Kutsal Kitap (Tevrat, Zebur, İncil), Eski ve Yeni Antlaşma olarak üzere iki kısımdan oluşur. Eski Antlaşma, Yahudiler’in kutsal kitabıdır, İbranice ve Aramice olarak yazılmıştır. Yeni Antlaşma (İncil) Grekçe yazılmış ve 27 kitaptan oluşmaktadır. Eski ve Yeni Antlaşma Hristiyanlar’ın kabul ettiği kutsal yazılardır. Bu tercüme 2001 yılında yayımlanmış ve 2008 yılında küçük düzeltmeler yapılmıştır.  Basılı bir kopyasını temin etmek için Kitabı Mukaddes Şirketi ile irtibata geçebilirsiniz. www.kitabimukaddes.com

Sesli Kutsal Kitap © The Bible Society in Turkey (Kitabı Mukaddes Şirketi) , 2016

Kutsal Kitap Yeni Ceviri

<div class="version vid170 iso6393tur" data-vid="170" data-iso6393="tur">
 <div class="book bkLUK">
 <div class="chapter ch20" data-usfm="LUK.20">
 <div class="label">20</div><div class="s1">&#304;sa'n&#305;n Yetkisi</div><div class="r">(Mat.21:23-27; Mar.11:27-33)</div><div class="p"> 1O g&#252;nlerden birinde, &#304;sa tap&#305;nakta halka &#246;&#287;retip M&#252;jde'yi duyururken, ba&#351;k&#226;hinler ve din bilginleri, ileri gelenlerle birlikte &#231;&#305;kageldiler. 2O'na, &#8220;S&#246;yle bize, bunlar&#305; hangi yetkiyle yap&#305;yorsun? Bu yetkiyi sana kim verdi?&#8221; diye sordular.</div><div class="p"> 3-4&#304;sa onlara &#351;u kar&#351;&#305;l&#305;&#287;&#305; verdi: &#8220;Ben de size bir soru soraca&#287;&#305;m. S&#246;yleyin bana, Yahya'n&#305;n vaftiz etme yetkisi Tanr&#305;'dan#20:3-4 &#8220;Yahya'n&#305;n vaftiz etme yetkisi Tanr&#305;'dan&#8221;: Grek&#231;e &#8220;Yahya'n&#305;n vaftizi g&#246;kten&#8221;. 5. ayette de &#8220;Tanr&#305;'dan&#8221; diye &#231;evrilen s&#246;zc&#252;k Grek&#231;e &#8220;G&#246;kten&#8221; diye ge&#231;er. m&#305;yd&#305;, insanlardan m&#305;?&#8221;</div><div class="p"> 5Bunu aralar&#305;nda &#351;&#246;yle tart&#305;&#351;t&#305;lar: &#8220; &#8216;Tanr&#305;'dan&#8217; dersek, &#8216;Ona ni&#231;in inanmad&#305;n&#305;z?&#8217; diyecek. 6Yok e&#287;er &#8216;&#304;nsanlardan&#8217; dersek, b&#252;t&#252;n halk bizi ta&#351;a tutacak. &#199;&#252;nk&#252; Yahya'n&#305;n peygamber oldu&#287;una inanm&#305;&#351;lard&#305;r.&#8221;</div><div class="p"> 7Sonunda, &#8220;Nereden oldu&#287;unu bilmiyoruz&#8221; yan&#305;t&#305;n&#305; verdiler.</div><div class="p"> 8&#304;sa da onlara, &#8220;Ben de size bunlar&#305; hangi yetkiyle yapt&#305;&#287;&#305;m&#305; s&#246;ylemeyece&#287;im&#8221; dedi.</div><div class="s1">Ba&#287; Kirac&#305;lar&#305; Benzetmesi</div><div class="r">(Mat.21:33-46; Mar.12:1-12)</div><div class="p"> 9 # 
 Y&#351;a.5:1-7
 &#304;sa s&#246;z&#252;ne devam ederek halka &#351;u benzetmeyi anlatt&#305;: &#8220;Adam&#305;n biri ba&#287; dikti, bunu ba&#287;c&#305;lara kiralay&#305;p uzun s&#252;re yolculu&#287;a &#231;&#305;kt&#305;. 10Mevsimi gelince, ba&#287;&#305;n &#252;r&#252;n&#252;nden pay&#305;na d&#252;&#351;eni vermeleri i&#231;in ba&#287;c&#305;lara bir k&#246;le yollad&#305;. Ama ba&#287;c&#305;lar k&#246;leyi d&#246;v&#252;p eli bo&#351; g&#246;nderdiler. 11Ba&#287; sahibi ba&#351;ka bir k&#246;le daha yollad&#305;. Ba&#287;c&#305;lar onu da d&#246;vd&#252;ler, a&#351;a&#287;&#305;lay&#305;p eli bo&#351; g&#246;nderdiler. 12Adam bir &#252;&#231;&#252;nc&#252;s&#252;n&#252; yollad&#305;, ba&#287;c&#305;lar onu da yaralay&#305;p kovdular.