2.KRALLAR 22:3-20

2.KRALLAR 22:3-20 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

Kral Yoşiya, krallığının on sekizinci yılında Meşullam oğlu Asalya oğlu Yazman Şafan'ı RAB'bin Tapınağı'na gönderirken ona şöyle dedi: “Başkâhin Hilkiya'nın yanına çık. Kapı nöbetçilerinin halktan toplayıp RAB'bin Tapınağı'na getirdikleri paraları saysın. RAB'bin Tapınağı'ndaki işlerin başında bulunan denetçilere versin. Onlar da paraları RAB'bin Tapınağı'ndaki çatlakları onaranlara, marangozlara, yapıcılara, duvarcılara ödesinler. Tapınağın onarımı için gerekli keresteyi, yontma taşı da bu parayla alsınlar. Onlara verilen paranın hesabı sorulmasın, çünkü dürüstçe çalışıyorlar.” Başkâhin Hilkiya Yazman Şafan'a, “RAB'bin Tapınağı'nda Yasa Kitabı'nı buldum” diyerek kitabı ona verdi. Şafan kitabı okudu. Sonra krala giderek, “Görevlilerin tapınaktaki paraları alıp RAB'bin Tapınağı'ndaki işlerin başında bulunan adamlara verdiler” diye durumu bildirdi. Ardından, “Kâhin Hilkiya bana bir kitap verdi” diyerek kitabı krala okudu. Kral Kutsal Yasa'daki sözleri duyunca giysilerini yırttı. Kâhin Hilkiya'ya, Şafan oğlu Ahikam'a, Mikaya oğlu Akbor'a, Yazman Şafan'a ve kendi özel görevlisi Asaya'ya şöyle buyurdu: “Gidin, bulunan bu kitabın sözleri hakkında benim için de, bütün Yahuda halkı için de RAB'be danışın. RAB'bin bize karşı alevlenen öfkesi büyüktür. Çünkü atalarımız bu kitabın sözlerine kulak asmadılar, bizler için yazılan bu sözlere uymadılar.” Kâhin Hilkiya, Ahikam, Akbor, Şafan ve Asaya varıp tapınaktaki giysilerin nöbetçisi Harhas oğlu Tikva oğlu Şallum'un karısı Peygamber Hulda'ya danıştılar. Hulda Yeruşalim'de, İkinci Mahalle'de oturuyordu. Hulda onlara şöyle dedi: “İsrail'in Tanrısı RAB, ‘Sizi bana gönderen adama şunları söyleyin’ diyor: ‘Yahuda Kralı'nın okuduğu kitapta yazılı olduğu gibi, buraya da, burada yaşayan halkın başına da felaket getireceğim. Beni terk ettikleri, elleriyle yaptıkları başka ilahlara buhur yakıp beni kızdırdıkları için buraya karşı öfkem alevlenecek ve sönmeyecek.’ “RAB'be danışmak için sizi gönderen Yahuda Kralı'na şöyle deyin: ‘İsrail'in Tanrısı RAB duyduğun sözlere ilişkin diyor ki: Madem yıkılıp lanetle anılacak olan burası ve burada yaşayanlarla ilgili sözlerimi duyunca yüreğin yumuşadı, önümde kendini alçalttın, giysilerini yırtıp huzurumda ağladın, ben de yalvarışını işittim. Seni atalarına kavuşturacağım, esenlik içinde mezarına gömüleceksin. Buraya getireceğim büyük felaketi görmeyeceksin.’ ” Hilkiya ile yanındakiler bu sözleri krala ilettiler.

2.KRALLAR 22:3-20 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

Ve vaki oldu ki, kıral Yoşiyanın on sekizinci yılında, Meşullamın oğlu Atsalyanın oğlu kâtip Şafanı kıral RAB evine gönderip dedi: Büyük kâhin Hilkiyanın yanına çık, eşik bekçilerinin kavmdan topladıkları RAB evine getirilen gümüşü saysın; ve onu RAB evinin işine konulan işçilerin eline versinler; onlar da gümüşü evin çatlak yerlerini onarmak için RAB evinde olan işçilere, dülgerlere, ve mimarlara, ve yapıcılara, ve evi onarmak üzre kereste ve yonulmuş taşlar almak için versinler. Ancak ellerine verilen paranın hesabı onlarla görülmedi; çünkü sadakatla çalışıyorlardı. Ve büyük kâhin Hilkiya kâtip Şafana dedi: RABBİN evinde şeriat kitabını buldum. Ve Hilkiya kitabı Şafana verdi, ve onu okudu. Ve kâtip Şafan kırala geldi, ve kırala haber getirip dedi: Kulların evde bulunan gümüşü boşalttılar, ve onu RAB evinin işine konulan işçilerin eline verdiler. Ve kâtip Şafan kırala bildirip dedi: Kâhin Hilkiya bana bir kitap verdi. Ve Şafan kıralın önünde onu okudu. Ve vaki oldu ki, kıral şeriat kitabının sözlerini işitince esvabını yırttı. Ve kıral kâhin Hilkiyaya, ve Şafanın oğlu Ahikama, ve Mikayanın oğlu Akbora, ve kâtip Şafana, ve kıralın kulu Asayaya emredip dedi: Gidin, bulunmuş olan bu kitabın sözleri hakkında benim için, ve kavm için, ve bütün Yahuda için RABDEN sorun; çünkü bize karşı alevlenmiş olan RABBİN gazabı büyüktür, çünkü bizim için yazılmış olan her şeye göre yapmak üzre atalarımız bu kitabın sözlerini dinlemediler. Ve kâhin Hilkiya, ve Ahikam, ve Akbor, ve Şafan, ve Asaya, esvap bekçisi Harhasın oğlu, Tikvanın oğlu, Şallumun karısı peygamber Hulda kadına gittiler; ve kadın Yeruşalimde ikinci mahallede oturuyordu; ve onunla konuştular. Ve onlara dedi: İsrailin Allahı RAB şöyle diyor: Sizi bana gönderen adama diyin: RAB şöyle diyor: İşte, ben bu yere, ve burada oturanların üzerine belâyı, Yahuda kıralının okuduğu kitaptaki bütün sözleri getireceğim. Mademki beni bıraktılar, ve ellerinin her işile beni öfkelendirmek için başka ilâhlara buhur yaktılar, bu yere karşı gazabım tutuşacak, ve sönmiyecek. Fakat RABDEN sormak için sizi gönderen Yahuda kıralına şöyle diyeceksiniz: İsrailin Allahı RAB şöyle diyor: İşittiğin sözlere gelince, mademki yüreğin yumuşamıştır, ve harap ve lânetli olacak diye bu yerle burada oturanlar hakkında söylediğim sözü işitince, RABBİN önünde kendini alçalttın, ve esvabını yırttın, ve önümde ağladın; ben de seni işittim, RAB diyor. Bundan dolayı, işte, ben seni atalarına katacağım, ve kendi kabrine selâmetle konulacaksın, bu yer üzerine getirmekte olduğum bütün belâyı gözlerin görmiyecektir. Ve kırala haber getirdiler.

