MISIR'DAN ÇIKIŞ 16:1-18

MISIR'DAN ÇIKIŞ 16:1-18 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

Bütün İsrail topluluğu Elim'den ayrıldı. Mısır'dan çıktıktan sonra ikinci ayın on beşinci günü Elim ile Sina arasındaki Sin Çölü'ne vardılar. Çölde hepsi Musa'yla Harun'a yakınmaya başladı. “Keşke RAB bizi Mısır'dayken öldürseydi” dediler, “Hiç değilse orada et kazanlarının başına oturur, doyasıya yerdik. Ama siz bütün topluluğu açlıktan öldürmek için bizi bu çöle getirdiniz.” RAB Musa'ya, “Size gökten ekmek yağdıracağım” dedi, “Halk her gün gidip günlük ekmeğini toplayacak. Böylece onları sınayacağım: Benim yasama göre yaşıyorlar mı, yaşamıyorlar mı, göreceğim. Altıncı gün her gün topladıklarının iki katını toplayıp hazırlayacaklar.” Musa'yla Harun İsrailliler'e, “Bu akşam sizi Mısır'dan RAB'bin çıkardığını bileceksiniz” dediler, “Sabah da RAB'bin görkemini göreceksiniz. Çünkü RAB kendisine söylendiğinizi duydu. Biz kimiz ki, bize söyleniyorsunuz?” Sonra Musa, “Akşam size yemek için et, sabah da dilediğiniz kadar ekmek verilince, RAB'bin görkemini göreceksiniz” dedi, “Çünkü RAB kendisine söylendiğinizi duydu. Biz kimiz ki? Siz bize değil, RAB'be söyleniyorsunuz.” Musa Harun'a, “Bütün İsrail topluluğuna söyle, RAB'bin huzuruna gelsinler” dedi, “Çünkü RAB söylendiklerini duydu.” Harun İsrail topluluğuna bunları anlatırken, çöle doğru baktılar. RAB'bin görkemi bulutta görünüyordu. RAB Musa'ya şöyle dedi: “İsrailliler'in yakınmalarını duydum. Onlara de ki, ‘Akşamüstü et yiyeceksiniz, sabah da ekmekle karnınızı doyuracaksınız. O zaman bileceksiniz ki, Tanrınız RAB benim.’ ” Akşam bıldırcınlar geldi, ordugahı sardı. Sabah ordugahın çevresini çiy kaplamıştı. Çiy eriyince, toprakta, çölün yüzeyinde kırağıya benzer ince pulcuklar göründü. Bunu görünce İsrailliler birbirlerine, “Bu da ne?” diye sordular. Çünkü ne olduğunu anlayamamışlardı. Musa, “RAB'bin size yemek için verdiği ekmektir bu” dedi, “RAB'bin buyruğu şudur: ‘Herkes yiyeceği kadar toplasın. Çadırınızdaki her kişi için birer omer alın.’ ” İsrailliler söyleneni yaptılar. Kimi çok, kimi az topladı. Omerle ölçtüklerinde, çok toplayanın fazlası, az toplayanın da eksiği yoktu. Herkes yiyeceği kadar toplamıştı.

MISIR'DAN ÇIKIŞ 16:1-18 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

V E Elimden göç ettiler, ve İsrail oğullarının bütün cemaati, Mısır diyarından çıkışlarından sonra, ikinci ayın on beşinci gününde, Elim ile Sina arasında olan Sin çölüne geldiler. Ve İsrail oğullarının bütün cemaati, çölde Musaya karşı ve Haruna karşı söylendiler; ve İsrail oğulları onlara dediler: Keşke Mısır diyarında et kazanları başında oturduğumuz zaman, doyuncıya kadar ekmek yerken RABBİN elile ölse idik; çünkü bütün bu cemaati açlıkla öldürmek için bizi bu çöle çıkardınız. Ve RAB Musaya dedi: İşte, ben sizin için gökten ekmek yağdıracağım; ve benim şeriatimde yürüyecekler mi yoksa değil mi, onları imtihan edeyim diye, kavm her gün çıkıp bir günlük devşirecekler. Ve vaki olacak ki, altıncı günde, getirdiklerini hazırlıyacaklar, ve her gün devşirdiklerinin iki katı olacak. Ve Musa ile Harun bütün İsrail oğullarına dediler: RAB sizi Mısır diyarından çıkardığını akşamlayın bileceksiniz; ve sabahlayın da RABBİN izzetini göreceksiniz; çünkü RAB kendisine karşı söylenmelerinizi işitiyor; ve biz neyiz ki, bize karşı söyleniyorsunuz? Ve Musa dedi: RAB size akşamlayın yemek için et, ve sabahlayın doyıncıya kadar ekmek verdiği zaman, bileceksiniz; çünkü kendisine karşı söylenmelerinizi RAB işitiyor; ve biz neyiz? söylenmeleriniz bize karşı değil fakat RABBE karşıdır. Ve Musa Haruna dedi: Bütün İsrail oğullarının cemaatine de: RABBİN huzuruna yaklaşın; çünkü söylenmelerinizi işitti. Ve vaki oldu ki, Harun İsrail oğullarının bütün cemaatine söylediği zaman, çöle doğru baktılar, ve işte, RABBİN izzeti bulutta göründü. Ve RAB Musaya söyliyip dedi: İsrail oğullarının söylenmelerini işittim; onlara söyliyip de: Akşam üstü et yiyeceksiniz, ve sabahlayın ekmekle doyacaksınız; ve bileceksiniz ki, Allahınız RAB ben im. Ve vaki oldu ki, akşamlayın bıldırcınlar çıkıp ordugâhı kapladılar, ve sabahlayın ordugâhın etrafında çiğ düşmüştü. Ve düşmüş olan çiğ kalkınca, işte, çölün yüzünde, toprağın üzerinde, kırağı gibi küçük, yuvarlak bir şey vardı. Ve İsrail oğulları görüp birbirine dediler: Bu nedir? çünkü o nedir bilmediler. Ve Musa onlara dedi: Bu, RABBİN yemek için size verdiği ekmektir. RABBİN emrettiği şey budur. Her biriniz yiyeceğine göre ondan devşirin: adam başına bir omer olmak üzre canlarınızın sayısına göre; her biriniz çadırında olanlar için alacaksınız. Ve İsrail oğulları böyle yaptılar, ve kimi çok ve kimi az devşirdi. Ve omer ile ölçtükleri zaman çok devşirenin fazlası yoktu, ve az devşirenin eksiği yoktu; herkes yiyeceğine göre devşirmişti.

