MISIR'DAN ÇIKIŞ 8:1-32

MISIR'DAN ÇIKIŞ 8:1-32 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

RAB Musa'ya şöyle dedi: “Firavunun yanına git ve ona de ki, ‘RAB şöyle diyor: Halkımı salıver, bana tapsınlar. Eğer halkımı salıvermeyi reddedersen, bütün ülkeni kurbağalarla cezalandıracağım. Irmak kurbağalarla dolup taşacak. Kurbağalar çıkıp sarayına, yatak odana, yatağına, görevlilerinin ve halkının evlerine, fırınlarına, hamur teknelerine girecekler. Senin, halkının, bütün görevlilerinin üstüne sıçrayacaklar.’ “Harun'a de ki, ‘Elindeki değneği ırmakların, kanalların, havuzların üzerine uzatıp kurbağaları çıkart; Mısır'ı kurbağalar kaplasın.’ ” Böylece Harun elini Mısır'ın suları üzerine uzattı; kurbağalar çıkıp Mısır'ı kapladı. Ancak büyücüler de kendi büyüleriyle aynı şeyi yaptılar ve ülkeye kurbağaları saldılar. Firavun Musa'yla Harun'u çağırtıp, “RAB'be dua edin, benim ve halkımın üzerinden kurbağaları uzaklaştırsın” dedi, “O zaman halkınızı RAB'be kurban kessinler diye salıvereceğim.” Musa, “Sen karar ver” diye karşılık verdi, “Bunu sana bırakıyorum. Kurbağalar senden ve evlerinden uzak dursun, yalnız ırmakta kalsınlar diye senin, görevlilerin ve halkın için ne zaman dua edeyim?” Firavun, “Yarın” dedi. Musa, “Peki, dediğin gibi olsun” diye karşılık verdi, “Böylece bileceksin ki, Tanrımız RAB gibisi yoktur. Kurbağalar senden, evlerinden, görevlilerinden, halkından uzaklaşacak, yalnız ırmakta kalacaklar.” Musa'yla Harun firavunun yanından ayrıldılar. Musa RAB'bin firavunun başına getirdiği kurbağa belası için RAB'be feryat etti. RAB Musa'nın isteğini yerine getirdi. Kurbağalar evlerde, avlularda, tarlalarda öldüler. Kurbağaları yığın yığın topladılar. Ülke kokudan geçilmez oldu. Ancak firavun ülkenin rahatladığını görünce, RAB'bin söylediği gibi inatçılık etti ve Musa'yla Harun'u dinlemedi. RAB Musa'ya şöyle dedi: “Harun'a de ki, ‘Değneğini uzatıp yere vur, yerdeki toz sivrisineğe dönüşsün, bütün Mısır'ı kaplasın.’ ” Öyle yaptılar. Harun elindeki değneği uzatıp yere vurunca, insanlarla hayvanların üzerine sivrisinekler üşüştü. Mısır'da yerin bütün tozu sivrisineğe dönüştü. Büyücüler de kendi büyüleriyle tozu sivrisineğe dönüştürmek istedilerse de başaramadılar. İnsanların, hayvanların üzerini sivrisinek kapladı. Büyücüler firavuna, “Bu işte Tanrı'nın parmağı var” dediler. Ne var ki, RAB'bin söylediği gibi firavun inat etti, Musa'yla Harun'u dinlemedi. RAB Musa'ya şöyle dedi: “Sabah erkenden kalk, firavun ırmağa inerken onu karşıla ve şöyle de: ‘RAB diyor ki, halkımı salıver, bana tapsınlar. Halkımı salıvermezsen senin, görevlilerinin, halkının, evlerinin üzerine at sineği yağdıracağım. Mısırlılar'ın evleri ve üzerinde yaşadıkları topraklar at sinekleriyle dolup taşacak. “ ‘Ama o gün halkımın yaşadığı Goşen bölgesinde farklı davranacağım. Orada at sineği olmayacak. Böylece bileceksin ki, bu ülkede RAB benim. Kendi halkımla senin halkın arasına fark koyacağım. Yarın bu belirti gerçekleşecek.’ ” RAB dediğini yaptı. Firavunun sarayına, görevlilerinin evlerine sürü sürü at sineği gönderdi. Mısır at sineği yüzünden baştan sona harap oldu. Firavun Musa'yla Harun'u çağırtıp, “Gidin, bu ülkede Tanrınız'a kurban kesin” dedi. Musa, “Bu doğru olmaz” diye karşılık verdi, “Çünkü Mısırlılar Tanrımız RAB'be kurban kesmeyi iğrenç sayıyorlar. İğrenç saydıkları bu şeyi gözlerinin önünde yaparsak bizi taşlamazlar mı? Tanrımız RAB'be kurban kesmek için, bize buyurduğu gibi üç gün çölde yol almalıyız.” Firavun, “Çölde Tanrınız RAB'be kurban kesmeniz için sizi salıveriyorum” dedi, “Yalnız çok uzağa gitmeyeceksiniz. Şimdi benim için dua edin.” Musa, “Yarın at sineklerini firavunun, görevlilerinin, halkının üzerinden uzaklaştırsın diye, yanından ayrılır ayrılmaz RAB'be dua edeceğim” dedi, “Yalnız firavun RAB'be kurban kesmek için halkın gitmesini önleyerek bizi yine aldatmamalı.” Musa firavunun yanından çıkıp RAB'be dua etti. RAB Musa'nın isteğini yerine getirdi; firavunun, görevlilerinin, halkının üzerinden at sineklerini uzaklaştırdı. Tek sinek kalmadı. Öyleyken, firavun bir kez daha inatçılık etti ve halkı salıvermedi.

MISIR'DAN ÇIKIŞ 8:1-32 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

V E RAB Musaya dedi: Firavunun yanına gir, ve ona de: RAB şöyle diyor: Kavmımı salıver ki, bana ibadet etsinler. Ve eğer sen salıvermek istemezsen, işte, ben senin bütün sınırlarını kurbağalarla vuracağım, ve ırmak kurbağalarla kaynıyacak, ve çıkacaklar, ve senin evine, ve senin yatak odana, ve yatağının üzerine, ve kullarının evlerine ve kavmına ve fırınlarına ve hamur teknelerine girecekler; ve senin üzerine, ve kavmının üzerine, ve bütün kullarının üzerine kurbağalar çıkacaklar. Ve RAB Musaya dedi: Haruna de: Elini değneğinle ırmaklar üzerine, kanallar üzerine, ve havuzlar üzerine uzat, ve Mısır diyarı üzerine kurbağalar çıkart. Ve Harun elini Mısırın suları üzerine uzattı, ve kurbağalar çıkıp Mısır diyarını kapladılar. Ve sihirbazlar büyülerile böyle yaptılar, ve kurbağaları Mısır diyarı üzerine çıkarttılar. Ve Firavun Musayı ve Harunu çağırıp dedi: RABBE yalvarın ki, kurbağaları benden ve kavmımdan kaldırsın; ve kavmı RABBE kurban kessinler diye salıvereceğim. Ve Musa Firavuna dedi: Sen buyur; kurbağalar senden ve evlerinden kesilsinler, yalnız ırmakta kalsınlar diye senin için, ve kulların için, ve kavmın için ne zaman yalvarayım? Ve o: Yarın, dedi. Ve dedi: Senin sözüne göre olsun, ta ki, Allahımız RAB gibi yoktur bilesin. Ve kurbağalar senden, ve evlerinden, ve senin kullarından, ve kavmından kalkacaklar; yalnız ırmakta kalacaklar. Ve Musa ile Harun Firavunun yanından çıktılar; ve Musa, Firavunun üzerine getirmiş olduğu kurbağalardan dolayı RABBE feryat etti. RAB da Musanın sözüne göre yaptı, ve kurbağalar evlerde, avlularda, ve tarlalarda öldüler. Ve onları yığın yığın topladılar; ve memleket koktu. Fakat Firavun ara verildiğini görüp RABBİN söylediği gibi yüreğini katılaştırdı, ve onları dinlemedi. Ve RAB Musaya dedi: Haruna de: Değneğini uzat ve yerin tozuna vur, ta ki, bütün Mısır diyarında tatarcık olsun. Ve böyle yaptılar; ve Harun elini değneğile uzattı, ve yerin tozuna vurdu, insanda ve hayvanda tatarcıklar vardı; ve bütün Mısır diyarında