ELÇİLERİN İŞLERİ 18:18-28
ELÇİLERİN İŞLERİ 18:18-28 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Pavlus Korint'teki kardeşlerin yanında bir süre daha kaldı. Sonra onlarla vedalaştı, Priskilla ve Akvila ile birlikte Suriye'ye gitmek üzere gemiyle yola çıktı. Adakta bulunmuş olduğu için Kenhere'de saçlarını kestirmişti. Efes'e vardıkları zaman Priskilla ve Akvila'yı orada bıraktı. Kendisi havraya giderek Yahudiler'le tartışmaya başladı. Bunlar daha uzun bir süre kalmasını istedilerse de, Pavlus kabul etmedi. Ama onlara veda ederken, “Tanrı dilerse yanınıza yine döneceğim” dedi. Sonra Efes'ten denize açıldı. Sezariye'ye vardıktan sonra Yeruşalim'e gidip oradaki kiliseyi ziyaret etti, oradan da Antakya'ya geçti. Bir süre orada kaldıktan sonra yola çıktı; Galatya bölgesini ve Frikya'yı dolaşarak bütün öğrencileri ruhça pekiştirdi. Bu arada İskenderiye doğumlu Apollos adında bir Yahudi Efes'e geldi. Üstün bir konuşma yeteneği olan Apollos, Kutsal Yazılar'ı çok iyi biliyordu. Rab'bin yolunda eğitilmiş bir kişiydi. Ateşli bir ruhla konuşuyor ve sadece Yahya'nın vaftizini bildiği halde İsa'yla ilgili gerçekleri doğru öğretiyordu. Havrada cesaretle konuşmaya başladı. Kendisini dinleyen Priskilla ile Akvila, onu yanlarına alarak Tanrı yolunu ona daha doğru biçimde açıkladılar. Apollos Ahaya'ya gitmek isteyince kardeşler onu cesaretlendirdiler. Onu iyi karşılamaları için oradaki öğrencilere mektup yazdılar. Apollos Ahaya'ya varınca Tanrı'nın lütfuyla iman etmiş olanlara çok yardım etti. Şöyle ki Kutsal Yazılar'dan, İsa'nın Mesih olduğunu kanıtlayarak Yahudiler'in iddialarını açıkça ve güçlü bir şekilde çürüttü.
ELÇİLERİN İŞLERİ 18:18-28 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Pavlus Korint'teki kardeşlerin yanında bir süre daha kaldı. Sonra onlarla vedalaştı, Priskilla ve Akvila ile birlikte Suriye'ye gitmek üzere gemiyle yola çıktı. Adakta bulunmuş olduğu için Kenhere'de saçlarını kestirmişti. Efes'e vardıkları zaman Priskilla ve Akvila'yı orada bıraktı. Kendisi havraya giderek Yahudiler'le tartışmaya başladı. Bunlar daha uzun bir süre kalmasını istedilerse de, Pavlus kabul etmedi. Ama onlara veda ederken, “Tanrı dilerse yanınıza yine döneceğim” dedi. Sonra Efes'ten denize açıldı. Sezariye'ye vardıktan sonra Yeruşalim'e gidip oradaki kiliseyi ziyaret etti, oradan da Antakya'ya geçti. Bir süre orada kaldıktan sonra yola çıktı; Galatya bölgesini ve Frikya'yı dolaşarak bütün öğrencileri ruhça pekiştirdi. Bu arada İskenderiye doğumlu Apollos adında bir Yahudi Efes'e geldi. Üstün bir konuşma yeteneği olan Apollos, Kutsal Yazılar'ı çok iyi biliyordu. Rab'bin yolunda eğitilmiş bir kişiydi. Ateşli bir ruhla konuşuyor ve sadece Yahya'nın vaftizini bildiği halde İsa'yla ilgili gerçekleri doğru öğretiyordu. Havrada cesaretle konuşmaya başladı. Kendisini dinleyen Priskilla ile Akvila, onu yanlarına alarak Tanrı yolunu ona daha doğru biçimde açıkladılar. Apollos Ahaya'ya gitmek isteyince kardeşler onu cesaretlendirdiler. Onu iyi karşılamaları için oradaki öğrencilere mektup yazdılar. Apollos Ahaya'ya varınca Tanrı'nın lütfuyla iman etmiş olanlara çok yardım etti. Şöyle ki Kutsal Yazılar'dan, İsa'nın Mesih olduğunu kanıtlayarak Yahudiler'in iddialarını açıkça ve güçlü bir şekilde çürüttü.
