ELÇİLERİN İŞLERİ 16:22-37

ELÇİLERİN İŞLERİ 16:22-37 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

Halk da Pavlus'la Silas'a yapılan saldırıya katıldı. Yargıçlar onların giysilerini yırtıp sıyırarak değnekle dövülmeleri için buyruk verdi. Onları iyice dövdürdükten sonra hapse attılar. Zindancıya, onları sıkı güvenlik altında tutmasını buyurdular. Bu buyruğu alan zindancı onları hapishanenin iç bölmesine atarak ayaklarını tomruğa vurdu. Gece yarısına doğru Pavlus'la Silas dua ediyor, Tanrı'yı ilahilerle yüceltiyorlardı. Öbür tutuklular da onları dinliyordu. Birdenbire öyle şiddetli bir deprem oldu ki, tutukevi temelden sarsıldı. Bir anda bütün kapılar açıldı, herkesin zincirleri çözüldü. Zindancı uyandı. Zindan kapılarını açık görünce kılıcını çekip canına kıymak istedi. Çünkü tutukluların kaçtığını sanmıştı. Ama Pavlus yüksek sesle, “Canına kıyma, hepimiz buradayız!” diye seslendi. Zindancı ışık getirtip içeri daldı. Titreyerek Pavlus'la Silas'ın önünde yere kapandı. Onları dışarı çıkararak, “Efendiler, kurtulmak için ne yapmam gerekir?” diye sordu. Onlar, “Rab İsa'ya iman et, sen de ev halkın da kurtulursunuz” dediler. Sonra kendisine ve ev halkının hepsine Rab'bin sözünü bildirdiler. Gecenin o saatinde zindancı onları götürüp yaralarını yıkadı. Sonra hem kendisi hem ev halkı hemen vaftiz oldu. Pavlus'la Silas'ı evine götürerek sofra kurdu. Tanrı'ya inanmak, onu ve evindekilerin hepsini sevince boğmuştu. Gün doğunca yargıçlar görevlileri göndererek, “O adamları serbest bırak” dediler. Zindancı bu sözleri Pavlus'a iletti. “Yargıçlar serbest bırakılmanız için haber gönderdi. Şimdi çıkabilirsiniz, esenlikle gidin” dedi. Ama Pavlus görevlilere şöyle dedi: “Roma vatandaşı olduğumuz halde, bizi yargılamadan herkesin önünde dövüp hapse attılar. Şimdi bizi gizlice mi kovacaklar? Olmaz böyle şey! Kendileri gelsinler, bizi alıp çıkarsınlar!”

ELÇİLERİN İŞLERİ 16:22-37 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

Ve onlara karşı halk birlikte ayaklandılar; ve hâkimler onların esvaplarını yırtıp çıkararak değnekle dövmelerini emrettiler. Ve kendilerine çok değnek vurduktan sonra, zindana atıp onları sıkıca gözetmesini zindancıya emrettiler; o da, böyle emir aldığından, onları iç zindana atıp ayaklarını tomruğa vurdu. Gece yarısına doğru Pavlus ve Silas dua ediyorlar ve Allaha ilâhiler okuyorlardı, mahpuslar da onları dinlemekte idiler. Ansızın büyük bir zelzele oldu, öyle ki, zindanın temelleri sarsıldı; ve hemen bütün kapılar açıldı; ve herkesin bağları çözüldü. Zindancı uyanıp zindan kapılarını açılmış görerek kılıcını çekti, mahpusların kaçmış olduklarını sanıp kendini öldürmek üzre idi. Fakat Pavlus yüksek sesle bağırıp dedi: Kendine kıyma; çünkü hepimiz buradayız. Zindancı ışık istiyip içeri atıldı, titriyerek Pavlus ve Silasın önünde yere kapandı, ve onları dışarı çıkarıp dedi: Efendiler, kurtulmak için ne etmeliyim? Onlar da dediler: Rab İsaya iman et, ve evin halkı ile sen de kurtulursun. Bütün evindekiler ile kendisine Rab sözünü söylediler. Ve gecenin o saatinde onları alıp yaralarını yıkadı ve hemen kendisi ve bütün evi halkı vaftiz olundu. Ve Allaha iman etmiş olarak onları kendi evine çıkarıp önlerine sofra kurdu, ve bütün evile beraber çok sevindi. Gündüz olunca, hâkimler: Bu adamları salıver, diye çavuşları gönderdiler. Ve zindancı şu sözleri Pavlusa bildirdi: Hâkimler sizi salıvermek için gönderdiler; bundan ötürü şimdi çıkın, selâmetle gidin. Fakat Pavlus onlara dedi: Romalı olan bizleri mahkûm etmeden halkın önünde dövüp zindana attılar; ve şimdi bizi gizlice mi dışarı atıyorlar? Bu olmaz; kendileri gelsinler de bizi çıkarsınlar.

ELÇİLERİN İŞLERİ 16:22-37 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

Halk da onlara karşı saldırıya katıldı. Yargıçlar Pavlus'la Silas'ın giysilerinin çıkartılmasını ve sopayla dövülmelerini buyurdu. Onları amansızca dövdükten sonra cezaevine attılar. Gardiyana onları sıkı gözetim altında tutması için kesin buyruk verdiler. Gardiyan buyruğu duyunca adamları hücreye tıktı, ayaklarını delikli ağır tahtalarla kenetledi. Gece yarısı dolaylarında Pavlus'la Silas dua ediyor, Tanrı'ya ilahi söylüyorlardı. Tutuklular da onları dinliyordu. Ansızın cezaevinin temellerini sarsacak kadar güçlü bir deprem oldu. Bir anda tüm kapılar açıldı, tüm tutukluların bağlı olduğu bağlar gevşedi. Gardiyan uyandı. Cezaevinin kapılarını açılmış görünce kılıcını çekti, kendini öldürmek istedi. Çünkü tutukluların kaçtığını sanmıştı. Ama Pavlus yüksek sesle, “Kendine kötülük etme” diye bağırdı, “Çünkü hepimiz buradayız.” Gardiyan ışık istedi ve içeriye koştu. Korkudan tir tir titreyerek Pavlus'la Silas'ın önünde yere kapandı. Onları dışarıya çıkarıp, “Efendiler” dedi, “Kurtulmak için ne yapmalıyım?” Onlar, “Rab İsa'ya iman et, kurtulacaksın” dediler, “Sen de, ev halkın da.” Ona ve evindeki herkese Tanrı'nın sözünü söylediler. Gardiyan gecenin o geç saatinde onları alıp yaralarını yıkadı. Hem kendisi hem de tüm ev halkı hemen vaftiz edildi. Bundan sonra onları evine getirdi, sofra kurdu. Tüm ailesiyle birlikte Tanrı'ya iman etmenin sevincini yaşadı. Sabah olunca yargıçlar görevlileri göndererek, “O adamları salıverin” dediler. Gardiyan bu haberi Pavlus'a iletti: “Yargıçlar salıverilmeniz için haber gönderdi. Onun için artık kalkın, esenlikle yolunuza koyulun.” Ama Pavlus görevlilere şunları söyledi: “Roma uyruklu olan bizleri suçlu bulmamalarına karşın, herkesin gözü önünde dövüp cezaevine attılar. Şimdi de gizlice bizi dışarıya çıkarmak istiyorlar. Hayır! Böyle iş olmaz. Kendileri gelip bizi serbest bıraksınlar.”