MISIR'DAN ÇIKIŞ 14:5-31

MISIR'DAN ÇIKIŞ 14:5-31 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

Halkın kaçtığı Mısır Firavunu'na bildirilince, firavunla görevlileri onlara ilişkin düşüncelerini değiştirdiler: “Biz ne yaptık?” dediler, “İsrailliler'i salıvermekle kölelerimizi kaybetmiş olduk!” Firavun savaş arabasını hazırlattı, ordusunu yanına aldı. Seçme altı yüz savaş arabasının yanısıra, Mısır'ın bütün savaş arabalarını sorumlu sürücüleriyle birlikte yanına aldı. RAB Mısır Firavunu'nu inatçı yaptı. Firavun zafer havası içinde ilerleyen İsrailliler'in peşine düştü. Mısırlılar firavunun bütün atları, savaş arabaları, atlıları, askerleriyle onların ardına düştüler ve deniz kıyısında, Pi-Hahirot yakınlarında, Baal-Sefon'un karşısında konaklarken onlara yetiştiler. Firavun yaklaşırken, İsrailliler Mısırlılar'ın arkalarından geldiğini görünce dehşete kapılarak RAB'be feryat ettiler. Musa'ya, “Mısır'da mezar mı yoktu da bizi çöle ölmeye getirdin?” dediler, “Bak, Mısır'dan çıkarmakla bize ne yaptın! Mısır'dayken sana, ‘Bırak bizi, Mısırlılar'a kulluk edelim’ demedik mi? Çölde ölmektense Mısırlılar'a kulluk etsek bizim için daha iyi olurdu.” Musa, “Korkmayın!” dedi, “Yerinizde durup bekleyin, RAB bugün sizi nasıl kurtaracak görün. Bugün gördüğünüz Mısırlılar'ı bir daha hiç görmeyeceksiniz. RAB sizin için savaşacak, siz sakin olun yeter.” RAB Musa'ya, “Niçin bana feryat ediyorsun?” dedi, “İsrailliler'e söyle, ilerlesinler. Sen değneğini kaldır, elini denizin üzerine uzat. Sular yarılacak ve İsrailliler kuru toprak üzerinde yürüyerek denizi geçecekler. Ben Mısırlılar'ı inatçı yapacağım ki, artlarına düşsünler. Firavunu, bütün ordusunu, savaş arabalarını, atlılarını yenerek yücelik kazanacağım. Firavun, savaş arabaları ve atlılarından ötürü yücelik kazandığım zaman, Mısırlılar bilecek ki, ben RAB'bim.” İsrail ordusunun önünde yürüyen Tanrı'nın meleği yerini değiştirip arkaya geçti. Önlerindeki bulut sütunu da yerini değiştirip arkalarına, Mısır ve İsrail ordularının arasına geldi. Gece boyunca bulut bir yanı karartıyor, öbür yanı aydınlatıyordu. Bu yüzden, bütün gece iki taraf birbirine yaklaşamadı. Musa elini denizin üzerine uzattı. RAB bütün gece güçlü doğu rüzgarıyla suları geri itti, denizi karaya çevirdi. Sular ikiye bölündü, İsrailliler kuru toprak üzerinde yürüyerek denizi geçtiler. Sular sağlarında, sollarında onlara duvar oluşturdu. Mısırlılar artlarından geliyordu. Firavunun bütün atları, savaş arabaları, atlıları denizde onları izliyordu. Sabah nöbetinde RAB ateş ve bulut sütunundan Mısır ordusuna baktı ve onları şaşkına çevirdi. Arabalarının tekerleklerini çıkardı; öyle ki, arabalarını zorlukla sürdüler. Mısırlılar, “İsrailliler'den kaçalım!” dediler, “Çünkü RAB onlar için bizimle savaşıyor.” RAB Musa'ya, “Elini denizin üzerine uzat” dedi, “Sular Mısırlılar'ın, savaş arabalarının, atlılarının üzerine dönsün.” Musa elini denizin üzerine uzattı. Sabaha karşı deniz olağan haline döndü. Mısırlılar sulardan kaçarken RAB onları denizin ortasında silkip attı. Geri dönen sular savaş arabalarını, atlıları, İsrailliler'in peşinden denize dalan firavunun bütün ordusunu yuttu. Onlardan bir kişi bile sağ kalmadı. Ama İsrailliler denizi kuru toprakta yürüyerek geçmişlerdi. Sular sağlarında, sollarında onlara duvar oluşturmuştu. RAB o gün İsrailliler'i Mısırlılar'ın elinden kurtardı. İsrailliler deniz kıyısında Mısırlılar'ın ölülerini gördüler. RAB'bin Mısırlılar'a gösterdiği büyük gücü gören İsrail halkı RAB'den korkup O'na ve kulu Musa'ya güvendi.

