ELÇİLERİN İŞLERİ 17:24-29
ELÇİLERİN İŞLERİ 17:24-29 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
“Dünyayı ve içindekilerin tümünü yaratan, yerin ve göğün Rabbi olan Tanrı, elle yapılmış tapınaklarda oturmaz. Herkese yaşam, soluk ve her şeyi veren kendisi olduğuna göre, bir şeye gereksinmesi varmış gibi O'na insan eliyle hizmet edilmez. Tanrı, bütün ulusları tek insandan türetti ve onları yeryüzünün dört bucağına yerleştirdi. Ulusların sürelerini ve yerleşecekleri bölgelerin sınırlarını önceden saptadı. Bunu, kendisini arasınlar ve el yordamıyla da olsa bulabilsinler diye yaptı. Aslında Tanrı hiçbirimizden uzak değildir. Nitekim, ‘O'nda yaşıyor ve hareket ediyoruz; O'nda varız.’ Bazı ozanlarınızın belirttiği gibi, ‘Biz de O'nun soyundanız.’ “Tanrı'nın soyundan olduğumuza göre, tanrısal özün, insan düşüncesi ve becerisiyle biçimlendirilmiş altın, gümüş ya da taştan bir nesneye benzediğini düşünmemeliyiz.
ELÇİLERİN İŞLERİ 17:24-29 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
Dünyayı ve içinde olan bütün şeyleri yaratan Allah, gökün ve yerin Rabbi olduğundan, ellerle yapılmış mabetlerde oturmaz; mademki hepsine hayat, soluk, ve her şey veren kendisidir, bir şeye muhtaç imiş gibi, insanların ellerile ona hizmet olunmaz; ve muayyen vakitlerini ve meskenlerinin sınırlarını tayin ederek bütün yeryüzünde otursunlar diye insanların her milletini bir kandan yarattı; ta ki, Allahı arasınlar, ve kabil ise el yordamı ile onu bulsunlar; fakat o hiç birimizden uzak değil; çünkü biz onda yaşıyoruz, hareket ediyoruz ve varız; nasıl ki, sizin şairlerinizden bazıları da demişlerdir: “Çünkü biz de onun zürriyetiyiz.” İmdi Allahın zürriyeti olduğumuz için, ülûhiyet, insan sanatı ve hünerile oyulmuş altına, veya gümüşe, yahut taşa benzer sanmamalıyız.
ELÇİLERİN İŞLERİ 17:24-29 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
“Dünyayı ve onda bulunan her şeyi yaratan Tanrı, yerin ve göğün Rabbi olduğundan, elle yapılmış tapınaklarda yaşamaz. Bir şeye gereksinmesi varmış gibi O'na insan elleriyle hizmet de sunulamaz. Herkese yaşam, soluk ve daha başka her şeyi veren O'dur. Her ulusa bağlı insanları tek atadan yaratmış ve yeryüzünün her yanında yaşamalarını sağlamıştır. Onlara ilişkin belirlenmiş tarih dönemlerini ve yaşam sınırlarını O çizmiştir. Bunu Tanrı'yı aramalarını, araştırarak O'nu bulmalarını sağlamak için yaptı. O hiçbirimizden uzak değil. Çünkü yaşamımız, hareketlerimiz ve varlığımız O'ndandır. Ozanlarınızdan bazılarının da dediği gibi: “ ‘Bizler de O'nun soyuyuz.’ “Tanrı'nın soyu olduğumuza göre, Tanrı'nın öz varlığının insan sanatı ve düşüncesiyle işlenmiş altına, gümüşe ya da taşa benzetilebileceği sanısına kapılmamalıyız.