2.KRALLAR 22:3-20 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

Kral Yoşiya, krallığının on sekizinci yılında Meşullam oğlu Asalya oğlu Yazman Şafan'ı RAB'bin Tapınağı'na gönderirken ona şöyle dedi: “Başkâhin Hilkiya'nın yanına çık. Kapı nöbetçilerinin halktan toplayıp RAB'bin Tapınağı'na getirdikleri paraları saysın. RAB'bin Tapınağı'ndaki işlerin başında bulunan denetçilere versin. Onlar da paraları RAB'bin Tapınağı'ndaki çatlakları onaranlara, marangozlara, yapıcılara, duvarcılara ödesinler. Tapınağın onarımı için gerekli keresteyi, yontma taşı da bu parayla alsınlar. Onlara verilen paranın hesabı sorulmasın, çünkü dürüstçe çalışıyorlar.” Başkâhin Hilkiya Yazman Şafan'a, “RAB'bin Tapınağı'nda Yasa Kitabı'nı buldum” diyerek kitabı ona verdi. Şafan kitabı okudu. Sonra krala giderek, “Görevlilerin tapınaktaki paraları alıp RAB'bin Tapınağı'ndaki işlerin başında bulunan adamlara verdiler” diye durumu bildirdi. Ardından, “Kâhin Hilkiya bana bir kitap verdi” diyerek kitabı krala okudu. Kral Kutsal Yasa'daki sözleri duyunca giysilerini yırttı. Kâhin Hilkiya'ya, Şafan oğlu Ahikam'a, Mikaya oğlu Akbor'a, Yazman Şafan'a ve kendi özel görevlisi Asaya'ya şöyle buyurdu: “Gidin, bulunan bu kitabın sözleri hakkında benim için de, bütün Yahuda halkı için de RAB'be danışın. RAB'bin bize karşı alevlenen öfkesi büyüktür. Çünkü atalarımız bu kitabın sözlerine kulak asmadılar, bizler için yazılan bu sözlere uymadılar.” Kâhin Hilkiya, Ahikam, Akbor, Şafan ve Asaya varıp tapınaktaki giysilerin nöbetçisi Harhas oğlu Tikva oğlu Şallum'un karısı Peygamber Hulda'ya danıştılar. Hulda Yeruşalim'de, İkinci Mahalle'de oturuyordu. Hulda onlara şöyle dedi: “İsrail'in Tanrısı RAB, ‘Sizi bana gönderen adama şunları söyleyin’ diyor: ‘Yahuda Kralı'nın okuduğu kitapta yazılı olduğu gibi, buraya da, burada yaşayan halkın başına da felaket getireceğim. Beni terk ettikleri, elleriyle yaptıkları başka ilahlara buhur yakıp beni kızdırdıkları için buraya karşı öfkem alevlenecek ve sönmeyecek.’ “RAB'be danışmak için sizi gönderen Yahuda Kralı'na şöyle deyin: ‘İsrail'in Tanrısı RAB duyduğun sözlere ilişkin diyor ki: Madem yıkılıp lanetle anılacak olan burası ve burada yaşayanlarla ilgili sözlerimi duyunca yüreğin yumuşadı, önümde kendini alçalttın, giysilerini yırtıp huzurumda ağladın, ben de yalvarışını işittim. Seni atalarına kavuşturacağım, esenlik içinde mezarına gömüleceksin. Buraya getireceğim büyük felaketi görmeyeceksin.’ ” Hilkiya ile yanındakiler bu sözleri krala ilettiler.

YouVersion, deneyiminizi kişiselleştirmek için tanımlama bilgileri kullanır. Web sitemizi kullanarak, Gizlilik Politikamızda açıklandığı şekilde çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz