Fakat o günlerin sıkıntısından hemen sonra, güneş kararacak, ay ışığını vermiyecek, yıldızlar gökten düşecekler, ve göklerin kudretleri sarsılacak; o zaman İnsanoğlunun alâmeti gökte görünecek; o zaman yeryüzünün bütün sıptları dövünecekler, ve İnsanoğlunun gökün bulutları üzerinde kudretle ve büyük izzetle geldiğini görecekler. Ve meleklerini büyük sesli boru ile gönderecek, ve melekler, göklerin bir ucundan öteki ucuna kadar, onun seçtiklerini dört yelden toplıyacaklar.
İmdi, incir ağacından mesel öğrenin: Dalı yumuşayıp yapraklarını sürdüğü zaman, bilirsiniz ki yaz yakındır. Böylece siz de bütün bu şeyleri görünce, bilin ki o yakındır, kapılardadır. Doğrusu size derim: Bütün bu şeyler oluncıya kadar, bu nesil geçmiyecektir. Gök ve yer geçecek, fakat benim sözlerim geçmiyecektir. Fakat o gün ve saat hakkında ne göklerin melekleri, ne de Oğul, yalnız Babadan başka kimse bir şey bilmez. Nuhun günleri nasıl idi ise, İnsanoğlunun gelişi de öyle olacaktır. Çünkü Nuhun gemiye girdiği güne kadar, tufandan evelki günlerde, insanlar yerler, içerler, evlenirler, ve kocaya varırlardı; ve tufan gelip hepsini alıncıya kadar nasıl bilmedilerse, İnsanoğlunun gelişi de öyle olacaktır. O zaman iki kişi tarlada olacak; biri alınacak, biri bırakılacak. Değirmen çeken iki kadın olacak; biri alınacak, biri bırakılacak. İmdi, uyanık olun; çünkü Rabbinizin hangi gün geleceğini bilmezsiniz. Fakat şunu bilin ki, eğer ev sahibi hırsızın hangi nöbette geleceğini bilse idi, uyanık durup evini deldirmeğe bırakmazdı. Bunun için siz de hazır olun; zira sanmadığınız saatte İnsanoğlu gelir.
Öyle ise, onlara yiyeceği vaktinde vermek için, efendisinin kendi ev halkı üzerine koymuş olduğu sadık ve akıllı hizmetçi kimdir? O hizmetçiye ne mutlu ki, efendisi geldiği zaman onu böyle yapmakta bulacaktır. Doğrusu size derim: Efendi bütün malları üzerine onu koyacaktır. Fakat eğer o kötü hizmetçi yüreğinden: Efendim gecikiyor, der; kapı yoldaşlarını dövmeğe, ve sarhoşlarla beraber yiyip içmeğe başlarsa, o hizmetçinin efendisi beklemediği bir günde ve bilmediği bir saatte gelecek, ve onu iki parça edecek, ve onun payını ikiyüzlüler ile verecektir; orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacak.