ELÇİLERİN İŞLERİ 15:7-11
ELÇİLERİN İŞLERİ 15:7-11 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Uzunca bir tartışmadan sonra Petrus ayağa kalkıp onlara, “Kardeşler” dedi, “Öteki uluslar Müjde'nin bildirisini benim ağzımdan duyup inansınlar diye Tanrı'nın uzun zaman önce aranızdan beni seçtiğini biliyorsunuz. İnsanın yüreğini bilen Tanrı, Kutsal Ruh'u tıpkı bize verdiği gibi onlara da vermekle, onları kabul ettiğini gösterdi. Onlarla bizim aramızda hiçbir ayrım yapmadı, iman etmeleri üzerine yüreklerini arındırdı. Öyleyse, ne bizim ne de atalarımızın taşıyamadığı bir boyunduruğu öğrencilerin boynuna geçirerek şimdi neden Tanrı'yı deniyorsunuz? Bizler, Rab İsa'nın lütfuyla kurtulduğumuza inanıyoruz; onlar da öyle.”
ELÇİLERİN İŞLERİ 15:7-11 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
Ve söz çoğalınca, Petrus kalkıp onlara dedi: Kardeşler, siz bilirsiniz ki, epeyi vakit evel içinizden benim ağzımla Milletlerin incil sözünü işitip iman etmelerini Allah tercih etti. Ve yürekleri bilen Allah, bize olduğu gibi onlara da Ruhülkudüsü vererek onlara şehadet etti; onların yüreklerini iman ile temizliyerek onlarla bizi hiç ayırt etmedi. İmdi ne babalarımızın, ne de bizim taşıyamadığımız bir boyunduruğu şakirtlerin boynuna koyarak niçin Allahı deniyorsunuz? Fakat Rab İsanın inayetile onlar gibi kurtulacağımıza iman ediyoruz.
ELÇİLERİN İŞLERİ 15:7-11 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Uzun süren bir tartışmadan sonra, Petrus ayağa kalkıp onlara şöyle dedi: “Arkadaşlar, kardeşler! Biliyorsunuz ki, bundan önceki dönemde Tanrı beni uluslar benim ağzımdan Sevindirici Haber'e ilişkin sözü duysunlar ve iman etsinler diye sizlerin arasından seçti. İnsan yüreğini bilen Tanrı, bizlere verdiği gibi onlara da Kutsal Ruh'u vererek kendilerini onayladı. Bizlerle onlar arasında hiçbir ayrım gözetmedi. İman etmeleri üzerine onların yüreğini arıttı. Şimdi siz neden öğrencilerin boynuna boyunduruk takarak Tanrı'yı deniyorsunuz? Bunu ne atalarımız, ne de biz taşıyabildik. Hayır. Onlar gibi biz de Rab İsa'nın kayrası aracılığıyla kurtulduğumuza iman ediyoruz.”