ELÇİLERİN İŞLERİ 4:1-28

ELÇİLERİN İŞLERİ 4:1-28 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

Kâhinler, tapınak koruyucularının komutanı ve Sadukiler, halka seslenmekte olan Petrus'la Yuhanna'nın üzerine yürüdüler. Çünkü onların halka öğretmelerine ve İsa'yı örnek göstererek ölülerin dirileceğini söylemelerine çok kızmışlardı. Onları yakaladılar, akşam olduğu için ertesi güne dek hapiste tuttular. Ne var ki, konuşmayı dinlemiş olanların birçoğu iman etti. Böylece imanlı erkeklerin sayısı aşağı yukarı beş bine ulaştı. Ertesi gün Yahudiler'in yöneticileri, ileri gelenleri ve din bilginleri Yeruşalim'de toplandılar. Başkâhin Hanan'ın yanısıra, Kayafa, Yuhanna, İskender ve başkâhin soyundan gelen herkes oradaydı. Petrus'la Yuhanna'yı huzurlarına getirtip onlara, “Siz bunu hangi güçle ya da kimin adına dayanarak yaptınız?” diye sordular. O zaman Kutsal Ruh'la dolan Petrus onlara şöyle dedi: “Halkın yöneticileri ve ileri gelenler! Eğer bugün bir hastaya yapılan iyilik nedeniyle bizden hesap soruluyor ve bu adamın nasıl iyileştiği soruşturuluyorsa, hepiniz ve bütün İsrail halkı şunu bilin: Bu adam, sizin çarmıha gerdiğiniz, ama Tanrı'nın ölümden dirilttiği Nasıralı İsa Mesih'in adı sayesinde önünüzde sapasağlam duruyor. İsa, ‘Siz yapıcılar tarafından hiçe sayılan, Ama köşenin baş taşı durumuna gelen taş’tır. Başka hiç kimsede kurtuluş yoktur. Bu göğün altında insanlara bağışlanmış, bizi kurtarabilecek başka hiçbir ad yoktur.” Kurul üyeleri, Petrus'la Yuhanna'nın yürekliliğini görüp de bunların eğitim görmemiş, sıradan kişiler olduklarını anlayınca şaştılar ve onların İsa'yla birlikte bulunduklarını farkettiler. İyileştirilen adam, Petrus ve Yuhanna'yla birlikte gözleri önünde duruyordu; bunun için hiçbir karşılık veremediler. Kurul üyeleri onlara dışarı çıkmalarını buyurduktan sonra durumu kendi aralarında tartışmaya başladılar. “Bu adamları ne yapacağız?” dediler. “Yeruşalim'de yaşayan herkes, bunların eliyle olağanüstü bir belirti gerçekleştirildiğini biliyor. Biz bunu inkâr edemeyiz. Ama bu haberin halk arasında daha çok yayılmasını önlemek için onları tehdit edelim ki, bundan böyle İsa'nın adından kimseye söz etmesinler.” Böylece onları çağırdılar, İsa'nın adını hiç anmamalarını, o adı kullanarak hiçbir şey öğretmemelerini buyurdular. Ama Petrus'la Yuhanna şöyle karşılık verdiler: “Tanrı'nın önünde, Tanrı'nın sözünü değil de sizin sözünüzü dinlemek doğru mudur, kendiniz karar verin. Biz gördüklerimizi ve işittiklerimizi anlatmadan edemeyiz.” Kurul üyeleri onları bir daha tehdit ettikten sonra serbest bıraktılar; onları cezalandırmak için hiçbir gerekçe bulamamışlardı. Çünkü bütün halk, olup bitenler için Tanrı'yı yüceltiyordu. Nitekim bu mucize sonucu iyileşen adamın yaşı kırkı geçmişti. Serbest bırakılan Petrus'la Yuhanna, arkadaşlarının yanına dönerek başkâhinlerle ileri gelenlerin kendilerine söylediği her şeyi bildirdiler. Arkadaşları bunu duyunca hep birlikte Tanrı'ya şöyle seslendiler: “Ey Efendimiz! Yeri göğü, denizi ve onların içindekilerin tümünü yaratan sensin. Kutsal Ruh aracılığıyla kulun atamız Davut'un ağzından şöyle dedin: ‘Uluslar neden hiddetlendi, Halklar neden boş düzenler kurdu? Dünyanın kralları saf bağladı, Hükümdarlar birleşti Rab'be ve Mesihi'ne karşı.’ “Gerçekten de Hirodes ile Pontius Pilatus, bu kentte İsrail halkı ve öteki uluslarla birlikte senin meshettiğin kutsal Kulun İsa'ya karşı bir araya geldiler. Senin kendi gücün ve isteğinle önceden kararlaştırdığın her şeyi gerçekleştirdiler.

ELÇİLERİN İŞLERİ 4:1-28 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

V E onlar kavma söylerken, kâhinler, mabedin kumandanı ve Sadukiler, kavma öğreterek İsada ölülerden kıyamı ilân eyledikleri için, çok gücenerek üzerlerine geldiler. Ve onlara el attılar, ve ertesi güne kadar hapishaneye koydular; çünkü zaten akşamdı. Fakat sözü işitenlerin bir çoğu iman ettiler; ve adamların sayısı beş bin kadar oldu. Ve ertesi gün vaki oldu ki, reisleri, ihtiyarları ve yazıcıları Yeruşalimde toplandılar; başkâhin Hanna, Kayafa, Yuhanna, İskender ve başkâhinin akrabasından olanların hepsi orada idiler. Ve onları ortada durdurdukları zaman, sordular: Siz hangi kudretle, yahut hangi isimle bunu yaptınız? O zaman Petrus Ruhülkudüsle dolu olup onlara dedi: Ey kavmın reisleri, ve ihtiyarlar, eğer biz bugün hasta adama olan iyi iş, ve ne ile şifa bulduğu hakkında tahkik olunuyorsak, hepinize, ve bütün İsrail kavmına malûm olsun ki, haça gerdiğiniz, ve Allahın ölülerden kıyam ettirdiği Nâsıralı İsa Mesihin ismile bu adam karşınızda sağlam duruyor. Bu o taştır ki, siz yapıcılar tarafından tahkir edilip köşenin başı oldu. Ve başka hiç birinde kurtuluş yoktur; çünkü gök altında adamlar arasında verilmiş başka bir isim yoktur ki, onunla kurtulabilelim. Onlar da Petrusun ve Yuhannanın cesaretini gördükleri, ve okumamış, avamdan adamlar olduklarını anladıkları zaman, şaştılar; ve onların İsa ile beraber bulunmuş olduklarını bildiler. Ve şifa bulan adamı onlarla beraber durmakta görerek buna karşı söyliyemediler. Fakat Millet meclisinden çıkmalarını kendilerine emrettikten sonra, aralarında öğütleşip dediler: Bu adamlara ne yapalım? çünkü onların elile belli bir alâmet yapıldığı bütün Yeruşalimde oturanlara aşikârdır; ve inkâr edemeyiz. Fakat kavm arasında daha çok yayılmasın diye onları tehdit edelim de artık bu isimle kimseye söz söylemesinler. Ve onları çağırıp katiyyen İsa ismile söz söyliyip öğretmesinler diye tenbih ettiler. Fakat Petrus ve Yuhanna cevap verip onlara dediler: Sizi Allahtan ziyade dinlemek Allah gözünde doğru mudur? siz hükmedin; çünkü biz gördüğümüz ve işittiğimiz şeyleri söylememek elimizde değildir. Ve kavmdan dolayı onları nasıl cezalandıracaklarını bilmiyerek, kendilerini daha çok tehdit ettikten sonra, salıverdiler, çünkü herkes olan işten dolayı Allahı taziz ediyordu. Çünkü üzerinde şifa alâmeti vaki olan adam kırk yaşını geçmişti. Onlar salıverildikten sonra, arkadaşlarına geldiler, kendilerine başkâhinlerin ve ihtiyarların bütün dediklerini onlara bildirdiler. Ve onlar bunu işitince Allaha birlikte ses yükseltip dediler: Ya Rab, sen ki, gökü, yeri, denizi ve içlerindeki her şeyi yarattın, sen Ruhülkudüs vasıtası ile, atamız Davud kulunun ağzı ile, dedin: “Niçin Milletler kaynaştılar, Ve ümmetler boş şeyler kuruntu ettiler? Dünyanın kıralları saf bağladılar, Ve hükümdarlar bir arada, Rabbe karşı ve Mesihine karşı toplandılar.” Çünkü senin elinin ve muradının vaki olmasını evelden takdir ettiği şeylerin hepsini yapmak için Hirodes, ve Pontuslu Pilatus, Milletler ve İsrail kavmları ile, meshettiğin mukaddes Kulun İsaya karşı, gerçek bu şehirde bir araya toplandılar.

ELÇİLERİN İŞLERİ 4:1-28 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

Petrus'la Yuhanna halkla konuşurken, kâhinler, tapınak komutanı ve Sadukiler onların üstlerine yürüdüler. Onların halka öğretmeleri ve İsa aracılığıyla ölülerin dirilişini bildirmeleri onları çileden çıkardı. Onları tutukladılar ve akşam olduğu için ertesi güne dek hapiste tuttular. Sözü işitenlerin birçoğu iman etti, böylece inanlı erkeklerin sayısı yaklaşık beş bine yükseldi. Ertesi gün Yüksek Kurul başkanlarıyla ileri gelenler ve dinsel yorumcular Yeruşalim'de bir araya geldiler. Başkâhin Hanna oradaydı. Kayafas, Yuhanna, İskender ve başkâhinin ailesinden herkes toplanmıştı. Öğrencileri ortada durdurup sordular: “Siz bu işi hangi güç ile ya da hangi adla yaptınız?” Bunun üzerine Kutsal Ruh'la dolan Petrus onlara şöyle dedi: “Halkın yöneticileri ve ileri gelenler! Eğer biz bugün bir insana ettiğimiz iyilik ve onun nasıl iyileştiği konusunda sorguya çekiliyorsak, hepinizce ve tüm İsrail halkınca bilinsin ki, çarmıha gerdiğiniz, Tanrı'nın ise ölüler arasından dirilttiği Nasıralı İsa Mesih adıyla, evet O'nun adıyla, bu adam sizin önünüzde sapasağlam duruyor. O, yapıcılar tarafından hiçe sayılan, ama baş köşeye konulan Taş'tır. “Başka hiç kimsede kurtuluş yoktur. Çünkü göğün altında, insanlar arasında bizi kurtarabilecek verilmiş başka hiçbir ad yoktur.” Onlar Petrus'la Yuhanna'nın yürekliliğini görünce ve onların okul bitirmemiş, sıradan kişiler olduklarını anlayınca şaşırıp kaldılar. Bu insanların İsa ile birlikte bulunduklarını anladılar. Öte yandan iyileşen kişinin de onlarla birlikte durduğunu görünce verilecek yanıtları kalmadı. Onlara Kurul'dan çıkmalarını bildirdiler. Kendi aralarında tartışmaya başladılar. “Bu insanlara ne yapalım?” diyorlardı, “Onların aracılığıyla göze görünür bir belirti yapıldığı tüm Yeruşalim'de yaşayanlarca kesinlikle biliniyor. Bunu yadsıyamayız. Ama bunun halk arasında daha geniş çapta yayılmasını önlemek için, kendilerine gözdağı verelim; bundan böyle İsa adıyla kimseye bir şey söylemesinler!” Onları çağırdılar ve buyruk verdiler: “İsa adıyla ne bir söz söyleyeceksiniz, ne de bir şey öğreteceksiniz.” Petrus'la Yuhanna onları şöyle yanıtladılar: “Tanrı'nın huzurunda sizleri mi, yoksa Tanrı'yı mı dinlemek doğrudur? Bunun yargısını kendiniz verin. Biz gördüklerimizi, duyduklarımızı bildirmekten geri duramayız.” Kurul üyeleri yeniden gözdağı vererek onları serbest bıraktılar. Onları cezalandıracak hiçbir gerekçe bulamadılar. Çünkü olay nedeniyle tüm halk Tanrı'yı yüceltiyordu. İyileştirme belirtisinin kendisinde gerçekleştiği adam kırkını aşkındı. Petrus'la Yuhanna serbest bırakılınca arkadaşlarının yanına gittiler ve başkâhinlerle ileri gelenlerin söylediklerini ilettiler. Onlar bunu duyunca hep birlikte seslerini yükselterek Tanrı'ya dua ettiler: “Ey Egemen Rab! Yeri göğü, denizi ve onlarda bulunan her şeyi yaratan sensin. Kutsal Ruh aracılığıyla bizim atamız ve senin kulun Davut'un ağzından bildirdin: “ ‘Uluslar neden hiddetlendi? Halklar neden boş düzenler kurdu? Dünyanın kralları saf bağladı, Hükümdarlar birleşti Rab'be ve Mesihi'ne karşı.’ “Gerçekten bu kentte, Herodes ve Pontios Pilatus'la birlikte uluslar ve İsrail halkının tümü senin Mesih atadığın Kutsal Kulun İsa'ya karşı bir araya geldi. Senin elinin ve isteğinin öncelerden kararlaştırdıklarını uygulamak için bir araya geldiler.