MISIR'DAN ÇIKIŞ 18:7-27

MISIR'DAN ÇIKIŞ 18:7-27 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

Ve Musa kaynatasını karşılamak için çıktı, ve iğilip onu öptü; ve birbirine hal ve hatır sorup çadıra girdiler. Ve Musa, İsrailin hatırı için RABBİN Firavuna ve Mısırlılara yaptığı bütün şeyleri, yolda çektikleri bütün zahmeti, ve RABBİN onları nasıl kurtardığını kaynatasına hikâye etti. Ve Yetro RABBİN İsraile yaptığı bütün iyiliklere, onu Mısırlıların elinden kurtardığına sevindi. Ve Yetro dedi: Sizi Mısırlıların elinden, ve Firavunun elinden kurtaran RAB mubarek olsun; kavmı Mısırlıların eli altından o kurtardı. Şimdi biliyorum ki, RAB bütün ilâhlardan büyüktür; çünkü kabardıkları şeyde onlara üstün oldu. Ve Musanın kaynatası Yetro Allah için yakılan takdime ve kurbanlar aldı; ve Harun ile İsrailin bütün ihtiyarları, Musanın kaynatası ile beraber, Allahın huzurunda ekmek yemek için geldiler. Ve vaki oldu ki, Musa ertesi gün kavma hükmetmek için oturdu; ve kavm sabahtan akşama kadar Musanın etrafında durmakta idi. Ve Musanın kaynatası kavm için onun yaptığı her şeyi görünce dedi: Kavma yaptığın bu şey nedir? niçin yalnız sen oturuyorsun, ve bütün kavm senin etrafında sabahtan akşama kadar duruyor? Ve Musa kaynatasına dedi: Çünkü kavm Allahtan sormak için bana geliyor; ne vakit bir meseleri olursa, bana gelirler; ve adamla komşusu arasında hükmederim, ve Allahın kanunlarını ve şeriatlerini onlara bildiririm. Ve Musanın kaynatası ona dedi: Yaptığın bu şey iyi değildir. Hem sen, ve hem de seninle beraber olan bu kavm, mutlaka zayıf düşersiniz; çünkü bu iş sana çok ağırdır; onu yalnız başına yapamazsın. Şimdi sözümü dinle, sana öğüt vereyim, ve Allah seninle beraber olsun; sen kavm için Allahın önünde ol, ve meseleleri Allaha sen götür; ve kanunları ve şeriatleri onlara öğretirsin ve yürüyecekleri yolu ve yapacakları işi onlara gösterirsin. Ve sen bütün kavmın arasından, Allahtan korkar kabiliyetli adamları, kötü kazançtan nefret eder hakikat adamlarını hazırla; ve bunları binlerin reisleri, yüzlerin reisleri, ellilerin reisleri, ve onların reisleri olarak onların üzerine koy; ve her vakit kavma hükmetsinler; ve vaki olacak ki, her büyük meseleyi sana getirecekler; fakat her küçük meseleye kendileri hükmedecekler; ve sana daha kolay olacaktır, ve onlar yükü seninle beraber taşıyacaklar. Eğer bu şeyi yaparsan, Allah da sana emrederse, o zaman dayanabilirsin, ve hem bütün bu kavm da selâmetle yerine gider. Ve Musa kaynatasının sözünü dinliyip dediği her şeyi yaptı. Ve Musa bütün İsrailden kabiliyetli adamlar seçti, ve onları kavm üzerine başlar, binler reisleri, yüzler reisleri, elliler reisleri, ve onlar reisleri olarak koydu. Ve her vakit kavma hükmettiler; güç meseleleri Musaya getirdiler, fakat her küçük meseleye kendileri hükmettiler. Ve Musa kaynatasını salıverdi, ve o kendi memleketine gitti.

MISIR'DAN ÇIKIŞ 18:7-27 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

Musa kayınbabasını karşılamaya çıktı, önünde eğilip onu öptü. Birbirinin hatırını sorup çadıra girdiler. Musa İsrailliler uğruna RAB'bin firavunla Mısırlılar'a bütün yaptıklarını, yolda çektikleri sıkıntıları, RAB'bin kendilerini nasıl kurtardığını kayınbabasına bir bir anlattı. Yitro RAB'bin İsrailliler'e yaptığı iyiliklere, onları Mısırlılar'ın elinden kurtardığına sevindi. “Sizi Mısırlılar'ın ve firavunun elinden kurtaran RAB'be övgüler olsun” dedi, “Halkı Mısır'ın boyunduruğundan O kurtardı. Artık biliyorum ki, RAB bütün ilahlardan büyüktür. Çünkü onların gurur duyduğu şeylerin üstesinden geldi.” Sonra Tanrı'ya yakmalık sunu ve kurbanlar getirdi. Harun'la bütün İsrail ileri gelenleri, Musa'nın kayınbabasıyla Tanrı'nın huzurunda yemek yemeye geldiler. Ertesi gün Musa halkın davalarına bakmak için yargı kürsüsüne çıktı. Halk sabahtan akşama kadar çevresinde ayakta durdu. Kayınbabası Musa'nın halk için yaptıklarını görünce, “Nedir bu, halka yaptığın?” dedi, “Neden sen tek başına yargıç olarak oturuyorsun da herkes sabahtan akşama kadar çevrende bekliyor?” Musa, “Çünkü halk Tanrı'nın istemini bilmek için bana geliyor” diye yanıtladı, “Ne zaman bir sorunları olsa, bana gelirler. Ben de taraflar arasında karar veririm; Tanrı'nın kurallarını, yasalarını onlara bildiririm.” Kayınbabası, “Yaptığın iş iyi değil” dedi, “Hem sen, hem de yanındaki halk tükeneceksiniz. Bu işi tek başına kaldıramazsın. Sana ağır gelir. Beni dinle, sana öğüt vereyim. Tanrı seninle olsun. Tanrı'nın önünde halkı sen temsil etmeli, sorunlarını Tanrı'ya sen iletmelisin. Kuralları, yasaları halka öğret, izlemeleri gereken yolu, yapacakları işi göster. Bunun yanısıra halkın arasından Tanrı'dan korkan, yetenekli, haksız kazançtan nefret eden dürüst adamlar seç; onları biner, yüzer, ellişer, onar kişilik toplulukların başına önder ata. Halka sürekli onlar yargıçlık etsin. Büyük davaları sana getirsinler, küçük davaları kendileri çözsünler. Böylece işini paylaşmış olurlar. Yükün hafifler. Eğer böyle yaparsan, Tanrı da buyurursa, dayanabilirsin. Herkes esenlik içinde evine döner.” Musa kayınbabasının sözünü dinledi. Söylediği her şeyi yerine getirdi. İsrailliler arasından yetenekli adamlar seçti. Onları biner, yüzer, ellişer, onar kişilik toplulukların başına önder atadı. Halka sürekli yargıçlık eden bu kişiler zor davaları Musa'ya getirdiler, küçük davaları ise kendileri çözdüler. Sonra Musa kayınbabasını uğurladı. Yitro da ülkesine döndü.

MISIR'DAN ÇIKIŞ 18:7-27 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

Musa kayınbabasını karşılamaya çıktı, önünde eğilip onu öptü. Birbirinin hatırını sorup çadıra girdiler. Musa İsrailliler uğruna RAB'bin firavunla Mısırlılar'a bütün yaptıklarını, yolda çektikleri sıkıntıları, RAB'bin kendilerini nasıl kurtardığını kayınbabasına bir bir anlattı. Yitro RAB'bin İsrailliler'e yaptığı iyiliklere, onları Mısırlılar'ın elinden kurtardığına sevindi. “Sizi Mısırlılar'ın ve firavunun elinden kurtaran RAB'be övgüler olsun” dedi, “Halkı Mısır'ın boyunduruğundan O kurtardı. Artık biliyorum ki, RAB bütün ilahlardan büyüktür. Çünkü onların gurur duyduğu şeylerin üstesinden geldi.” Sonra Tanrı'ya yakmalık sunu ve kurbanlar getirdi. Harun'la bütün İsrail ileri gelenleri, Musa'nın kayınbabasıyla Tanrı'nın huzurunda yemek yemeye geldiler. Ertesi gün Musa halkın davalarına bakmak için yargı kürsüsüne çıktı. Halk sabahtan akşama kadar çevresinde ayakta durdu. Kayınbabası Musa'nın halk için yaptıklarını görünce, “Nedir bu, halka yaptığın?” dedi, “Neden sen tek başına yargıç olarak oturuyorsun da herkes sabahtan akşama kadar çevrende bekliyor?” Musa, “Çünkü halk Tanrı'nın istemini bilmek için bana geliyor” diye yanıtladı, “Ne zaman bir sorunları olsa, bana gelirler. Ben de taraflar arasında karar veririm; Tanrı'nın kurallarını, yasalarını onlara bildiririm.” Kayınbabası, “Yaptığın iş iyi değil” dedi, “Hem sen, hem de yanındaki halk tükeneceksiniz. Bu işi tek başına kaldıramazsın. Sana ağır gelir. Beni dinle, sana öğüt vereyim. Tanrı seninle olsun. Tanrı'nın önünde halkı sen temsil etmeli, sorunlarını Tanrı'ya sen iletmelisin. Kuralları, yasaları halka öğret, izlemeleri gereken yolu, yapacakları işi göster. Bunun yanısıra halkın arasından Tanrı'dan korkan, yetenekli, haksız kazançtan nefret eden dürüst adamlar seç; onları biner, yüzer, ellişer, onar kişilik toplulukların başına önder ata. Halka sürekli onlar yargıçlık etsin. Büyük davaları sana getirsinler, küçük davaları kendileri çözsünler. Böylece işini paylaşmış olurlar. Yükün hafifler. Eğer böyle yaparsan, Tanrı da buyurursa, dayanabilirsin. Herkes esenlik içinde evine döner.” Musa kayınbabasının sözünü dinledi. Söylediği her şeyi yerine getirdi. İsrailliler arasından yetenekli adamlar seçti. Onları biner, yüzer, ellişer, onar kişilik toplulukların başına önder atadı. Halka sürekli yargıçlık eden bu kişiler zor davaları Musa'ya getirdiler, küçük davaları ise kendileri çözdüler. Sonra Musa kayınbabasını uğurladı. Yitro da ülkesine döndü.