yerin bütün tozu tatarcık oldu. Ve sihirbazlar tatarcıklar çıkarmak için büyülerile böyle yaptılar, fakat yapamadılar; ve insanda ve hayvanda tatarcık vardı. Ve sihirbazlar Firavuna dediler: Bu Allahın parmağıdır; fakat RABBİN söylediği gibi Firavunun yüreği katılaştı, ve onları dinlemedi. Ve RAB Musaya dedi: Sabahlayın erken kalk, ve Firavunun önünde dur; işte, o suya çıkıyor, ve ona de: RAB şöyle diyor: Kavmımı salıver ki, bana ibadet etsinler. Yoksa, kavmımı salıvermezsen, işte, ben senin üzerine, ve kullarının üzerine, ve kavmının üzerine, ve senin evlerinin içine at sinekleri göndereceğim; ve Mısırlıların evleri, ve üzerinde bulundukları toprak da at sineklerile dolu olacak. Ve o günde kavmımın içinde oturdukları Goşen diyarını, orada at sinekleri olmasın diye, ayıracağım; ta ki, dünyanın ortasında RAB ben olduğumu bilesin. Ve senin kavmın ile benim kavmım arasına fark koyacağım; yarın bu alâmet olacaktır. Ve RAB böyle yaptı, ve Firavunun evine, ve kullarının evlerine, pek çok at sineği geldi; ve at sinekleri yüzünden bütün Mısır diyarında memleket harap oldu. Ve Firavun Musayı ve Harunu çağırıp dedi: Gidin, Allahınıza memlekette kurban kesin. Ve Musa dedi: Böyle yapmak münasip değil; çünkü Mısırlıların mekruh saydıklarını Allahımıza kurban keseceğiz; işte, Mısırlıların mekruh saydıklarını onların gözleri önünde kurban kesersek bizi taşlamazlar mı? Çölde üç gün yol gideceğiz, ve Allahımız RABBE, bize emredeceği gibi kurban keseceğiz. Ve Firavun dedi: Ben sizi salıveririm, ve çölde Allahınız RABBE kurban kesersiniz; yalnız çok uzağa gitmiyeceksiniz; benim için yalvarın. Ve Musa dedi: İşte, ben senin yanından çıkıyorum, ve Firavundan, ve kendi kullarından, ve kendi kavmından, at sineklerini yarın kaldırsın diye RABBE yalvaracağım; yalnız Firavun RABBE kurban kesmek için kavmı salıvermemekle bir daha hile ile davranmasın. Ve Musa Firavunun yanından çıktı, ve RABBE yalvardı. Ve RAB Musanın sözüne göre yaptı; ve Firavundan, ve kullarından, ve kavmından at sineklerini kaldırdı; bir tane kalmadı. Ve bu kere de Firavun yüreğini katılaştırdı, ve kavmı salıvermedi.

MISIR'DAN ÇIKIŞ 8:1-32 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

RAB Musa'ya şöyle dedi: “Firavunun yanına git ve ona de ki, ‘RAB şöyle diyor: Halkımı salıver, bana tapsınlar. Eğer halkımı salıvermeyi reddedersen, bütün ülkeni kurbağalarla cezalandıracağım. Irmak kurbağalarla dolup taşacak. Kurbağalar çıkıp sarayına, yatak odana, yatağına, görevlilerinin ve halkının evlerine, fırınlarına, hamur teknelerine girecekler. Senin, halkının, bütün görevlilerinin üstüne sıçrayacaklar.’ “Harun'a de ki, ‘Elindeki değneği ırmakların, kanalların, havuzların üzerine uzatıp kurbağaları çıkart; Mısır'ı kurbağalar kaplasın.’ ” Böylece Harun elini Mısır'ın suları üzerine uzattı; kurbağalar çıkıp Mısır'ı kapladı. Ancak büyücüler de kendi büyüleriyle aynı şeyi yaptılar ve ülkeye kurbağaları saldılar. Firavun Musa'yla Harun'u çağırtıp, “RAB'be dua edin, benim ve halkımın üzerinden kurbağaları uzaklaştırsın” dedi, “O zaman halkınızı RAB'be kurban kessinler diye salıvereceğim.” Musa, “Sen karar ver” diye karşılık verdi, “Bunu sana bırakıyorum. Kurbağalar senden ve evlerinden uzak dursun, yalnız ırmakta kalsınlar diye senin, görevlilerin ve halkın için ne zaman dua edeyim?” Firavun, “Yarın” dedi. Musa, “Peki, dediğin gibi olsun” diye karşılık verdi, “Böylece bileceksin ki, Tanrımız RAB gibisi yoktur. Kurbağalar senden, evlerinden, görevlilerinden, halkından uzaklaşacak, yalnız ırmakta kalacaklar.” Musa'yla Harun firavunun yanından ayrıldılar. Musa RAB'bin firavunun başına getirdiği kurbağa belası için RAB'be feryat etti. RAB Musa'nın isteğini yerine getirdi. Kurbağalar evlerde, avlularda, tarlalarda öldüler. Kurbağaları yığın yığın topladılar. Ülke kokudan geçilmez oldu. Ancak firavun ülkenin rahatladığını görünce, RAB'bin söylediği gibi inatçılık etti ve Musa'yla Harun'u dinlemedi. RAB Musa'ya şöyle dedi: “Harun'a de ki, ‘Değneğini uzatıp yere vur, yerdeki toz sivrisineğe dönüşsün, bütün Mısır'ı kaplasın.’ ” Öyle yaptılar. Harun elindeki değneği uzatıp yere vurunca, insanlarla hayvanların üzerine sivrisinekler üşüştü. Mısır'da yerin bütün tozu sivrisineğe dönüştü. Büyücüler de kendi büyüleriyle tozu sivrisineğe dönüştürmek istedilerse de başaramadılar. İnsanların, hayvanların üzerini sivrisinek kapladı. Büyücüler firavuna, “Bu işte Tanrı'nın parmağı var” dediler. Ne var ki, RAB'bin söylediği gibi firavun inat etti, Musa'yla Harun'u dinlemedi. RAB Musa'ya şöyle dedi: “Sabah erkenden kalk, firavun ırmağa inerken onu karşıla ve şöyle de: ‘RAB diyor ki, halkımı salıver, bana tapsınlar. Halkımı salıvermezsen senin, görevlilerinin, halkının, evlerinin üzerine at sineği yağdıracağım. Mısırlılar'ın evleri ve üzerinde yaşadıkları topraklar at sinekleriyle dolup taşacak. “ ‘Ama o gün halkımın yaşadığı Goşen bölgesinde farklı davranacağım. Orada at sineği olmayacak. Böylece bileceksin ki, bu ülkede RAB benim. Kendi halkımla senin halkın arasına fark koyacağım. Yarın bu belirti gerçekleşecek.’ ” RAB dediğini yaptı. Firavunun sarayına, görevlilerinin evlerine sürü sürü at sineği gönderdi. Mısır at sineği yüzünden baştan sona harap oldu. Firavun Musa'yla Harun'u çağırtıp, “Gidin, bu ülkede Tanrınız'a kurban kesin” dedi. Musa, “Bu doğru olmaz” diye karşılık verdi, “Çünkü Mısırlılar Tanrımız RAB'be kurban kesmeyi iğrenç sayıyorlar. İğrenç saydıkları bu şeyi gözlerinin önünde yaparsak bizi taşlamazlar mı? Tanrımız RAB'be kurban kesmek için, bize buyurduğu gibi üç gün çölde yol almalıyız.” Firavun, “Çölde Tanrınız RAB'be kurban kesmeniz için sizi salıveriyorum” dedi, “Yalnız çok uzağa gitmeyeceksiniz. Şimdi benim için dua edin.” Musa, “Yarın at sineklerini firavunun, görevlilerinin, halkının üzerinden uzaklaştırsın diye, yanından ayrılır ayrılmaz RAB'be dua edeceğim” dedi, “Yalnız firavun RAB'be kurban kesmek için halkın gitmesini önleyerek bizi yine aldatmamalı.” Musa firavunun yanından çıkıp RAB'be dua etti. RAB Musa'nın isteğini yerine getirdi; firavunun, görevlilerinin, halkının üzerinden at sineklerini uzaklaştırdı. Tek sinek kalmadı. Öyleyken, firavun bir kez daha inatçılık etti ve halkı salıvermedi.