V E Yeroboam buhur yakmak için mezbahın yanında durmakta iken, işte, bir Allah adamı RABBİN sözü ile Yahudadan Beyt-ele geldi. Ve RABBİN sözü ile mezbaha nida edip dedi: Mezbah, ey mezbah, RAB şöyle diyor: İşte, Davudun evine bir oğul doğacak, onun adı Yoşiya olacak; ve senin üzerinde buhur yakan yüksek yer kâhinlerini senin üzerinde kurban edecek, ve senin üzerinde insan kemikleri yakacaklar. Ve ayni günde bir alâmet verip dedi: RABBİN söylediği alâmet şudur: İşte, mezbah yarılacak, ve üzerinde olan kül dökülecek. Ve vaki oldu ki, Allah adamının Beyt-elde mezbaha nida ettiği sözünü kıral işitince, Yeroboam mezbahın üzerinden elini uzattı, ve: Onu tutun, dedi. Ve ona karşı uzattığı eli kurudu, ve onu kendisine döndüremedi. Ve Allah adamının RABBİN sözü ile vermiş olduğu alâmete göre mezbah da yarılıp kül mezbahtan döküldü. Ve kıral cevap verip Allah adamına dedi: Rica ederim, Allahın RABBE yalvar, ve benim için dua et ki, elim eski haline dönsün. Ve Allah adamı RABBE yalvardı, ve kıralın eli eski haline döndü, ve evelki gibi oldu. Ve kıral Allah adamına söyledi: Benimle beraber eve gel ve dinlen, ve sana hediye vereyim. Ve Allah adamı kırala dedi: Evinin yarısını bile versen seninle gitmem, ve bu yerde ekmek yemem ve su içmem; çünkü RABBİN sözü ile bana: Ekmek yemiyeceksin, ve su içmiyeceksin, ve gittiğin yoldan dönmiyeceksin, diye böyle emrolundu. Ve başka yoldan gitti, ve Beyt-ele gelmiş olduğu yoldan dönmedi.