MISIR'DAN ÇIKIŞ 33:11-23

MISIR'DAN ÇIKIŞ 33:11-23 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

RAB Musa'yla iki arkadaş gibi yüz yüze konuşurdu. Sonra Musa ordugaha dönerdi. Ama genç yardımcısı Nun oğlu Yeşu çadırdan çıkmazdı. Musa RAB'be şöyle dedi: “Bana, ‘Bu halka öncülük et’ diyorsun, ama kimi benimle göndereceğini söylemedin. Bana, ‘Seni adınla tanıyorum, senden hoşnudum’ demiştin. Eğer benden hoşnutsan, lütfen şimdi bana yollarını göster ki, seni daha iyi tanıyıp hoşnut etmeye devam edeyim. Unutma, bu ulus senin halkındır.” RAB, “Varlığım sana eşlik edecek” diye yanıtladı, “Seni rahata kavuşturacağım.” Musa, “Eğer varlığın bize eşlik etmeyecekse, bizi buradan çıkarma” dedi, “Yoksa benden ve halkından hoşnut kaldığın nereden bilinecek? Bize eşlik etmenden, değil mi? Ancak o zaman benimle halkın yeryüzünün öteki halklarından ayırt edilebiliriz.” RAB, “Söylediğin gibi yapacağım” dedi, “Çünkü senden hoşnut kaldım, adınla tanıyorum seni.” Musa, “Lütfen görkemini bana göster” dedi. RAB, “Bütün iyiliğimi önünden geçireceğim” diye karşılık verdi, “Adımı, RAB adını senin önünde duyuracağım. Merhamet ettiğime merhamet edeceğim, acıdığıma acıyacağım. Ancak, yüzümü görmene izin veremem. Çünkü yüzümü gören yaşayamaz.” Sonra, “Yakınımda bir yer var” dedi, “Orada, kayanın üzerinde dur. Görkemim oradan geçerken seni kayanın kovuğuna sokup geçinceye kadar elimle örteceğim. Elimi kaldırdığımda, sırtımı göreceksin. Ama yüzüm görülmeyecek.”

MISIR'DAN ÇIKIŞ 33:11-23 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

Ve RAB Musa ile, bir adam arkadaşı ile söyleşir gibi, yüz yüze söyleşirdi. Ve Musa ordugâha dönerdi; fakat hizmetçisi, genç adam, Nun oğlu Yeşu, Çadırın içinden ayrılmazdı. Ve Musa RABBE dedi: İşte sen bana: Bu kavmı çıkar, diyorsun; ve benimle beraber kimi göndereceğini bana bildirmedin. Fakat: Seni adınla tanıyorum, ve gözümde lûtuf da buldun, dedin. Ve şimdi niyaz ederim, eğer gözünde lûtuf buldumsa, bana yollarını şimdi bildir, ta ki, gözünde lûtuf bulayım diye seni bileyim; ve bu millet senin kavmın olduğunu düşün. Ve dedi: Didarım seninle beraber gidecek, ve sana rahat vereceğim. Ve ona dedi: Eğer didarın benimle gitmiyecekse, bizi buradan çıkarma. Çünkü şimdi ne ile bilinecek ki, ben ve kavmın senin gözünde lûtuf bulduk? senin bizimle gitmenle, böylece benim ve senin kavmının yeryüzünde olan bütün kavmlardan ayrılmış olmamızla değil mi? Ve RAB Musaya dedi: Söylediğin bu şeyi de yapacağım; çünkü gözümde lûtuf buldun, ve seni adınla tanıyorum. Ve dedi: Niyaz ederim, kendi izzetini bana göster. Ve dedi: Ben bütün iyiliğimi senin önünden geçireceğim, ve RABBİN ismini senin önünde ilân edeceğim; ve lûtfedeceğim adama lûtfedeceğim, ve acıyacağım adama acıyacağım. Ve dedi: Yüzümü göremezsin; çünkü insan beni görüp de yaşıyamaz. Ve RAB dedi: İşte, yanımda bir yer var, ve kaya üzerinde duracaksın; ve vaki olacak ki, izzetim geçtiği zaman seni kayanın bir kovuğuna koyacağım, ve ben geçinciye kadar elimle seni örteceğim; ve elimi kaldıracağım, ve arkamı göreceksin; fakat yüzüm görülmiyecek.

MISIR'DAN ÇIKIŞ 33:11-23 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

RAB Musa'yla iki arkadaş gibi yüz yüze konuşurdu. Sonra Musa ordugaha dönerdi. Ama genç yardımcısı Nun oğlu Yeşu çadırdan çıkmazdı. Musa RAB'be şöyle dedi: “Bana, ‘Bu halka öncülük et’ diyorsun, ama kimi benimle göndereceğini söylemedin. Bana, ‘Seni adınla tanıyorum, senden hoşnudum’ demiştin. Eğer benden hoşnutsan, lütfen şimdi bana yollarını göster ki, seni daha iyi tanıyıp hoşnut etmeye devam edeyim. Unutma, bu ulus senin halkındır.” RAB, “Varlığım sana eşlik edecek” diye yanıtladı, “Seni rahata kavuşturacağım.” Musa, “Eğer varlığın bize eşlik etmeyecekse, bizi buradan çıkarma” dedi, “Yoksa benden ve halkından hoşnut kaldığın nereden bilinecek? Bize eşlik etmenden, değil mi? Ancak o zaman benimle halkın yeryüzünün öteki halklarından ayırt edilebiliriz.” RAB, “Söylediğin gibi yapacağım” dedi, “Çünkü senden hoşnut kaldım, adınla tanıyorum seni.” Musa, “Lütfen görkemini bana göster” dedi. RAB, “Bütün iyiliğimi önünden geçireceğim” diye karşılık verdi, “Adımı, RAB adını senin önünde duyuracağım. Merhamet ettiğime merhamet edeceğim, acıdığıma acıyacağım. Ancak, yüzümü görmene izin veremem. Çünkü yüzümü gören yaşayamaz.” Sonra, “Yakınımda bir yer var” dedi, “Orada, kayanın üzerinde dur. Görkemim oradan geçerken seni kayanın kovuğuna sokup geçinceye kadar elimle örteceğim. Elimi kaldırdığımda, sırtımı göreceksin. Ama yüzüm görülmeyecek.”

YouVersion, deneyiminizi kişiselleştirmek için tanımlama bilgileri kullanır. Web sitemizi kullanarak, Gizlilik Politikamızda açıklandığı şekilde çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz