MISIR'DAN ÇIKIŞ 16:14-26

MISIR'DAN ÇIKIŞ 16:14-26 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

Ve düşmüş olan çiğ kalkınca, işte, çölün yüzünde, toprağın üzerinde, kırağı gibi küçük, yuvarlak bir şey vardı. Ve İsrail oğulları görüp birbirine dediler: Bu nedir? çünkü o nedir bilmediler. Ve Musa onlara dedi: Bu, RABBİN yemek için size verdiği ekmektir. RABBİN emrettiği şey budur. Her biriniz yiyeceğine göre ondan devşirin: adam başına bir omer olmak üzre canlarınızın sayısına göre; her biriniz çadırında olanlar için alacaksınız. Ve İsrail oğulları böyle yaptılar, ve kimi çok ve kimi az devşirdi. Ve omer ile ölçtükleri zaman çok devşirenin fazlası yoktu, ve az devşirenin eksiği yoktu; herkes yiyeceğine göre devşirmişti. Ve Musa onlara dedi: Sabaha kadar hiç kimse ondan bırakmasın. Fakat Musayı dinlemediler; ve bazıları ondan sabaha kadar bıraktılar, ve kurtlanıp koktu; ve Musa onlara öfkelendi. Ve sabahtan sabaha her biri yiyeceğine göre ondan devşirdiler; ve güneş kızınca erirdi. Ve vaki oldu ki, altıncı günde her biri için iki omer olarak iki kat ekmek devşirdiler; ve cemaatin bütün reisleri gelip Musaya bildirdiler. Ve onlara dedi: RABBİN söylediği budur: Yarın istirahat günüdür, RABBE mukaddes Sebt günüdür; pişireceğinizi pişirin, ve haşlıyacağınızı haşlayın; ve bütün artanı kendiniz için sabaha kadar saklanılmak üzre alıkoyun. Ve Musanın emrettiği gibi onu sabaha kadar alıkoydular; ve kokmadı, ve onda kurt yoktu. Ve Musa dedi: Bugün onu yiyin; çünkü bugün RABBE Sebttir; bugün onu kırda bulmıyacaksınız. Altı gün onu devşireceksiniz; fakat yedinci gün Sebttir, o günde olmıyacaktır.

MISIR'DAN ÇIKIŞ 16:14-26 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

Çiy eriyince, toprakta, çölün yüzeyinde kırağıya benzer ince pulcuklar göründü. Bunu görünce İsrailliler birbirlerine, “Bu da ne?” diye sordular. Çünkü ne olduğunu anlayamamışlardı. Musa, “RAB'bin size yemek için verdiği ekmektir bu” dedi, “RAB'bin buyruğu şudur: ‘Herkes yiyeceği kadar toplasın. Çadırınızdaki her kişi için birer omer alın.’ ” İsrailliler söyleneni yaptılar. Kimi çok, kimi az topladı. Omerle ölçtüklerinde, çok toplayanın fazlası, az toplayanın da eksiği yoktu. Herkes yiyeceği kadar toplamıştı. Musa onlara, “Kimse sabaha bir parça bile bırakmasın” dedi. Ama bazıları ona aldırmayıp sabaha bıraktılar. Bıraktıkları kurtlanıp kokmaya başlayınca Musa onlara öfkelendi. Her sabah herkes yiyeceği kadar topluyordu. Güneş ortalığı ısıtınca, yerde kalanlar eriyordu. Altıncı gün kişi başına iki omer, yani iki kat topladılar. Topluluğun önderleri gelip durumu Musa'ya bildirdiler. Musa, “RAB'bin buyruğu şudur” dedi, “ ‘Yarın dinlenme günü, RAB için kutsal Şabat Günü'dür. Pişireceğinizi pişirin, haşlayacağınızı haşlayın. Artakalanı bir kenara koyun, sabaha kalsın.’ ” Musa'nın buyurduğu gibi artakalanı sabaha bıraktılar. Ne koktu, ne kurtlandı. Musa, “Artakalanı bugün yiyin” dedi, “Çünkü bugün RAB için Şabat Günü'dür. Bugün dışarda ekmek bulamayacaksınız. Altı gün ekmek toplayacaksınız, ama yedinci gün olan Şabat Günü ekmek bulunmayacak.”

MISIR'DAN ÇIKIŞ 16:14-26 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

Çiy eriyince, toprakta, çölün yüzeyinde kırağıya benzer ince pulcuklar göründü. Bunu görünce İsrailliler birbirlerine, “Bu da ne?” diye sordular. Çünkü ne olduğunu anlayamamışlardı. Musa, “RAB'bin size yemek için verdiği ekmektir bu” dedi, “RAB'bin buyruğu şudur: ‘Herkes yiyeceği kadar toplasın. Çadırınızdaki her kişi için birer omer alın.’ ” İsrailliler söyleneni yaptılar. Kimi çok, kimi az topladı. Omerle ölçtüklerinde, çok toplayanın fazlası, az toplayanın da eksiği yoktu. Herkes yiyeceği kadar toplamıştı. Musa onlara, “Kimse sabaha bir parça bile bırakmasın” dedi. Ama bazıları ona aldırmayıp sabaha bıraktılar. Bıraktıkları kurtlanıp kokmaya başlayınca Musa onlara öfkelendi. Her sabah herkes yiyeceği kadar topluyordu. Güneş ortalığı ısıtınca, yerde kalanlar eriyordu. Altıncı gün kişi başına iki omer, yani iki kat topladılar. Topluluğun önderleri gelip durumu Musa'ya bildirdiler. Musa, “RAB'bin buyruğu şudur” dedi, “ ‘Yarın dinlenme günü, RAB için kutsal Şabat Günü'dür. Pişireceğinizi pişirin, haşlayacağınızı haşlayın. Artakalanı bir kenara koyun, sabaha kalsın.’ ” Musa'nın buyurduğu gibi artakalanı sabaha bıraktılar. Ne koktu, ne kurtlandı. Musa, “Artakalanı bugün yiyin” dedi, “Çünkü bugün RAB için Şabat Günü'dür. Bugün dışarda ekmek bulamayacaksınız. Altı gün ekmek toplayacaksınız, ama yedinci gün olan Şabat Günü ekmek bulunmayacak.”