MISIR'DAN ÇIKIŞ 14:5-31 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

Ve kavmın kaçmış olduğu Mısır kıralına bildirildi; ve kavm hakkında Firavunun ve kullarının yüreği değişildi, ve dediler: Ne yaptık da İsraili bize kulluk etmekten salıverdik? Ve kendi cenk arabasını hazırlıyıp kavmını beraberine aldı; ve her biri üzerinde araba cenkçisi olmak üzere altı yüz seçme cenk arabası, Mısırın bütün cenk arabalarını aldı. Ve RAB Mısır kıralı Firavunun yüreğini katılaştırdı, ve İsrail oğullarının arkasına düştü; ve İsrail oğulları yüksek elle çıktılar. Ve Mısırlılar, Firavunun bütün atları ve cenk arabaları, ve atlıları ve ordusu onların arkasına düştüler, ve deniz kıyısında Pi-hahirot yanında Baal-tsefon önünde konaklamakta iken onlara yetiştiler. Ve Firavun yaklaştı, ve İsrail oğulları gözlerini kaldırdılar, ve işte, Mısırlılar arkalarından yürüyorlardı; ve çok korktular, ve İsrail oğulları RABBE feryat ettiler. Ve Musaya dediler: Mısırda kabirler bulunmadığı için mi çölde ölmek üzre bizi getirdin? Bizi Mısırdan çıkarmakla bize ettiğin bu nedir? Mısırda sana: Bırak bizi, Mısırlılara kulluk edelim, diye söylediğimiz söz bu değil midir? Çünkü çölde ölmektense, Mısırlılara kulluk etmek bizim için daha iyi olurdu. Ve Musa kavma dedi: Korkmayın, rahat durun, ve bugün RABBİN sizin için yapacağı kurtarışı görün; çünkü bugün gördüğünüz Mısırlıları artık bir daha ebediyen görmiyeceksiniz. RAB sizin için cenkedecek, ve siz susacaksınız. Ve RAB Musaya dedi: Niçin bana feryat ediyorsun? İsrail oğullarına söyle, ileri gitsinler. Ve sen kendi değneğini kaldır, ve elini deniz üzerine uzat ve onu yar; ve İsrail oğulları denizin ortasına kuru yerden gireceklerdir. Ve ben, işte ben, Mısırlıların yüreğini katılaştıracağım, ve onların arkasından girecekler; ve Firavunda ve bütün ordusunda, cenk arabalarında ve atlılarında, izzet bulacağım. Ve Firavunda, cenk arabalarında ve atlılarında izzet bulduğum zaman Mısırlılar bilecekler ki, ben RAB'İM Ve İsrail ordusunun önünde yürüyen Allahın meleği yerini değiştirip arkalarında yürüdü; ve bulut direği önlerinden yerini değiştirip arkalarında durdu; ve Mısırlıların ordusu ile İsrail ordusunun arasına geldi; ve bulut ve karanlık vardı; fakat geceyi aydınlatıyordu; ve bütün gece biri ötekine yaklaşmadılar. Ve Musa deniz üzerine elini uzattı; ve RAB bütün gece kuvvetli şark yeli ile denizi geri çevirdi, ve denizi kara etti, ve sular yarıldı. Ve İsrail oğulları kuru yerden denizin ortasına girdiler; ve sular sağlarında ve sollarında onlara duvar oldular. Ve Mısırlılar kovaladılar, ve Firavunun bütün atları ve cenk arabaları, ve atlıları arkalarından denizin ortasına girdiler. Ve sabah nöbetinde vaki oldu ki, RAB ateş ve bulut direğinden Mısırlıların ordusuna baktı, ve Mısırlıların ordusunu bozdu. Ve arabalarının tekerleklerini çıkardı, ve onları güçlükle sürdüler; ve Mısırlılar dediler: İsrailin önünden kaçalım; çünkü RAB onlar için Mısırlılara karşı cenkediyor. Ve RAB Musaya dedi: Elini deniz üzerine uzat, ta ki, sular Mısırlılar üzerine, cenk arabaları üzerine, ve atlıları üzerine dönsünler. Ve Musa elini deniz üzerine uzattı, ve sabaha karşı deniz kendi akınına döndü; ve onun karşısından Mısırlılar kaçtılar; ve RAB Mısırlıları denizin ortasına silkip attı. Ve sular dönüp cenk arabalarını ve atlıları, onların arkasından denize girmiş olan bütün Firavun ordusunu örttü; onlardan bir nefer bile kalmadı. Fakat İsrail oğulları denizin ortasında kuru yerden yürüdüler; ve sular onlar için sağlarında ve sollarında duvar oldu. Ve RAB o günde İsraili Mısırlıların elinden kurtardı; ve İsrail Mısırlıları deniz kenarında ölü olarak gördü. Ve İsrail RABBİN Mısırlılar üzerinde yapmış olduğu büyük işini gördü, ve kavm RABDEN korktu, ve RABBE, ve kulu Musaya inandılar.

