2.KORİNTLİLER 4:6-18

2.KORİNTLİLER 4:6-18 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

Çünkü, “Işık karanlıktan parlayacak” diyen Tanrı, İsa Mesih'in yüzünde parlayan kendi yüceliğini tanımamızdan doğan ışığı bize vermek için yüreklerimizi aydınlattı. Üstün gücün bizden değil, Tanrı'dan kaynaklandığı bilinsin diye bu hazineye toprak kaplar içinde sahibiz. Her yönden sıkıştırılmışız, ama ezilmiş değiliz. Şaşırmışız, ama çaresiz değiliz. Kovalanıyoruz, ama terk edilmiş değiliz. Yere yıkılmışız, ama yok olmuş değiliz. İsa'nın yaşamı bedenimizde açıkça görülsün diye İsa'nın ölümünü her an bedenimizde taşıyoruz. Çünkü İsa'nın yaşamı ölümlü bedenimizde açıkça görülsün diye, biz yaşayanlar İsa uğruna sürekli olarak ölüme teslim ediliyoruz. Böylece ölüm bizde, yaşamsa sizde etkin olmaktadır. “İman ettim, bu nedenle konuştum” diye yazılmıştır. Aynı iman ruhuna sahip olarak biz de iman ediyor ve bu nedenle konuşuyoruz. Çünkü Rab İsa'yı dirilten Tanrı'nın, bizi de İsa'yla diriltip sizinle birlikte kendi önüne çıkaracağını biliyoruz. Bütün bunlar sizin yararınızadır. Böylelikle Tanrı'nın lütfu çoğalıp daha çok insana ulaştıkça, Tanrı'nın yüceliği için şükran da artsın. Bu nedenle cesaretimizi yitirmeyiz. Her ne kadar dış varlığımız harap oluyorsa da, iç varlığımız günden güne yenileniyor. Çünkü geçici, hafif sıkıntılarımız bize, ağırlıkta hiçbir şeyle karşılaştırılamayacak kadar büyük, sonsuz bir yücelik kazandırmaktadır. Gözlerimizi görünen şeylere değil, görünmeyenlere çeviriyoruz. Çünkü görünenler geçicidir, görünmeyenlerse sonsuza dek kalıcıdır.

2.KORİNTLİLER 4:6-18 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

Çünkü: “Karanlıktan nur parlıyacak,” diyen Allah, İsa Mesihin yüzünde Allahın izzeti bilgisinin nurunu vermek için bizim yüreklerimizde parladı. Fakat bu hazineye toprak kaplar içinde malikiz, ta ki kuvvetin aşırı büyüklüğü bizden olmayıp Allaha ait olsun; her şeyde sıkıştırılmışız, fakat darlıkta değiliz; şaşırmışız, fakat meyus değiliz; kovalanıyoruz, fakat terkolunmuş değiliz; yere vurulmuşuz, fakat helâk olmuş değiliz; İsanın hayatı da bedenimizde izhar olunsun diye, İsanın ölümünü daima bedenimizde taşıyoruz. Çünkü bizim fani bedenimizde İsanın hayatı da izhar olunsun diye, biz yaşıyanlar İsa için her zaman ölüme teslim olunuyoruz. Şöyle ki ölüm bizde, fakat hayat sizde âmil oluyor. Fakat: “İman ettim, onun için söyledim,” diye yazılmış olduğuna göre, imanın ayni ruhuna malik olarak, Rab İsayı kıyam ettiren, bizi de İsa ile kıyam ettireceğini, ve sizinle beraber arzedeceğini bilerek, biz de inanıyoruz, ve onun için söyliyoruz. Çünkü hepsi sizin içindir; ta ki inayet bir çoklarının vasıtası ile çoğalarak Allahın izzeti için şükranı artırsın. Bundan dolayı yorulmuyoruz; fakat her ne kadar haricî adamımız zeval buluyorsa da, derunî adamımız günden güne yenileniyor. Çünkü görülen şeylere değil, görülmiyenlere bakarak bir an için olan sıkıntımızın hafifliği bizim için izzetin ebedî ağırlığını çok ve daha çok hasıl eder; çünkü görülenler geçicidir, fakat görülmiyenler ebedîdir.

2.KORİNTLİLER 4:6-18 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

Çünkü, “Karanlıkta ışık parlasın!” diyen Tanrı yüreklerimizde parladı. Mesih'in kişiliğinde Tanrı bilgisinin yüceliğini içeren ışıkla bizi aydınlatmak istedi. Bu hazineyi toprak kaplarda taşıyoruz. Öyle ki, yetkin gücün bize değil, Tanrı'ya özgü olduğu bilinsin! Her yönden acı çekiyor, ama ezilmiyoruz. Şaşkınlıktan sarsılıyor, ama umudumuzu yitirmiyoruz. Saldırılar altındayız, ama yalnız bırakılmıyoruz. Yere seriliyor, ama mahvolmuyoruz. İsa'nın ölümünü her an bedenimizde taşıyoruz. Öyle ki, İsa'nın yaşamı da bedenimizde açıklansın. Çünkü biz yaşayanlar İsa'nın yaşamı ölümlü bedenimizde açıklansın diye her zaman İsa için ölüme sunuluyoruz. Böylece ölüm bizde, yaşam sizlerde etkin olsun. Yazılı olduğu gibi, aynı iman ruhuyla donatıldık: “İman ettim, bu nedenle konuştum.” Biz de iman ediyoruz ve bu nedenle konuşuyoruz. Rab İsa'yı dirilten Tanrı'nın bizleri de İsa'yla birlikte diriltip sizlerle bir arada O'nun önünde durduracağını biliyoruz. Çünkü her şey sizin yararınızadır. Böylece kayra daha çok sayıda insana ulaştıkça, Tanrı yüceliği yararına sunulan şükran da çoğalsın. İşte bu nedenle cesaretimizi yitirmiyoruz. Her ne kadar dıştan görünen varlığımız bozulmaktaysa da, içteki varlığımız günden güne tazelenmektedir. Çünkü bu gelip geçici hafif acılar, bize ağırlığı her şeyden üstün olan sonsuz yüceliği kazandırmaktadır. Gözlerimizi görülen şeylere değil, görülmeyenlere dikiyoruz. Çünkü görülen şeyler geçicidir, görülmeyenlerse sonsuzdur.

2.KORİNTLİLER 4:6-18

2.KORİNTLİLER 4:6-18 TCL02