ELÇİLERİN İŞLERİ 18:18-28 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
Pavlus çok günler daha kaldıktan sonra, kardeşlere veda etti, ve bir adağı olduğundan Kenhreada saçlarını kestirip Priskilla ve Akuila beraberinde olarak Suriyeye yelken açtı. Ve Efesosa geldiler, onları orada bırakıp kendisi havraya girdi, ve Yahudilerle mubahase etti. Daha uzun zaman kalmasını kendisinden isteyince, razı olmadı; ve: Allah dilerse, yine size dönerim, diye onlara veda ederek Efesostan denize açıldı. Kayseriyeye varınca, Yeruşalime çıktı, ve kiliseyi selâmladıktan sonra, Antakyaya indi. Ve bir müddet durduktan sonra, yola çıktı, ve sırası ile Galatya ve Frikya diyarından bütün şakirtlere kuvvet vererek geçti. Aslı İskenderiyeli Apollos adlı, natıka sahibi bir Yahudi, Efesosa geldi; kitaplarda kuvvetli idi; bu adam Rab yolunda öğretilmişti; ve ancak Yahyanın vaftizini bilerek ruhta gayretli olup İsaya ait şeyleri doğruca söyliyor ve öğretiyordu. Ve havrada cesaretle söylemeğe başladı. Priskilla ve Akuila onu işitince, kendisini yanlarına alıp Rab yolunu ona daha doğrulukla anlattılar. Ve Ahayaya geçmek fikrinde olduğu zaman, kardeşler ona cesaret verip kendisini kabul etmelerini şakirtlere yazdılar; ve vardığı zaman, Allahın inayetile iman etmiş olanlara çok yardım etti; zira, İsa Mesihtir, diye açıkça kitaplarla göstererek Yahudileri kuvvetle ilzam ediyordu.
ELÇİLERİN İŞLERİ 18:18-28 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Pavlus bir süre daha Korintos'ta kaldıktan sonra, kardeşlerle vedalaşıp Suriye'ye gitmek için gemiye bindi. Priskila ile Akila da kendisiyle beraberdi. Bir adağı olduğu için Kenhrea'da saçını kesmişti. Efesos'a ulaştıklarında Priskila ile Akila'dan ayrılıp sinagoga gitti, Yahudiler'le tartıştı. Onlar daha uzun süre kalmasını istedilerse de kendisi bunu uygun görmedi. Ama onlarla vedalaşırken, “Tanrı dilerse yeniden aranıza döneceğim” dedi ve gemiyle Efesos'tan açıldı. Sezariye'ye varınca çıkıp kiliseyi selamladı, sonra Antakya'ya indi. Pavlus bir süre Antakya'da kaldıktan sonra oradan ayrıldı. Galatya ve Frikya bölgesinde sırayla dolaşarak öğrencileri pekiştirdi. Apollos adında, söz söyleme yeteneği olan İskenderiyeli bir Yahudi Efesos'a geldi. Kutsal Yazılar'ı çok iyi biliyordu. Rab yolunda eğitilmişti ve ateşli bir ruhla İsa'ya ilişkin gerçekleri tüm ayrıntılarıyla öğretiyordu. Ancak, yalnız Yahya'nın vaftizini biliyordu. Bu adam hiç korkmadan sinagogta konuşmaya başladı. Priskila ile Akila konuşmalarını duyunca onu yanlarına aldılar, Tanrı'nın yolunu tüm ayrıntılarıyla ona açıkladılar. Apollos Ahaya'ya gitmek isteyince kardeşler onu yüreklendirdiler ve onu iyi karşılamaları için öğrencilere mektup yazdılar. Apollos oraya ulaşınca, kayra aracılığıyla iman edenlere büyük yardımlarda bulundu. Çünkü Kutsal Yazılar'dan İsa'nın Mesih olduğunu kanıtlayarak, etkili sözlerle herkesin gözü önünde Yahudiler'i susturdu.