MISIR'DAN ÇIKIŞ 14:5-31 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

Halkın kaçtığı Mısır Firavunu'na bildirilince, firavunla görevlileri onlara ilişkin düşüncelerini değiştirdiler: “Biz ne yaptık?” dediler, “İsrailliler'i salıvermekle kölelerimizi kaybetmiş olduk!” Firavun savaş arabasını hazırlattı, ordusunu yanına aldı. Seçme altı yüz savaş arabasının yanısıra, Mısır'ın bütün savaş arabalarını sorumlu sürücüleriyle birlikte yanına aldı. RAB Mısır Firavunu'nu inatçı yaptı. Firavun zafer havası içinde ilerleyen İsrailliler'in peşine düştü. Mısırlılar firavunun bütün atları, savaş arabaları, atlıları, askerleriyle onların ardına düştüler ve deniz kıyısında, Pi-Hahirot yakınlarında, Baal-Sefon'un karşısında konaklarken onlara yetiştiler. Firavun yaklaşırken, İsrailliler Mısırlılar'ın arkalarından geldiğini görünce dehşete kapılarak RAB'be feryat ettiler. Musa'ya, “Mısır'da mezar mı yoktu da bizi çöle ölmeye getirdin?” dediler, “Bak, Mısır'dan çıkarmakla bize ne yaptın! Mısır'dayken sana, ‘Bırak bizi, Mısırlılar'a kulluk edelim’ demedik mi? Çölde ölmektense Mısırlılar'a kulluk etsek bizim için daha iyi olurdu.” Musa, “Korkmayın!” dedi, “Yerinizde durup bekleyin, RAB bugün sizi nasıl kurtaracak görün. Bugün gördüğünüz Mısırlılar'ı bir daha hiç görmeyeceksiniz. RAB sizin için savaşacak, siz sakin olun yeter.” RAB Musa'ya, “Niçin bana feryat ediyorsun?” dedi, “İsrailliler'e söyle, ilerlesinler. Sen değneğini kaldır, elini denizin üzerine uzat. Sular yarılacak ve İsrailliler kuru toprak üzerinde yürüyerek denizi geçecekler. Ben Mısırlılar'ı inatçı yapacağım ki, artlarına düşsünler. Firavunu, bütün ordusunu, savaş arabalarını, atlılarını yenerek yücelik kazanacağım. Firavun, savaş arabaları ve atlılarından ötürü yücelik kazandığım zaman, Mısırlılar bilecek ki, ben RAB'bim.” İsrail ordusunun önünde yürüyen Tanrı'nın meleği yerini değiştirip arkaya geçti. Önlerindeki bulut sütunu da yerini değiştirip arkalarına, Mısır ve İsrail ordularının arasına geldi. Gece boyunca bulut bir yanı karartıyor, öbür yanı aydınlatıyordu. Bu yüzden, bütün gece iki taraf birbirine yaklaşamadı. Musa elini denizin üzerine uzattı. RAB bütün gece güçlü doğu rüzgarıyla suları geri itti, denizi karaya çevirdi. Sular ikiye bölündü, İsrailliler kuru toprak üzerinde yürüyerek denizi geçtiler. Sular sağlarında, sollarında onlara duvar oluşturdu. Mısırlılar artlarından geliyordu. Firavunun bütün atları, savaş arabaları, atlıları denizde onları izliyordu. Sabah nöbetinde RAB ateş ve bulut sütunundan Mısır ordusuna baktı ve onları şaşkına çevirdi. Arabalarının tekerleklerini çıkardı; öyle ki, arabalarını zorlukla sürdüler. Mısırlılar, “İsrailliler'den kaçalım!” dediler, “Çünkü RAB onlar için bizimle savaşıyor.” RAB Musa'ya, “Elini denizin üzerine uzat” dedi, “Sular Mısırlılar'ın, savaş arabalarının, atlılarının üzerine dönsün.” Musa elini denizin üzerine uzattı. Sabaha karşı deniz olağan haline döndü. Mısırlılar sulardan kaçarken RAB onları denizin ortasında silkip attı. Geri dönen sular savaş arabalarını, atlıları, İsrailliler'in peşinden denize dalan firavunun bütün ordusunu yuttu. Onlardan bir kişi bile sağ kalmadı. Ama İsrailliler denizi kuru toprakta yürüyerek geçmişlerdi. Sular sağlarında, sollarında onlara duvar oluşturmuştu. RAB o gün İsrailliler'i Mısırlılar'ın elinden kurtardı. İsrailliler deniz kıyısında Mısırlılar'ın ölülerini gördüler. RAB'bin Mısırlılar'a gösterdiği büyük gücü gören İsrail halkı RAB'den korkup O'na ve kulu Musa'ya güvendi.