2.KRALLAR 3:1-27
2.KRALLAR 3:1-27 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Yahuda Kralı Yehoşafat'ın krallığının on sekizinci yılında Ahav oğlu Yoram Samiriye'de İsrail Kralı oldu ve on iki yıl krallık yaptı. Yoram RAB'bin gözünde kötü olanı yaptıysa da annesiyle babası kadar kötü değildi. Çünkü babasının yaptırdığı Baal'ı* simgeleyen dikili taşı kaldırıp attı. Bununla birlikte Nevat oğlu Yarovam'ın İsrail'i sürüklediği günahlara o da katıldı ve bu günahlardan ayrılmadı. Moav Kralı Meşa koyun yetiştirirdi. İsrail Kralı'na her yıl yüz bin kuzu, yüz bin de koç yünü sağlamak zorundaydı. Ama Ahav'ın ölümünden sonra, Moav Kralı İsrail Kralı'na karşı ayaklandı. O zaman Kral Yoram Samiriye'den ayrıldı ve bütün İsrailliler'i bir araya topladı. Yahuda Kralı Yehoşafat'a da şu haberi gönderdi: “Moav Kralı bana başkaldırdı, benimle birlikte Moavlılar'a karşı savaşır mısın?” Yehoşafat, “Evet, savaşırım. Beni kendin, halkımı halkın, atlarımı atların say” dedi. Sonra, “Hangi yönden saldıralım?” diye sordu. Yoram, “Edom kırlarından” diye karşılık verdi. İsrail, Yahuda ve Edom kralları birlikte yola çıktılar. Dolambaçlı yollarda yedi gün ilerledikten sonra suları tükendi. Askerler ve hayvanlar susuz kaldı. İsrail Kralı, “Eyvah!” diye bağırdı, “RAB, Moavlılar'ın eline teslim etmek için mi üçümüzü bir araya topladı?” Yehoşafat, “Burada RAB'bin peygamberi yok mu? Onun aracılığıyla RAB'be danışalım” dedi. İsrail Kralı'nın adamlarından biri, “Şafat oğlu Elişa burada. İlyas'ın ellerine o su dökerdi” diye yanıtladı. Kral Yehoşafat, “O, RAB'bin ne düşündüğünü bilir” dedi. Bunun üzerine Yehoşafat, İsrail ve Edom kralları birlikte Elişa'nın yanına gittiler. Elişa İsrail Kralı'na, “Ne diye bana geldin?” dedi, “Git, annenle babanın peygamberlerine danış.” İsrail Kralı, “Olmaz! Demek RAB üçümüzü Moavlılar'ın eline teslim etmek için bir araya toplamış” diye karşılık verdi. Elişa şöyle dedi: “Hizmetinde olduğum, Her Şeye Egemen, yaşayan RAB'bin adıyla derim ki, Yahuda Kralı Yehoşafat'a saygım olmasaydı, sana ne bakardım, ne de ilgilenirdim. Şimdi bana lir çalan bir adam getirin.” Getirilen adam lir çalarken, RAB'bin gücü Elişa'nın üzerine indi. Elişa şöyle dedi: “RAB diyor ki, ‘Bu vadinin başından sonuna kadar hendekler kazın. Ne rüzgar göreceksiniz, ne yağmur. Öyleyken vadi suyla dolup taşacak. Sizler, sürüleriniz ve öteki hayvanlarınız doyasıya içeceksiniz. RAB için bunu yapmak kolaydır. O, Moavlılar'ı da sizin elinize teslim edecek. Onların önemli surlu kentlerinin tümünü ele geçireceksiniz. Meyve ağaçlarının hepsini kesecek, su kaynaklarını kurutacak, verimli tarlalarına taş dolduracaksınız.’ ” Ertesi sabah, sununun sunulduğu saatte, Edom yönünden akan sular her yeri doldurdu. Moavlılar kralların kendilerine saldırmak üzere yola çıktıklarını duydular. Genç, yaşlı eli silah tutan herkes bir araya toplanıp sınırda beklemeye başladı. Ertesi sabah erkenden kalktılar. Güneş ışınlarının kızıllaştırdığı suyu kan sanarak, “Kan bu!” diye haykırdılar, “Krallar kendi aralarında savaşıp birbirlerini öldürmüş olsalar gerek. Haydi, Moavlılar, yağmaya!” Ama Moavlılar İsrail ordugahına vardıklarında, İsrailliler saldırıp onları püskürttü. Moavlılar kaçmaya başladı. İsrailliler peşlerine düşüp onları öldürdüler. Kentlerini yıktılar. Her İsrailli verimli tarlalara taş attı. Bütün tarlalar taşla doldu. Su kaynaklarını kuruttular, meyve ağaçlarını kestiler. Yalnız Kîr-Hereset'in taşları yerinde kaldı. Sapancılar kenti kuşatıp saldırıya geçti. Moav Kralı, savaşı kaybettiğini anlayınca, yanına yedi yüz kılıçlı adam aldı; Edom kuvvetlerini yarıp kaçmak istediyse de başaramadı. Bunun üzerine tahtına geçecek en büyük oğlunu surların üzerine götürüp yakmalık sunu olarak sundu. İsrailliler bu olaydan doğan büyük öfke karşısında oradan ayrılıp ülkelerine döndüler.
2.KRALLAR 3:1-27 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
V E Yahuda kıralı Yehoşafatın on sekizinci yılında, Ahabın oğlu Yehoram Samiriyede İsrail üzerine kıral oldu, ve on iki yıl kırallık etti. Ve RABBİN gözünde kötü olanı yaptı, ancak babası gibi ve anası gibi değildi; çünkü babasının yapmış olduğu Baalın dikili taşını ortadan kaldırdı. Fakat Nebatın oğlu Yeroboamın İsraile işlettirmiş olduğu suçlara bağlı kaldı; onlardan ayrılmadı. Ve Moab kıralı Meşa davar sahibi idi; ve İsrail kıralına yapağısı ile yüz bin kuzu, ve yüz bin koç öderdi. Ve vaki oldu ki, Ahab ölünce Moab kıralı İsrail kıralına karşı ayaklandı. Ve o zaman kıral Yehoram Samiriyeden çıktı, ve bütün İsraili saydı. Ve gidip Yahuda kıralı Yehoşafata: Moab kıralı bana karşı ayaklandı; Moaba karşı cenk için benimle beraber gider misin? diye adam gönderdi. Ve dedi: Çıkarım; beni kendin gibi say, kavmımı kendi kavmın gibi say, atlarımı kendi atların gibi say. Ve dedi: Hangi yoldan çıkalım? ve dedi: Edom çölü yolundan. Ve İsrail kıralı ile Yahuda kıralı ve Edom kıralı gittiler; ve dolambaç yoldan yedi gün yürüdüler; ve ordu için, ve artlarınca gelen hayvanlar için su yoktu. Ve İsrail kıralı dedi: Eyvah! çünkü RAB bu üç kıralı Moabın eline versin diye onları bir araya çağırmış. Ve Yehoşafat dedi: Burada RABBİN bir peygamberi yok mu ki, onun vasıtası ile RABDEN soralım? Ve İsrail kıralının kullarından biri cevap verip dedi: Şafatın oğlu Elişa burada, İlyanın ellerine o su dökerdi. Ve Yehoşafat dedi: RABBİN kelâmı ondadır. Ve İsrail kıralı ile Yehoşafat ve Edom kıralı onun yanına indiler. Ve Elişa İsrail kıralına dedi: Benden sana ne? babanın peygamberlerine, ve ananın peygamberlerine git. Ve İsrail kıralı ona dedi: Hayır, çünkü RAB Moabın eline versin diye bu üç kıralı bir araya çağırmış. Ve Elişa dedi: Önünde durmakta olduğum hay olan ordular RABBİNİN hakkı için, eğer ben Yahuda kıralı Yehoşafatın hatırını gözetmese idim, sana bakmaz ve seni görmezdim. Ve şimdi bana saz çalan bir adam getirin. Ve vaki oldu ki, saz çalan adam çalarken RABBİN eli onun üzerine geldi. Ve dedi: RAB şöyle diyor: Bu vadiyi çukur çukur edin. Çünkü RAB şöyle diyor: Yel görmiyeceksiniz, ve yağmur görmiyeceksiniz; fakat bu vadi su ile dolacak, ve siz ve sürüleriniz ve hayvanlarınız içeceksiniz. Ve RABBİN gözünde bu kolay bir şeydir; Moabı da elinize verecektir. Ve her duvarlı şehri, ve her seçme şehri vuracaksınız, ve her iyi ağacı keseceksiniz, ve bütün su kaynaklarını kapıyacaksınız, ve her iyi tarlayı taşlarla bozacaksınız. Ve vaki oldu ki, sabahlayın, yakılan takdime arzolunacağı zaman, işte, Edom yolundan sular geldi, ve yer sularla doldu. Ve kıralların kendilerine karşı cenk etmek için çıkmış olduklarını bütün Moab işitti, ve silâh kuşanabilen adamların hepsi, ve daha yukarı yaştakiler bir araya toplandılar, ve sınırda durdular, Ve sabahlayın erken kalktılar, ve güneş suların üzerinde parlıyordu, ve Moabîler karşıdan suları kan gibi kırmızı gördüler; ve dediler: Bu kandır, mutlaka kırallar helâk olmuşlardır, ve birbirlerini vurmuşlardır; ve şimdi, ey Moab, çapula! Ve İsrail ordugâhına geldiler, ve İsrailîler kalkıp Moabîleri vurdular, ve onların önünden kaçtılar; ve Moabîleri vurarak memlekette ilerlediler. Ve şehirleri yıktılar; ve her iyi tarlaya herkes taşını atarak onu doldurdular; ve bütün su kaynaklarını kapadılar, ve bütün iyi ağaçları kestiler, o kadar ki, ancak Kir-haresette onun taşlarını bıraktılar; fakat sapancılar onu da kuşatıp vurdular, Ve Moab kıralı cengin kendisi için şiddetli olduğunu görünce, Edom kıralı üzerine yarıp geçmek için yanına kılıç taşıyan yedi yüz kişi aldı; fakat yapamadılar, Ve kendi yerine kırallığa geçecek olan ilk oğlunu aldı, ve onu duvarın üzerinde yakılan takdime olarak arzetti. Ve İsraile karşı büyük öfke oldu; ve onun yanından göç ettiler, ve kendi memleketlerine döndüler.
2.KRALLAR 3:1-27 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Yahuda Kralı Yehoşafat'ın krallığının on sekizinci yılında Ahav oğlu Yoram Samiriye'de İsrail Kralı oldu ve on iki yıl krallık yaptı. Yoram RAB'bin gözünde kötü olanı yaptıysa da annesiyle babası kadar kötü değildi. Çünkü babasının yaptırdığı Baal'ı* simgeleyen dikili taşı kaldırıp attı. Bununla birlikte Nevat oğlu Yarovam'ın İsrail'i sürüklediği günahlara o da katıldı ve bu günahlardan ayrılmadı. Moav Kralı Meşa koyun yetiştirirdi. İsrail Kralı'na her yıl yüz bin kuzu, yüz bin de koç yünü sağlamak zorundaydı. Ama Ahav'ın ölümünden sonra, Moav Kralı İsrail Kralı'na karşı ayaklandı. O zaman Kral Yoram Samiriye'den ayrıldı ve bütün İsrailliler'i bir araya topladı. Yahuda Kralı Yehoşafat'a da şu haberi gönderdi: “Moav Kralı bana başkaldırdı, benimle birlikte Moavlılar'a karşı savaşır mısın?” Yehoşafat, “Evet, savaşırım. Beni kendin, halkımı