</div><div class="p"> 13&#8220;Ba&#287;&#305;n sahibi, &#8216;Ne yapaca&#287;&#305;m?&#8217; dedi. &#8216;Sevgili o&#287;lumu g&#246;ndereyim. Belki onu sayarlar.&#8217;</div><div class="p"> 14&#8220;Ama ba&#287;c&#305;lar onu g&#246;r&#252;nce aralar&#305;nda &#351;&#246;yle konu&#351;tular: &#8216;Miras&#231;&#305; budur; onu &#246;ld&#252;relim de miras bize kals&#305;n.&#8217; 15B&#246;ylece, onu ba&#287;dan d&#305;&#351;ar&#305; at&#305;p &#246;ld&#252;rd&#252;ler.</div><div class="p">&#8220;Bu durumda ba&#287;&#305;n sahibi onlara ne yapacak? 16Gelip o ba&#287;c&#305;lar&#305; yok edecek, ba&#287;&#305; da ba&#351;kalar&#305;na verecek.&#8221;</div><div class="p">Halk bunu duyunca, &#8220;Tanr&#305; korusun!&#8221; dedi.</div><div class="p"> 17 # 
 Mez.118:22
 &#304;sa g&#246;zlerinin i&#231;ine bakarak &#351;&#246;yle dedi: &#8220;&#214;yleyse Kutsal Yaz&#305;lar'daki &#351;u s&#246;z&#252;n anlam&#305; nedir?</div><div class="b"></div><div class="q1">&#8216;Yap&#305;c&#305;lar&#305;n reddetti&#287;i ta&#351;,</div><div class="q1">&#304;&#351;te k&#246;&#351;enin ba&#351; ta&#351;&#305; oldu.&#8217;</div><div class="b"></div><div class="m"> 18O ta&#351;&#305;n &#252;zerine d&#252;&#351;en herkes parampar&#231;a olacak, ta&#351; da kimin &#252;zerine d&#252;&#351;erse onu ezip toz edecek.&#8221;</div><div class="p"> 19&#304;sa'n&#305;n bu benzetmeyi kendilerine kar&#351;&#305; anlatt&#305;&#287;&#305;n&#305; farkeden din bilginleriyle ba&#351;k&#226;hinler O'nu o anda yakalamak istediler, ama halk&#305;n tepkisinden korktular.</div><div class="s1">Sezar'&#305;n Hakk&#305; Sezar'a</div><div class="r">(Mat.22:15-22; Mar.12:13-17)</div><div class="p"> 20&#304;sa'y&#305; dikkatle g&#246;zl&#252;yorlard&#305;. O'na, kendilerine d&#252;r&#252;st s&#252;s&#252; veren muhbirler g&#246;nderdiler. O'nu, s&#246;yleyece&#287;i bir s&#246;zle tuza&#287;a d&#252;&#351;&#252;rmek ve b&#246;ylelikle valinin yetki ve yarg&#305;s&#305;na teslim etmek istiyorlard&#305;. 21-22Muhbirler O'na, &#8220;&#214;&#287;retmenimiz, senin do&#287;ru olan&#305; s&#246;yleyip &#246;&#287;retti&#287;ini, insanlar aras&#305;nda ayr&#305;m yapmaks&#305;z&#305;n Tanr&#305; yolunu d&#252;r&#252;st&#231;e &#246;&#287;retti&#287;ini biliyoruz. Sezar'a vergi vermemiz Kutsal Yasa'ya uygun mu, de&#287;il mi?&#8221; diye sordular.</div><div class="p"> 23-24Onlar&#305;n hilesini anlayan &#304;sa, &#8220;Bana bir dinar g&#246;sterin&#8221; dedi. &#8220;&#220;zerindeki resim ve yaz&#305; kimin?&#8221;</div><div class="p">&#8220;Sezar'&#305;n&#8221; dediler.</div><div class="p"> 25O da, &#8220;&#214;yleyse Sezar'&#305;n hakk&#305;n&#305; Sezar'a, Tanr&#305;'n&#305;n hakk&#305;n&#305; Tanr&#305;'ya verin&#8221; dedi.</div><div class="p"> 26&#304;sa'y&#305;, halk&#305;n &#246;n&#252;nde s&#246;yledi&#287;i s&#246;zlerle tuza&#287;a d&#252;&#351;&#252;remediler. Verdi&#287;i yan&#305;ta &#351;a&#351;arak susup kald&#305;lar.</div><div class="s1">Dirili&#351;le &#304;lgili Soru</div><div class="r">(Mat.22:23-33; Mar.12:18-27)</div><div class="p"> 27-28 # 
 El&#231;.23:8
