2.KRALLAR 4:38-44
2.KRALLAR 4:38-44 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Elişa Gilgal'a döndü. Ülkede kıtlık vardı. Elişa bir peygamber topluluğuyla otururken uşağına, “Büyük tencereyi ateşe koy, peygamberlere çorba pişir” dedi. Biri ot toplamak için tarlaya gitti ve yabanıl bir bitki buldu. Bitkiden bir etek dolusu yaban kabağı topladı, getirip tencereye doğradı. Bunların ne olduğunu kimse bilmiyordu. Çorba yenmek üzere boşaltıldı. Ama adamlar çorbayı tadar tatmaz, “Ey Tanrı adamı, zehirli bu!” diye bağırdılar ve yiyemediler. Elişa, “Biraz un getirin” dedi. Unu tencereye atıp, “Koy önlerine, yesinler” dedi. Tencerede zararlı bir şey kalmadı. Baal-Şalişa'dan bir adam geldi. Tanrı adamına o yıl ilk biçilen arpadan yapılmış yirmi ekmekle taze buğday başağı getirdi. Elişa uşağına, “Bunları halka dağıt, yesinler” dedi. Uşak, “Nasıl olur, bu yüz kişinin önüne konur mu?” diye sordu. Elişa, “Halka dağıt, yesinler” diye karşılık verdi, “Çünkü RAB diyor ki, ‘Yiyecekler, birazı da artacak.’ ” Bunun üzerine uşak yiyecekleri halkın önüne koydu. RAB'bin sözü uyarınca halk yedi, birazı da arttı.
2.KRALLAR 4:38-44 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
Ve Elişa yine Gilgala geldi. Ve memlekette kıtlık vardı; ve peygamber oğulları onun önünde oturuyorlardı; ve uşağına dedi: Büyük tencereyi koy, ve peygamber oğullarına çorba pişir. Ve biri ot devşirmek için kıra çıktı, ve bir kır asması buldu, ve ondan bir etek dolusu yabani hıyar devşirdi, ve getirip çorba tenceresine doğradı; çünkü ne olduğunu bilmiyorlardı. Ve adamlar yesin diye boşalttılar. Ve vaki oldu ki, çorbadan yerken onlar bağırıp dediler: Tencerede ölüm var, ey Allah adamı! Ve ondan yiyemediler. Ve dedi: Öyle ise un getirin. Ve onu tencereye atıp dedi: Kavm için boşalt da yesinler. Ve tencerede zarar verecek bir şey yoktu. Ve Baal-şalişadan bir adam geldi, ve çuvalında Allah adamı için turfandalardan ekmek, yirmi arpa ekmeği, ve taze buğday başakları getirdi. Ve dedi Kavma ver de yesinler, Ve hizmetçisi dedi: Ne, yüz adamın önüne bunu mu koyayım? Ve dedi: Kavma ver de yesinler; çünkü RAB şöyle diyor: Yiyecekler, ve arta bırakacaklardır. Ve önlerine koydu, ve yediler, ve RABBİN sözüne göre arta bıraktılar.
2.KRALLAR 4:38-44 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Elişa Gilgal'a döndü. Ülkede kıtlık vardı. Elişa bir peygamber topluluğuyla otururken uşağına, “Büyük tencereyi ateşe koy, peygamberlere çorba pişir” dedi. Biri ot toplamak için tarlaya gitti ve yabanıl bir bitki buldu. Bitkiden bir etek dolusu yaban kabağı topladı, getirip tencereye doğradı. Bunların ne olduğunu kimse bilmiyordu. Çorba yenmek üzere boşaltıldı. Ama adamlar çorbayı tadar tatmaz, “Ey Tanrı adamı, zehirli bu!” diye bağırdılar ve yiyemediler. Elişa, “Biraz un getirin” dedi. Unu tencereye atıp, “Koy önlerine, yesinler” dedi. Tencerede zararlı bir şey kalmadı. Baal-Şalişa'dan bir adam geldi. Tanrı adamına o yıl ilk biçilen arpadan yapılmış yirmi ekmekle taze buğday başağı getirdi. Elişa uşağına, “Bunları halka dağıt, yesinler” dedi. Uşak, “Nasıl olur, bu yüz kişinin önüne konur mu?” diye sordu. Elişa, “Halka dağıt, yesinler” diye karşılık verdi, “Çünkü RAB diyor ki, ‘Yiyecekler, birazı da artacak.’ ” Bunun üzerine uşak yiyecekleri halkın önüne koydu. RAB'bin sözü uyarınca halk yedi, birazı da arttı.