahlayın kavma söyledim; akşamlayın da karım öldü; ve ertesi sabah bana emrolunduğu gibi yaptım. Ve kavm bana dediler: Senin yapmakta olduğun şeyler bizim için nedir, bize bunu bildirmiyecek misin? Ve onlara dedim: Bana RABBİN şu sözü geldi: İsrail evine de: Rab Yehova şöyle diyor: İşte, kuvvetinizin övündüğü, gözlerinize sevgili olan, ve üzerine canınızın titrediği şeyi, makdisimi bozacağım; ve arkada bırakmış olduğunuz oğullarınız ve kızlarınız kılıçla düşecekler. Ve ben ne yaptımsa siz de öyle yapacaksınız; dudaklarınızı örtmiyeceksiniz, ve halkın ekmeğini yemiyeceksiniz. Ve sarıklarınız başlarınızda, ve çarıklarınız ayaklarınızda olacak; dövünmiyeceksiniz, ve ağlamıyacaksınız; ancak fesatlarınızın içinde eriyip gideceksiniz, ve baş başa verip inliyeceksiniz. Ve Hezekiel size bir alâmet olacak, o her ne yaptı ise siz de öyle yapacaksınız; bu vaki olunca bileceksiniz ki, ben Rab Yehovayım. Ve sen, âdem oğlu, ben onların kuvvetlerini, güzelliklerinin meserretini, gözlerine sevgili olanı, ve canlarının özlediğini, oğullarını ve kızlarını onlardan aldığım gün, o günde bir kaçağın sana gelip bunu işittirmesi vaki olmıyacak mı? O gün kaçağa ağzın açılacak, ve söyliyeceksin, ve artık dilsiz kalmıyacaksın; ve sen onlara bir alâmet olacaksın, ve bilecekler ki, ben RAB'İM.

HEZEKİEL 24:1-27 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

Sürgünlüğümüzün dokuzuncu yılı, onuncu ayın onuncu günü RAB bana şöyle seslendi: “Ey insanoğlu, bu günü, bu günün tarihini tam olarak yaz. Çünkü Babil Kralı tam bu gün Yeruşalim'i kuşatmaya başladı. Bu asi halka simgesel bir öykü anlat. Onlara de ki, ‘Egemen RAB şöyle diyor: “ ‘Kazanı ateşe koyun, ateşe koyun, İçine su doldurun. Etin parçalarını da koyun, Etin en iyi parçalarını, Budu ve döşü. Seçme kemikleri de doldurun. Sürünün en iyilerini seçin, Kazanın altına odun yığın, Bırakın su kaynasın, Kemikler pişsin. Egemen RAB diyor ki, Kan döken o kentin vay başına! Pas tutmuş, Pasından temizlenmemiş o kazanın vay başına! Kazandan eti kura çekmeden Parça parça çıkarın. Çünkü döktüğü kan ortalıkta duruyor; Çıplak bir kayanın üzerine döktü kanı, Toprakla örtülebilecek bir yere dökmedi. Öfkeyi alevlendirmek, Öç almak için, Onun kanını çıplak bir kayanın üzerine döktüm ki, örtülemesin. Egemen RAB şöyle diyor: Kan döken kentin vay başına! Ben kendim ateş için odun yığacağım. Odunları yığ! Ateşi tutuştur! Eti iyice pişir! Baharatı kat! Kemikler kavrulsun! Sonra boş kazanı Ateş közlerinin üzerine koy. Kızsın, bakırı yansın, İçindeki pislik erisin, Pası yok olsun. Bütün emekler boşa çıktı, Kazanın kalın pası çıkmıyor. Ateş bile pası temizlemiyor. Yaptığın ahlaksızlık seni kirletti. Seni temizlemek istedim, Ama sen pisliğinden temizlenmek istemedin. Sana karşı öfkem yatışıncaya dek Pisliğinden temizlenmeyeceksin. Bunu ben RAB söylüyorum. Harekete geçmenin zamanı geldi, Esirgemeyeceğim, Acımayacak, pişman olmayacağım. Yollarına ve yaptıklarına göre yargılanacaksın. Böyle diyor Egemen RAB.’ ” RAB bana şöyle seslendi: “İnsanoğlu, en çok sevdiğin kişiyi bir vuruşta senin elinden alacağım. Yas tutmayacak, ağlamayacak, gözyaşı dökmeyeceksin. İçin için inle; ölüler için yas tutmayacaksın. Sarığın başında, çarığın ayaklarında kalsın; yüzünün alt kısmını örtme, yas tutanların yiyeceğini yeme.” Sabah halka seslendim, akşam karım öldü. Ertesi sabah bana söyleneni yaptım. Halk bana, “Bu yaptıklarının bizimle ilgisi ne? Bize açıklamayacak mısın?” diye sordu. Bunun üzerine, “RAB bana şöyle seslendi” dedim, “İsrail halkına de ki, ‘Egemen RAB şöyle diyor: Övündüğünüz güç kaynağınız, gözünüzde değerli olan, yüreğinizin üzerine titrediği tapınağımın kirletilmesine izin vereceğim. Geride bıraktığınız oğullarınızla kızlarınız kılıçtan geçirilecek. Ben ne yaptıysam, siz de aynısını yapacaksınız. Yüzünüzün alt kısmını örtmeyeceksiniz, yas tutanların yiyeceğini yemeyeceksiniz. Sarıklarınız başlarınızda, çarıklarınız ayaklarınızda olacak. Yas tutmayacak, ağlamayacaksınız. Ancak günahlarınızın içinde eriyip yok olacaksınız, kendi aranızda inleyip duracaksınız. Hezekiel sizin için bir belirti olacak; o ne yaptıysa, siz de aynısını yapacaksınız. Bunlar olunca, benim Egemen RAB olduğumu anlayacaksınız.’ “Övündükleri güç kaynağını, sevinçlerini, yüceliklerini, gözlerinde değerli olanı, yüreklerinin dilediğini, oğullarıyla kızlarını onlardan aldığım gün, yıkımdan kaçıp kurtulan biri gelip sana haberleri bildirecek, ey insanoğlu. O gün dilin çözülecek, kaçıp kurtulanla konuşacak, bir daha suskun olmayacaksın. O gün onlar için bir belirti olacaksın. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaklar.”