 #Yas.25:5 &#214;l&#252;mden sonra dirili&#351;i yads&#305;yan Sadukiler'den baz&#305;lar&#305; &#304;sa'ya gelip &#351;unu sordular: &#8220;&#214;&#287;retmenimiz, Musa yaz&#305;lar&#305;nda bize &#351;&#246;yle buyurmu&#351;tur: &#8216;E&#287;er bir adam&#305;n evli karde&#351;i &#231;ocuksuz &#246;l&#252;rse, adam &#246;lenin kar&#305;s&#305;n&#305; al&#305;p soyunu s&#252;rd&#252;rs&#252;n.&#8217; 29Yedi karde&#351; vard&#305;. Birincisi kendine bir e&#351; ald&#305;, ama &#231;ocuksuz &#246;ld&#252;. 30-31&#304;kincisi de, &#252;&#231;&#252;nc&#252;s&#252; de kad&#305;n&#305; ald&#305;; b&#246;ylece karde&#351;lerin yedisi de &#231;ocuk b&#305;rakmadan &#246;ld&#252;. 32Son olarak kad&#305;n da &#246;ld&#252;. 33Buna g&#246;re, dirili&#351; g&#252;n&#252; kad&#305;n bunlardan hangisinin kar&#305;s&#305; olacak? &#199;&#252;nk&#252; yedisi de onunla evlendi.&#8221;</div><div class="p"> 34&#304;sa onlara &#351;&#246;yle dedi: &#8220;Bu &#231;a&#287;&#305;n insanlar&#305; evlenip evlendirilirler. 35Ama gelecek &#231;a&#287;a ve &#246;l&#252;lerin dirili&#351;ine eri&#351;meye lay&#305;k g&#246;r&#252;lenler ne evlenir, ne evlendirilir. 36Bir daha &#246;lmeleri de s&#246;z konusu de&#287;ildir. &#199;&#252;nk&#252; meleklere benzerler ve dirili&#351;in &#231;ocuklar&#305; olarak Tanr&#305;'n&#305;n &#231;ocuklar&#305;d&#305;rlar. 37#&#199;&#305;k.3:6 Musa bile alevlenen &#231;al&#305;yla ilgili b&#246;l&#252;mde Rab i&#231;in, &#8216;&#304;brahim'in Tanr&#305;s&#305;, &#304;shak'&#305;n Tanr&#305;s&#305; ve Yakup'un Tanr&#305;s&#305;&#8217; deyimini kullanarak &#246;l&#252;lerin dirilece&#287;ine i&#351;aret etmi&#351;ti. 38Tanr&#305; &#246;l&#252;lerin de&#287;il, dirilerin Tanr&#305;s&#305;'d&#305;r. &#199;&#252;nk&#252; O'na g&#246;re b&#252;t&#252;n insanlar diridir.&#8221;</div><div class="p"> 39-40Art&#305;k O'na ba&#351;ka soru sormaya cesaret edemeyen din bilginlerinden baz&#305;lar&#305;, &#8220;&#214;&#287;retmenimiz, g&#252;zel konu&#351;tun&#8221; dediler.</div><div class="s1">Mesih Kimin O&#287;lu?</div><div class="r">(Mat.22:41-46; Mar.12:35-37)</div><div class="p"> 41&#304;sa onlara &#351;&#246;yle dedi: &#8220;Nas&#305;l oluyor da, &#8216;Mesih Davut'un O&#287;lu'dur&#8217; diyorlar? 42-43#Mez.110:1 &#199;&#252;nk&#252; Davut'un kendisi Mezmurlar Kitab&#305;'nda &#351;&#246;yle diyor:</div><div class="b"></div><div class="q1">&#8216;Rab Rabbim'e dedi ki,</div><div class="q1">Ben d&#252;&#351;manlar&#305;n&#305;</div><div class="q1">Ayaklar&#305;n&#305;n alt&#305;na serinceye dek#20:42-43 &#8220;Ayaklar&#305;n&#305;n alt&#305;na serinceye dek&#8221;: Grek&#231;e &#8220;Ayaklar&#305;na tabure yap&#305;ncaya dek&#8221;.</div><div class="q1">Sa&#287;&#305;mda otur.&#8217;</div><div class="b"></div><div class="m"> 44Davut O'ndan &#8216;Rab&#8217; diye s&#246;z etti&#287;ine g&#246;re, O nas&#305;l Davut'un O&#287;lu olur?&#8221;</div><div class="p"> 45-46B&#252;t&#252;n halk dinlerken &#304;sa &#246;&#287;rencilerine &#351;&#246;yle dedi: &#8220;Uzun kaftanlar i&#231;inde dola&#351;maktan ho&#351;lanan, meydanlarda selamlanmaya, havralarda en se&#231;kin yerlere, &#351;&#246;lenlerde ba&#351;k&#246;&#351;elere kurulmaya bay&#305;lan din bilginlerinden sak&#305;n&#305;n. 47Dul kad&#305;nlar&#305;n mal&#305;n&#305; m&#252;lk&#252;n&#252; s&#246;m&#252;ren, g&#246;steri&#351; i&#231;in uzun uzun dua eden bu ki&#351;ilerin cezas&#305; daha a&#287;&#305;r olacakt&#305;r.&#8221;</div>
 </div>
 </div>
</div>

Kutsal Kitap © The Bible Society in Turkey (Kitabı Mukaddes Şirketi), The Translation Trust / Yeni Yaşam Yayınları 2001, 2008

O günlerden birinde, İsa tapınakta halka öğretip Müjde'yi duyururken, başkâhinler ve din bilginleri, ileri gelenlerle birlikte çıkageldiler. O'na, “Söyle bize, bunları hangi yetkiyle yapıyorsun? Bu yetkiyi sana kim verdi?” diye sordular.
İsa onlara şu karşılığı verdi: “Ben de size bir soru soracağım. Söyleyin bana, Yahya'nın vaftiz etme yetkisi Tanrı'dan mıydı, insanlardan mı?”
Bunu aralarında şöyle tartıştılar: “ ‘Tanrı'dan’ dersek, ‘Ona niçin inanmadınız?’ diyecek. Yok eğer ‘İnsanlardan’ dersek, bütün halk bizi taşa tutacak. Çünkü Yahya'nın peygamber olduğuna inanmışlardır.”
Sonunda, “Nereden olduğunu bilmiyoruz” yanıtını verdiler.
İsa da onlara, “Ben de size bunları hangi yetkiyle yaptığımı söylemeyeceğim” dedi.


İsa sözüne devam ederek halka şu benzetmeyi anlattı: “Adamın biri bağ dikti, bunu bağcılara kiralayıp uzun süre yolculuğa çıktı. Mevsimi gelince, bağın ürününden payına düşeni vermeleri için bağcılara bir köle yolladı. Ama bağcılar köleyi dövüp eli boş gönderdiler. Bağ sahibi başka bir köle daha yolladı. Bağcılar onu da dövdüler, aşağılayıp eli boş gönderdiler. Adam bir üçüncüsünü yolladı, bağcılar onu da yaralayıp kovdular.
“Bağın sahibi, ‘Ne yapacağım?’ dedi. ‘Sevgili oğlumu göndereyim. Belki onu sayarlar.’
“Ama bağcılar onu görünce aralarında şöyle konuştular: ‘Mirasçı budur; onu öldürelim de miras bize kalsın.’ Böylece, onu bağdan dışarı atıp öldürdüler.
“Bu durumda bağın sahibi onlara ne yapacak? Gelip o bağcıları yok edecek, bağı da başkalarına verecek.”
Halk bunu duyunca, “Tanrı korusun!” dedi.
İsa gözlerinin içine bakarak şöyle dedi: “Öyleyse Kutsal Yazılar'daki şu sözün anlamı nedir?

‘Yapıcıların reddettiği taş,
İşte köşenin baş taşı oldu.’

O taşın üzerine düşen herkes paramparça olacak, taş da kimin üzerine düşerse onu ezip toz edecek.”
İsa'nın bu benzetmeyi kendilerine karşı anlattığını farkeden din bilginleriyle başkâhinler O'nu o anda yakalamak istediler, ama halkın tepkisinden korktular.


İsa'yı dikkatle gözlüyorlardı. O'na, kendilerine dürüst süsü veren muhbirler gönderdiler. O'nu, söyleyeceği bir sözle tuzağa düşürmek ve böylelikle valinin yetki ve yargısına teslim etmek istiyorlardı. Muhbirler O'na, “Öğretmenimiz, senin doğru olanı söyleyip öğrettiğini, insanlar arasında ayrım yapmaksızın Tanrı yolunu dürüstçe öğrettiğini biliyoruz. Sezar'a vergi vermemiz Kutsal Yasa'ya uygun mu, değil mi?” diye sordular.
Onların hilesini anlayan İsa, “Bana bir dinar gösterin” dedi. “Üzerindeki resim ve yazı kimin?”
“Sezar'ın” dediler.
O da, “Öyleyse Sezar'ın hakkını Sezar'a, Tanrı'nın hakkını Tanrı'ya verin” dedi.
İsa'yı, halkın önünde söylediği sözlerle tuzağa düşüremediler. Verdiği yanıta şaşarak susup kaldılar.


Ölümden sonra dirilişi yadsıyan Sadukiler'den bazıları İsa'ya gelip şunu sordular: “Öğretmenimiz, Musa yazılarında bize şöyle buyurmuştur: ‘Eğer bir adamın evli kardeşi çocuksuz ölürse, adam ölenin karısını alıp soyunu sürdürsün.’ Yedi kardeş vardı. Birincisi kendine bir eş aldı, ama çocuksuz öldü. İkincisi de, üçüncüsü de kadını aldı; böylece kardeşlerin yedisi de çocuk bırakmadan öldü. Son olarak kadın da öldü. Buna göre, diriliş günü kadın bunlardan hangisinin karısı olacak? Çünkü yedisi de onunla evlendi.”
İsa onlara şöyle dedi: “Bu çağın insanları evlenip evlendirilirler. Ama gelecek çağa ve ölülerin dirilişine erişmeye layık görülenler ne evlenir, ne evlendirilir. Bir daha ölmeleri de söz konusu değildir. Çünkü meleklere benzerler ve dirilişin çocukları olarak Tanrı'nın çocuklarıdırlar. Musa bile alevlenen çalıyla ilgili bölümde Rab için, ‘İbrahim'in Tanrısı, İshak'ın Tanrısı ve Yakup'un Tanrısı’ deyimini kullanarak ölülerin dirileceğine işaret etmişti. Tanrı ölülerin değil, dirilerin Tanrısı'dır. Çünkü O'na göre bütün insanlar diridir.”
Artık O'na başka soru sormaya cesaret edemeyen din bilginlerinden bazıları, “Öğretmenimiz, güzel konuştun” dediler.


İsa onlara şöyle dedi: “Nasıl oluyor da, ‘Mesih Davut'un Oğlu'dur’ diyorlar? Çünkü Davut'un kendisi Mezmurlar Kitabı'nda şöyle diyor:

‘Rab Rabbim'e dedi ki,
Ben düşmanlarını
Ayaklarının altına serinceye dek
Sağımda otur.’

Davut O'ndan ‘Rab’ diye söz ettiğine göre, O nasıl Davut'un Oğlu olur?”
Bütün halk dinlerken İsa öğrencilerine şöyle dedi: “Uzun kaftanlar içinde dolaşmaktan hoşlanan, meydanlarda selamlanmaya, havralarda en seçkin yerlere, şölenlerde başköşelere kurulmaya bayılan din bilginlerinden sakının. Dul kadınların malını mülkünü sömüren, gösteriş için uzun uzun dua eden bu kişilerin cezası daha ağır olacaktır.”

Listen to LUKA 20