halkın, atlarımı atların say” dedi. Sonra, “Hangi yönden saldıralım?” diye sordu. Yoram, “Edom kırlarından” diye karşılık verdi. İsrail, Yahuda ve Edom kralları birlikte yola çıktılar. Dolambaçlı yollarda yedi gün ilerledikten sonra suları tükendi. Askerler ve hayvanlar susuz kaldı. İsrail Kralı, “Eyvah!” diye bağırdı, “RAB, Moavlılar'ın eline teslim etmek için mi üçümüzü bir araya topladı?” Yehoşafat, “Burada RAB'bin peygamberi yok mu? Onun aracılığıyla RAB'be danışalım” dedi. İsrail Kralı'nın adamlarından biri, “Şafat oğlu Elişa burada. İlyas'ın ellerine o su dökerdi” diye yanıtladı. Kral Yehoşafat, “O, RAB'bin ne düşündüğünü bilir” dedi. Bunun üzerine Yehoşafat, İsrail ve Edom kralları birlikte Elişa'nın yanına gittiler. Elişa İsrail Kralı'na, “Ne diye bana geldin?” dedi, “Git, annenle babanın peygamberlerine danış.” İsrail Kralı, “Olmaz! Demek RAB üçümüzü Moavlılar'ın eline teslim etmek için bir araya toplamış” diye karşılık verdi. Elişa şöyle dedi: “Hizmetinde olduğum, Her Şeye Egemen, yaşayan RAB'bin adıyla derim ki, Yahuda Kralı Yehoşafat'a saygım olmasaydı, sana ne bakardım, ne de ilgilenirdim. Şimdi bana lir çalan bir adam getirin.” Getirilen adam lir çalarken, RAB'bin gücü Elişa'nın üzerine indi. Elişa şöyle dedi: “RAB diyor ki, ‘Bu vadinin başından sonuna kadar hendekler kazın. Ne rüzgar göreceksiniz, ne yağmur. Öyleyken vadi suyla dolup taşacak. Sizler, sürüleriniz ve öteki hayvanlarınız doyasıya içeceksiniz. RAB için bunu yapmak kolaydır. O, Moavlılar'ı da sizin elinize teslim edecek. Onların önemli surlu kentlerinin tümünü ele geçireceksiniz. Meyve ağaçlarının hepsini kesecek, su kaynaklarını kurutacak, verimli tarlalarına taş dolduracaksınız.’ ” Ertesi sabah, sununun sunulduğu saatte, Edom yönünden akan sular her yeri doldurdu. Moavlılar kralların kendilerine saldırmak üzere yola çıktıklarını duydular. Genç, yaşlı eli silah tutan herkes bir araya toplanıp sınırda beklemeye başladı. Ertesi sabah erkenden kalktılar. Güneş ışınlarının kızıllaştırdığı suyu kan sanarak, “Kan bu!” diye haykırdılar, “Krallar kendi aralarında savaşıp birbirlerini öldürmüş olsalar gerek. Haydi, Moavlılar, yağmaya!” Ama Moavlılar İsrail ordugahına vardıklarında, İsrailliler saldırıp onları püskürttü. Moavlılar kaçmaya başladı. İsrailliler peşlerine düşüp onları öldürdüler. Kentlerini yıktılar. Her İsrailli verimli tarlalara taş attı. Bütün tarlalar taşla doldu. Su kaynaklarını kuruttular, meyve ağaçlarını kestiler. Yalnız Kîr-Hereset'in taşları yerinde kaldı. Sapancılar kenti kuşatıp saldırıya geçti. Moav Kralı, savaşı kaybettiğini anlayınca, yanına yedi yüz kılıçlı adam aldı; Edom kuvvetlerini yarıp kaçmak istediyse de başaramadı. Bunun üzerine tahtına geçecek en büyük oğlunu surların üzerine götürüp yakmalık sunu olarak sundu. İsrailliler bu olaydan doğan büyük öfke karşısında oradan ayrılıp ülkelerine döndüler.