1.SAMUEL 2:13-26
1.SAMUEL 2:12-26 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Eli'nin oğulları değersiz kişilerdi. RAB'bi ve kâhinlerin halkla ilgili kurallarını önemsemiyorlardı. Biri sunduğu kurbanın etini haşlarken, kâhinin hizmetkârı elinde üç dişli büyük bir çatalla gelir, çatalı kap, tencere, tava ya da kazana daldırırdı. Çatalla çıkarılan her şey kâhin için ayırılırdı. Şilo'ya gelen İsrailliler'in hepsine böyle davranırlardı. Üstelik kurbanın yağları yakılmadan önce, kâhinin hizmetkârı gelip kurban sunan adama, “Kâhine kızartmalık et ver. Senden haşlanmış et değil, çiğ et alacak” derdi. Kurban sunan, “Önce hayvanın yağları yakılmalı, sonra dilediğin kadar al” diyecek olsa, hizmetkâr, “Hayır, şimdi vereceksin, yoksa zorla alırım” diye karşılık verirdi. Gençlerin RAB'be karşı işledikleri günah çok büyüktü; çünkü RAB'be sunulan sunuları küçümsüyorlardı. Bu arada genç Samuel, keten efod giymiş, RAB'bin önünde hizmet ediyordu. Yıllık kurbanı sunmak için annesi her yıl kocasıyla birlikte oraya gider, diktiği cüppeyi oğluna getirirdi. Kâhin Eli de, Elkana ile karısına iyi dilekte bulunarak, “Dilediği ve RAB'be adadığı çocuğun yerine RAB sana bu kadından başka çocuklar versin” derdi. Bundan sonra evlerine dönerlerdi. RAB'bin lütfuna eren Hanna gebe kalıp üç erkek, iki kız daha doğurdu. Küçük Samuel ise RAB'bin hizmetinde büyüdü. Eli artık çok yaşlanmıştı. Oğullarının İsrailliler'e bütün yaptıklarını, Buluşma Çadırı'nın girişinde görevli kadınlarla düşüp kalktıklarını duymuştu. Onlara, “Neden böyle şeyler yapıyorsunuz?” dedi, “Yaptığınız kötülükleri herkesten işitiyorum. Olmaz bu, oğullarım! RAB'bin halkı arasında yayıldığını duyduğum haber iyi değil. İnsan insana karşı günah işlerse, Tanrı onun için aracılık eder. Ama RAB'be karşı günah işleyeni kim savunacak?” Ne var ki, onlar babalarının sözünü dinlemediler. Çünkü RAB onları öldürmek istiyordu. Bu arada giderek büyüyen genç Samuel RAB'bin de halkın da beğenisini kazanmaktaydı.
1.SAMUEL 2:13-26 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
Ve kâhinlerin kavmla olan âdeti şu idi: bir kimse kurban arzettiği zaman, et haşlanırken, kâhinin hizmetçisi elinde üç dişli bir çatalla gelirdi; ve leğene, yahut lengere, yahut kazana, yahut tencereye daldırırdı; çatalın çıkardığı her şeyi kâhin onunla alırdı. Oraya gelen bütün İsrailîlere Şiloda böyle yaparlardı. İç yağını yakmazdan evel de kâhinin hizmetçisi gelirdi, ve kurban takdim eden adama derdi: Kâhine kızartmalık et ver; çünkü senden haşlanmış et değil, ancak çiğ alacaktır. Ve eğer adam ona: Önce mutlaka iç yağını yakacaklar, ve o zaman kendin için canının istediği kadar al, derse, o zaman ona derdi: Hayır, şimdi bana vereceksin; ve eğer vermezsen zorla alırım. Ve RABBİN önünde gençlerin suçu gayet büyüktü; çünkü bu adamlar RABBİN takdimesini hor görüyorlardı. Fakat çocuk Samuel keten efod kuşanmış olarak RABBİN önünde hizmet ediyordu. Ve anası ona küçük bir cübbe yapardı, ve yıllık kurbanı arzetmek için kocası ile beraber çıktığı zaman her yıl ona getirirdi. Ve Eli Elkanayı ve karısını mubarek kılıp dedi: RABBE verdiği armağanın yerine RAB sana bu kadından zürriyet versin. Ve yerlerine gittiler. Ve RAB Hannayı ziyaret etti, ve gebe kalıp üç oğulla iki kız doğurdu. Ve çocuk Samuel RABBİN önünde büyüdü. Ve Eli çok yaşlandı; ve oğullarının bütün İsraile yaptıklarının hepsini, ve toplanma çadırının kapısında hizmet eden kadınlarla yattıklarını işitiyordu. Ve onlara dedi: Niçin böyle şeyler yapıyorsunuz? çünkü bütün bu kavmdan kötü şeylerinizi işitiyorum. Hayır, oğullarım, çünkü işittiğim haber iyi değildir; RABBİN kavmına suç ettiriyorsunuz. Eğer adam adama karşı suç ederse, Allah ona hükmeder; fakat bir adam RABBE karşı suç ederse, onun için kim yalvaracak? Fakat babalarının sözünü dinlemediler, çünkü RAB onları öldürmek fikrinde idi. Ve çocuk Samuel gittikçe büyüyor, RABBE ve insanlara da makbul oluyordu.
1.SAMUEL 2:12-26 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Eli'nin oğulları değersiz kişilerdi. RAB'bi ve kâhinlerin halkla ilgili kurallarını önemsemiyorlardı. Biri sunduğu kurbanın etini haşlarken, kâhinin hizmetkârı elinde üç dişli büyük bir çatalla gelir, çatalı kap, tencere, tava ya da kazana daldırırdı. Çatalla çıkarılan her şey kâhin için ayırılırdı. Şilo'ya gelen İsrailliler'in hepsine böyle davranırlardı. Üstelik kurbanın yağları yakılmadan önce, kâhinin hizmetkârı gelip kurban sunan adama, “Kâhine kızartmalık et ver. Senden haşlanmış et değil, çiğ et alacak” derdi. Kurban sunan, “Önce hayvanın yağları yakılmalı, sonra dilediğin kadar al” diyecek olsa, hizmetkâr, “Hayır, şimdi vereceksin, yoksa zorla alırım” diye karşılık verirdi. Gençlerin RAB'be karşı işledikleri günah çok büyüktü; çünkü RAB'be sunulan sunuları küçümsüyorlardı. Bu arada genç Samuel, keten efod giymiş, RAB'bin önünde hizmet ediyordu. Yıllık kurbanı sunmak için annesi her yıl kocasıyla birlikte oraya gider, diktiği cüppeyi oğluna getirirdi. Kâhin Eli de, Elkana ile karısına iyi dilekte bulunarak, “Dilediği ve RAB'be adadığı çocuğun yerine RAB sana bu kadından başka çocuklar versin” derdi. Bundan sonra evlerine dönerlerdi. RAB'bin lütfuna eren Hanna gebe kalıp üç erkek, iki kız daha doğurdu. Küçük Samuel ise RAB'bin hizmetinde büyüdü. Eli artık çok yaşlanmıştı. Oğullarının İsrailliler'e bütün yaptıklarını, Buluşma Çadırı'nın girişinde görevli kadınlarla düşüp kalktıklarını duymuştu. Onlara, “Neden böyle şeyler yapıyorsunuz?” dedi, “Yaptığınız kötülükleri herkesten işitiyorum. Olmaz bu, oğullarım! RAB'bin halkı arasında yayıldığını duyduğum haber iyi değil. İnsan insana karşı günah işlerse, Tanrı onun için aracılık eder. Ama RAB'be karşı günah işleyeni kim savunacak?” Ne var ki, onlar babalarının sözünü dinlemediler. Çünkü RAB onları öldürmek istiyordu. Bu arada giderek büyüyen genç Samuel RAB'bin de halkın da beğenisini kazanmaktaydı.