MISIR'DAN ÇIKIŞ 16:1-18 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

Bütün İsrail topluluğu Elim'den ayrıldı. Mısır'dan çıktıktan sonra ikinci ayın on beşinci günü Elim ile Sina arasındaki Sin Çölü'ne vardılar. Çölde hepsi Musa'yla Harun'a yakınmaya başladı. “Keşke RAB bizi Mısır'dayken öldürseydi” dediler, “Hiç değilse orada et kazanlarının başına oturur, doyasıya yerdik. Ama siz bütün topluluğu açlıktan öldürmek için bizi bu çöle getirdiniz.” RAB Musa'ya, “Size gökten ekmek yağdıracağım” dedi, “Halk her gün gidip günlük ekmeğini toplayacak. Böylece onları sınayacağım: Benim yasama göre yaşıyorlar mı, yaşamıyorlar mı, göreceğim. Altıncı gün her gün topladıklarının iki katını toplayıp hazırlayacaklar.” Musa'yla Harun İsrailliler'e, “Bu akşam sizi Mısır'dan RAB'bin çıkardığını bileceksiniz” dediler, “Sabah da RAB'bin görkemini göreceksiniz. Çünkü RAB kendisine söylendiğinizi duydu. Biz kimiz ki, bize söyleniyorsunuz?” Sonra Musa, “Akşam size yemek için et, sabah da dilediğiniz kadar ekmek verilince, RAB'bin görkemini göreceksiniz” dedi, “Çünkü RAB kendisine söylendiğinizi duydu. Biz kimiz ki? Siz bize değil, RAB'be söyleniyorsunuz.” Musa Harun'a, “Bütün İsrail topluluğuna söyle, RAB'bin huzuruna gelsinler” dedi, “Çünkü RAB söylendiklerini duydu.” Harun İsrail topluluğuna bunları anlatırken, çöle doğru baktılar. RAB'bin görkemi bulutta görünüyordu. RAB Musa'ya şöyle dedi: “İsrailliler'in yakınmalarını duydum. Onlara de ki, ‘Akşamüstü et yiyeceksiniz, sabah da ekmekle karnınızı doyuracaksınız. O zaman bileceksiniz ki, Tanrınız RAB benim.’ ” Akşam bıldırcınlar geldi, ordugahı sardı. Sabah ordugahın çevresini çiy kaplamıştı. Çiy eriyince, toprakta, çölün yüzeyinde kırağıya benzer ince pulcuklar göründü. Bunu görünce İsrailliler birbirlerine, “Bu da ne?” diye sordular. Çünkü ne olduğunu anlayamamışlardı. Musa, “RAB'bin size yemek için verdiği ekmektir bu” dedi, “RAB'bin buyruğu şudur: ‘Herkes yiyeceği kadar toplasın. Çadırınızdaki her kişi için birer omer alın.’ ” İsrailliler söyleneni yaptılar. Kimi çok, kimi az topladı. Omerle ölçtüklerinde, çok toplayanın fazlası, az toplayanın da eksiği yoktu. Herkes yiyeceği kadar toplamıştı.

YouVersion, deneyiminizi kişiselleştirmek için tanımlama bilgileri kullanır. Web sitemizi kullanarak, Gizlilik Politikamızda açıklandığı şekilde çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz